Balık sezonunun başlamasıyla birlikte uzmanlardan sağlıklı beslenme konusunda önemli uyarılar geldi. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşegül Akkaya Erden, balığın içerdiği omega-3 yağ asitleri, kaliteli protein, D vitamini, iyot ve selenyum sayesinde her yaş grubuna fayda sağladığını vurguladı. Somon, sardalya, hamsi ve uskumru gibi yağlı balıkların kalp-damar sağlığını koruduğunu ve bağışıklığı güçlendirdiğini belirten Erden, levrek ve çipura gibi daha az yağlı balıkların ise kilo kontrolü yapanlar için uygun olduğuna dikkat çekti. Haftada en az iki kez balık tüketmenin uzun vadede kalp krizi, yüksek kolesterol ve kronik hastalıklara karşı koruyucu bir rol oynadığını ifade eden uzman, özellikle menopoz dönemindeki kadınlar ve çocuklar için balığın büyük önem taşıdığını söyledi.
OMEGA-3 YAĞ ASİTLERİ NEDEN ÖNEMLİ?
Balığın en değerli besin kaynaklarından biri olan omega-3 yağ asitleri, kalp sağlığını desteklemenin yanı sıra beyin fonksiyonlarını güçlendiriyor. Diyetisyen Ayşegül Akkaya Erden, özellikle somon, uskumru, sardalya ve hamsi gibi yağlı balıkların yüksek oranda EPA ve DHA içerdiğini belirtiyor. Bu asitler, damar sertleşmesini önleyerek kolesterolün dengelenmesine katkı sağlıyor. Aynı zamanda inflamasyonu azaltarak bağışıklık sistemini destekliyor. Omega-3 yağ asitlerinin düzenli tüketimi, depresyona karşı mutluluk hormonlarını artırarak ruh sağlığına da olumlu etki ediyor.
HANGİ BALIK KİMLER İÇİN DAHA UYGUN?
Her balık türü farklı besin özellikleriyle öne çıkıyor. Beyaz etli balıkların daha az yağlı olduğunu belirten Erden, levrek ve çipura gibi türlerin kilo kontrolü yapmak isteyenler için daha uygun olduğunu söylüyor. Ton balığı ise yüksek protein oranıyla sporcular için ideal bir besin kaynağı. Çocuklar ve hamileler için önerilen mezgit, barbun ve istavrit gibi balıklar, düşük ağır metal riski nedeniyle güvenle tüketilebiliyor. Konserve balık tercih edenlerin ise tuz içeriğine dikkat etmeleri gerektiği özellikle vurgulanıyor.
MENOPAZ DÖNEMİNDE BALIK TÜKETİMİ ARTMALI
Uzmanlara göre menopoz dönemindeki kadınların daha fazla balık tüketmesi gerekiyor. Bunun nedeni ise balığın kalsiyum ve fosfor açısından zengin olması. Küçük kılçıklarıyla birlikte tüketilebilen sardalya ve hamsi gibi balıklar, kemik sağlığı için önemli mineraller sağlıyor. Düzenli balık tüketimi, kemik erimesine karşı koruyucu etki gösteriyor. Ayrıca balığın içerdiği D vitamini, vücudun kalsiyumu daha iyi kullanmasına yardımcı oluyor. Böylece hem menopoz dönemindeki kadınlarda hem de çocuklarda kemik gelişimi destekleniyor.
GEBELER VE ÇOCUKLAR HANGİ BALIKLARI YEMELİ?
Gebeler ve emziren annelerin civa oranı yüksek olan kılıç balığı ve köpek balığından uzak durması gerekiyor. Uzmanlar bu gruplara sardalya, hamsi, istavrit ve mezgit gibi küçük balıkları öneriyor. Çocukların beyin gelişimi için özellikle omega-3 açısından zengin balıkların tüketimi önem taşıyor. Ancak balık alerjisi olan çocukların tamamen uzak durması gerektiği, gut hastalarının da pürin içeriği nedeniyle balığı ölçülü tüketmesi gerektiği belirtiliyor.
BALIK ALIRKEN VE PİŞİRİRKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?
Balığın sağlıklı tüketilebilmesi için tazelik çok önemli. Parlak ve lekesiz gözler, pembe-kırmızı solungaçlar ve diri pullar tazeliğin göstergesi. Diyetisyen Erden, en sağlıklı pişirme yöntemlerinin ızgara, buğulama ve fırın olduğunu, kızartmanın ise balığın yağ ve kolesterol değerini yükselttiğini vurguluyor. Ortalama 150-200 gramlık porsiyonların yetişkinler için yeterli olduğunu, küçük balıklarda ise 250-300 gramın uygun sayıldığını belirtiyor. Balığın yanında bol limonlu salata tüketmek C vitamini ihtiyacını karşılarken, sonrasında ölçülü miktarda tahin helvası tatlı ihtiyacını sağlıklı şekilde giderebiliyor.