Alım Gücü Dibe Vurdu, Temel İhtiyaçlar Karşılanamaz Hale Geldi
Türkiye’de derinleşen ekonomik kriz, halkın yaşam standartlarını altüst etti. Artan enflasyon, temel ihtiyaçlara ulaşmayı bile güçleştirirken, özellikle kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte giyim masrafları aile bütçelerini aşmaya başladı. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (TÜRK-İŞ) ekim ayı verilerine göre, açlık sınırı 28 bin 412 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 92 bin 547 TL’ye ulaştı. Bu rakamlar, asgari ücretli ya da emekli vatandaşın ay sonunu getirmekte ne kadar zorlandığını net şekilde ortaya koyuyor. Durum öyle bir hâl aldı ki, vatandaş artık sadece mağaza vitrinlerine değil, ikinci el pazarlarına bile uzaktan bakmak zorunda kalıyor.
Giyim Fiyatları Kış Gelmeden Cep Yakıyor
Kış sezonunun yaklaşmasıyla mont, bot, kazak gibi temel kıyafetlerin fiyatları hızla tırmanışa geçti. TÜİK’in ekim ayı verileri, giyimin en hızlı zamlanan harcama kalemlerinden biri olduğunu ortaya koydu:
-
Erkek giyim: %15,18 artış
-
Kadın giyim: %13,91 artış
-
Çocuk giyim: %13,83 artış
Artan fiyatlar, dar gelirli vatandaşın gözünü ikinci el ürün pazarlarına çevirmesine neden oldu. Ancak orada bile artık uygun fiyata ürün bulmak kolay değil. İkinci el pazarlarda bile montlar 300-700 TL arasında satılıyor ve bu rakamlar bile birçok kişi için erişilemez durumda.
Emekliden Acı İtiraf: “10 Senedir Aynı Kıyafetleri Giyiyorum”
Ankara Ulus’taki ikinci el pazarında alışveriş yapmaya çalışan 68 yaşındaki emekli Mehmet Ceylan’ın sözleri durumu özetliyor:
“19 bin lira emekli maaşı alıyorum, oğlum yardım etmese geçinemem. 10 yıldır aynı montu giyiyorum. İkinci el bile alamıyorum.”
Pazar esnafı da durumun ciddiyetine dikkat çekiyor. Son 3 yılda ikinci ele olan talebin %70 arttığını belirten esnaf Gülizar Doğan, “300 liralık mont bile artık pahalı geliyor, insanlar çaresiz” diyor. Yani artık ikinci el ürünler bile “alternatif” değil, birçok aile için ulaşılamaz bir tüketim kalemi haline gelmiş durumda.
İkinci El Pazarı Her Kesimin Adresi Haline Geldi
Eskiden dar gelirlinin uğrak noktası olan ikinci el pazarları, artık memurdan işçiye, öğrenciden emekliye herkesin ortak adresi. Ulus’taki pazarda tezgâh açan Emin Çınar, mağazalarda 10 bin liraya satılan bir montu 700 liraya verdiklerini söylüyor. Ancak buna rağmen ürün alamayan, ağlayan insanlar olduğunu belirtiyor:
“Eskiden gariban gelirdi, şimdi herkes geliyor. Alım gücü o kadar düştü ki, hayrına vermek zorunda kaldığımız çok oluyor.”
Bu tablo, en temel ihtiyaç olan giyinmenin bile birçok vatandaş için lüks haline geldiğini ortaya koyuyor. Devlet desteklerinin yetersiz kaldığı bu dönemde, toplumsal yardımlaşma neredeyse tek umut kaynağı haline dönüşmüş durumda.




