Tunceli Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Eylül Şahin, serebral palsinin yalnızca tıbbi değil, aynı zamanda sosyal ve psikolojik yönleriyle de ele alınması gerektiğini vurguladı. Hastalığın ilerleyici olmadığını belirten Dr. Şahin, düzenli takip ve erken müdahalenin yaşam kalitesini belirleyen en önemli faktör olduğunu söyledi.
Serebral palsi ilerleyici bir hastalık değildir
Tunceli Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Eylül Şahin, serebral palsinin beyin gelişiminin erken dönemlerinde ortaya çıkan, kalıcı fakat ilerleyici olmayan bir hareket ve kas kontrol bozukluğu olduğunu belirtti. Dr. Şahin, “Bu durum tek bir hastalık değil; doğum öncesi, doğum sırası veya doğumdan sonraki erken dönemde beyin gelişimini etkileyen farklı nedenlerin yol açtığı bir tablodur. Beynin hareketi ve kas kontrolünü sağlayan bölgelerinde oluşan hasar genellikle oksijen yetersizliği, enfeksiyon veya doğum travması gibi nedenlerle meydana gelir. Serebral palsi ilerleyici değildir; yani beyin hasarı zamanla artmaz. Ancak kas ve eklem sisteminde ikincil sorunlar oluşmaması için düzenli takip çok önemlidir” dedi. Uzman, bebeklik döneminde motor gelişim gecikmeleri, kas sertliği ya da gevşeklik gibi belirtilerin erken uyarı işaretleri olabileceğine dikkat çekti.
Erken tanı tedavi sürecinde büyük avantaj sağlıyor
Dr. Şahin, erken tanının tedavi sürecinde belirleyici olduğunu vurgulayarak, “Erken fark edilen serebral palsi vakalarında uygun rehabilitasyon ve destek tedavileriyle yaşam kalitesi belirgin şekilde artırılabilir. Tanı süreci nörolojik muayeneler ve görüntüleme yöntemleriyle kesinleştirilir. Özellikle ilk 2 yaşta düzenli takip, çocuğun gelişiminde kritik rol oynar” ifadelerini kullandı. Uzman, ebeveynlerin çocuklarının hareket ve gelişim farklılıklarını gözlemlemeleri gerektiğini, olağan dışı durumlarda zaman kaybetmeden nöroloji uzmanına başvurmalarının önemini vurguladı.
Tedavi bireye özel planlanmalı, aile desteği şart
Serebral palsinin tedavisinde multidisipliner yaklaşımın şart olduğunu belirten Dr. Şahin, “Tedavi süreci bireye özel planlanmalı; nöroloji, fizik tedavi, ortopedi, konuşma terapisi ve psikolojik destek ekipleri iş birliği içinde çalışmalıdır. Erken dönemde başlayan rehabilitasyon uygulamaları kas kontrolünü geliştirmede, spastisiteyi azaltmada ve bağımsız yaşam becerilerini kazandırmada etkilidir” diye konuştu. Ayrıca ailelerin sürece aktif katılımının hem tedavi başarısını hem de çocuğun sosyal uyumunu artırdığını söyledi.
Serebral palsi yaşam boyu süren ama yönetilebilir bir durum
Dr. Şahin, serebral palsinin yaşam boyu süren bir durum olduğunu, ancak doğru tıbbi değerlendirme ve sosyal destekle bireylerin aktif, üretken bir yaşam sürdürebileceğini belirtti. “Bu sadece tıbbi bir durum değil; psikolojik, sosyal ve eğitimsel yönleriyle de desteklenmesi gerekir. Toplumun farkındalığı ve erken tanıya verilen önem, hem çocukların hem de ailelerin yaşamında büyük fark yaratır” dedi. Uzman, erken tanı ve tedaviye erişimin serebral palsili bireylerin yaşam kalitesini belirleyen en temel unsur olduğunu vurguladı.