11 Temmuz Dünya Nüfus Günü dolayısıyla yayımlanan Birleşmiş Milletler (BM) verileri, Türkiye’nin dünya nüfus sıralamasındaki yerini ve demografik yapısını gözler önüne serdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından paylaşılan rakamlara göre Türkiye, 194 ülke arasında 18. sırada yer alarak dünya nüfusunun yüzde 1’ini oluşturdu. Nüfus büyüklüğünde Hindistan ilk sırada yer alırken, onu Çin ve ABD izledi. Türkiye’nin nüfusu, Avrupa Birliği ülkelerinin çoğundan daha fazla olsa da, demografik göstergelerde dikkat çeken değişimler yaşanıyor.
Çocuk nüfus oranı dünya ortalamasının altında kaldı
BM verilerine göre 0-17 yaş aralığını kapsayan çocuk nüfus oranı, dünya genelinde %29,6 olarak ölçülürken Türkiye’de bu oran %25,5 oldu. Türkiye, çocuk nüfusu oranında dünya ortalamasının altında kalsa da, Avrupa Birliği ülkelerine göre daha genç bir nüfusa sahip. AB ülkeleri arasında en yüksek çocuk nüfus oranı %22,7 ile İrlanda’da, en düşük oran ise %14,8 ile İtalya’da görüldü. Dünyada en yüksek çocuk nüfus oranına sahip ülke %56,5 ile Orta Afrika Cumhuriyeti olurken, en düşük oran %13,2 ile Güney Kore’de kaydedildi.
Genç nüfus oranı küresel ortalamanın gerisinde
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfus oranı dünya genelinde ortalama %15,6 seviyesinde bulunuyor. Türkiye’de ise genç nüfus oranı %14,9 olarak ölçüldü ve bu oran küresel ortalamanın az da olsa altında kaldı. Buna rağmen, Avrupa Birliği ülkeleriyle karşılaştırıldığında Türkiye, genç nüfus oranı bakımından daha genç bir yapıya sahip. Örneğin İrlanda’da genç nüfus oranı %13,3, Almanya’da %9,5, Malta’da ise %9 olarak kaydedildi. Bu durum, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal projeksiyonlarında genç nüfusa dayalı avantajını hâlâ koruduğunu gösteriyor.
Yaşlı nüfus oranı artmaya devam ediyor
TÜİK verileri, Türkiye’de 65 yaş ve üzeri yaşlı nüfus oranının %10,6 olduğunu ortaya koydu. Dünya ortalaması %10,2 seviyesinde bulunurken, Türkiye’nin yaşlı nüfus oranı dünya ortalamasının bir miktar üzerinde yer aldı. Avrupa Birliği ülkeleri arasında yaşlı nüfus oranı oldukça yüksek. Örneğin İtalya’da bu oran %24,6 ile zirvede. Türkiye’nin yaşlanma eğilimi, nüfusun gelecek projeksiyonlarında sağlık hizmetleri, emeklilik sistemi ve sosyal politikaların önemini artırıyor.
Doğurganlık oranı nüfus yenilenme eşiğinin altında
Türkiye’nin toplam doğurganlık hızı, yani bir kadının yaşamı boyunca doğurması beklenen ortalama çocuk sayısı 1,48 olarak belirlendi. Bu değer, dünya ortalaması olan 2,25’in ve nüfus yenilenme eşiği kabul edilen 2,1’in oldukça altında. Türkiye bu oranla demografik dönüşüm sürecine girdiğini gösterirken, AB ortalaması olan 1,46’nın ise az da olsa üzerinde yer aldı. Dünyada en düşük doğurganlık oranı %0,73 ile Güney Kore’de görülürken, en yüksek oran %6,03 ile Çad’da kaydedildi. Uzmanlar, doğurganlık oranındaki düşüşün uzun vadede nüfus yaşlanmasını hızlandıracağını belirtiyor.
Türkiye’de beklenen yaşam süresi dünya ortalamasının üzerinde
Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresi erkeklerde 74,7 yıl, kadınlarda ise 80,0 yıl olarak açıklandı. Bu değerler, dünya ortalaması olan erkeklerde 70,7 yıl ve kadınlarda 76,0 yılın üzerinde yer alıyor. Ancak Avrupa Birliği ortalamalarının gerisinde bulunuyor. AB’de erkeklerde yaşam süresi ortalama 77,5 yıl, kadınlarda ise 83 yıl civarında. Yaşam süresindeki bu fark, Türkiye’nin sağlık altyapısını güçlendirmesi ve yaşlı nüfusa yönelik hizmetleri artırması gerekliliğini ortaya koyuyor.
Dünya nüfusu 8 milyarı aştı
BM’nin yayımladığı son rapora göre, dünya nüfusu 2024 yılı itibarıyla 8 milyarı geçti. Hindistan 1 milyar 450 milyon kişiyle en kalabalık ülke olurken, Çin 1 milyar 425 milyon, ABD ise yaklaşık 340 milyon nüfusla ilk üçte yer aldı. Türkiye ise 85 milyon 664 bin kişilik nüfusuyla dünya sıralamasında 18. sırada bulunuyor. Bu tablo, Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve çevresel planlamalarında demografik avantajlarını ve risklerini birlikte yönetmesi gerektiğini gösteriyor.