Düzenlen toplantıda açıklamalarda bulunan Makine Mühendisleri Odası Başkanı Fulya Bankoğlu, “Asansör kontrollerimizi herkes biliyor. Çok kısa bir süredir biz doğal gaz bacalarını da kontrol ediyoruz. Bu zaman içerisinde periyodik hale gelecek asansör kontrolü gibi doğal gaz bacaları ve kazan dairelerinin iç tesisat kontrolleri de yaygın hale getirilecek, zorunlu olacak. ” dedi.
 
Denizle Bağımızı Kopardık, Tarım Alanları Azaldı
 

Ziraat Odası Başkanı Cemil Pehlevan konuşmasında, Trabzon’da ekili alan sayısına dikkat çekti ve bu sayının azaldığına vurgu yaptı. Pehlevan, açıklamasında denizlerin köreldiğini ifade ederek, “Ben şehrimde mutlu değilim. Denizim yok, meram, tarım arazim yok. Mutlu olmam için bir çalışma görmüyorum. Toprak çok kıymetli. Tarım alanı açmak için geri dönüşüm yapmamız gerekecek belki de; çünkü gıda olmazsa yaşayamayız. Denizleri köreltiyoruz. Trabzon’da, 114 kilometrelik sahilimizin 88 kilometresini doldurduk. Biz ne yapıyoruz? Ne yapmaya çalışıyoruz?  Bütün belediye başkanları deniz diyor. Herhalde en kolayı bu. Biz denizle bağımızı kopardık. İklimler değişiyor, ne kadar biz iklim değişikliğine hazırız? Hepimiz hastayız, yeterli vitamin alamıyoruz.  Tarım alanlarının tahribatı var. Denizlere ayağımızı sokacağımız alan kalmadı. Söğütlü’de gidiyor şimdi.  Bu şehrin güzel insanlarına;  denizin, yayların açılması gerekiyor ama imar barışı ile değil.  İmar barışı ile kimin malını kime veriyorsunuz. Adam gelmiş 50 dönüm yer çevirmiş, evini yapmış. Al sana barış diyor, ne barışı.  Biz bunun tepkisini en başından beri ortaya koyduk. Arkadaşlar para gidecek ama meralar geri gelmeyecek. Bütüncül bir turizm çalışması yapmamız gerekiyor.”  şeklinde konuştu.
 
Vatandaş Kavgalı Hale Geldi
 
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Adem Abdioğlu, Trabzon’da tapu ve kadastro çalışmalarının bitirilmediğini söyleyerek, " Bu vatanın her kaşında emek ve alın terimiz var. Hassas bir mesleğimiz var. Türkiye kadastrosunda yüzde 98’lik orandan kadastro ve tapulama yaptık. Trabzon ilinde de ne yazık ki 26 tane mahallemizde hale tapulama ve kadastro çalışmalarını bitiremedik. Yani devletin güvencesi altına alamadığımız hala mahallelerimiz var. Türkiye geneline baktığımız zaman yüzde 98 oranda terör sıkıntılarımız var. Güneydoğuda terörden dolayı çalışma yapamadığımız ve tapulandırma yapamadığımız yerlerimiz var. Bizim bölgemizde genelde orman ve mera sıkıntıları var. İmar Barışı Yasası çıktı. Ne yazık ki devlet vatandaşıyla barışayım derken vatandaşıyla kavgalı hale gelmeye başladı. Devlet adımlarını sağlam atmayınca vatandaşla barışmaya çalışınca komşu komşuyla husumetli hale geliyor." ifadelerini kullandı.

 
Kara Para Aklamada Gayrimenkuller Kullanılmaya Başlandı
 
“Türkiye’de olduğu gibi Trabzon’da da, gayrimenkuller ile ilgili değer haritalarının acilen üretilmesi gerekiyor.” Diyen Abdioğlu, şunları kaydetti:  “Çünkü değer haritaları üretilmediği sürece devletimiz vergi kaybı yaşamakta. Bunun yanı sıra turizm sektörünün bu bölgede gelişmesi ile birlikte kara para aklama da gayrimenkuller kullanılmaya başlandı. Örnek; taşınmazın değeri 500 Bin Lira ise 1 Milyon üzerinden satış göstererek kara para aklamaya doğru giden bir süreç Trabzon’da başlamış durumda. Trabzon’un önceliği gayrimenkul değer haritalarının üretilmesi.”
 
 Turizm Planlaması Yok
 
Jeoloji Mühendisleri Trabzon Şube Başkanı Semih Hamzaçebi, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:  “Trabzon’un en büyük sorunu biliyorsunuz ki çok yağış alan bir yer. Sorunlar:  vadilerde ki yapılaşma, kurumlar arasında ki koordinasyon eksikliği. Hiçbir kurumun birbiri ile bağlantısı yok. Alt ve üst yapı sorunları var. Deniz dolgusu şuursuzca yapılıyor. Yapılan ve yapılması planlanan projelerin yer seçimi uygun değil. Boztepe’nin güzelliğini yok ettiler. Turizm planlaması yok,  biz anlık her şeyi yapıyoruz.  Karadeniz Bölgesi olarak, kültürel,  tarihi, jeosit ve jeopark alanlarımızı belirlediğimiz zaman müthiş bir turizm gelirimiz olur. Karadeniz Teknik Üniversitemiz var. Burayı bilim ve kurultay şehri yapabiliriz.”
 

Trabzon’daki Ulaşım Problemini Çözemedik
 
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Muzaffer Aydın, ulaşım sorunu ile ilgili konuştu. Aydın, ulaşımda plan yapılması gerektiğine değinerek vatandaşların hala eski dolmuşlar ile yolculuk yaptığı belirtti. Aydın, konuşmasında, “Bizim Cumhurbaşkanımız Trabzon’a geliyor. Diyor ki, “biz Trabzon’a 33 Milyar gönderdik. Bakıldığında değil 33 milyar 3 Milyar bile harcanmamış gözüküyor. Son 10 yılda belki de Türkiye’de en az gelişen illerden biri Trabzon. Bugün görüyorsunuz, mevcut olan ve yapılan arıtma tesislerinden bahsediliyor. Türkiye’nin en az hatta hiç arıtma tesisinin olmadığı bölge Doğu Karadeniz’dir. Bütün bölgenin pisliği arıtılmadan denize veriliyor. Biz geri kaldık. Hala ulaşım mastır planını yapamadık.  Şehrimizde ulaşım için harcanan paralarının bir çoğunluğu boşa gidiyor. Trabzon’daki ulaşım problemini çözemedik, çözüm üretemedik. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanımıza seçilmeden önce de seçildikten sonra da ulaşım mastır planı yapılması gerektiğini söyledim. Henüz bir planlamaya gidilmemiş. Duyuyoruz ki hafif raylı sistem ile ilgili projeler yapıldı. Tezatlık burada: ulaşım mastır planı yok ama hafif raylı sistem projesi yapmaya çalışıyorsunuz.  Önce şuna karar vermek lazım: Trabzon’un hafif raylı sisteme ihtiyacı var mı yok mu? Trabzon’a baktığınız zaman 25-30 yıllık minibüsler ile yolcu taşınıyor. Trabzonlular buna neden mahkum ediliyor? Bunların düşünülmesi lazım,  çözülmesi lazım.” cümlelerine yer verdi.
 
Trabzon’da Heyelan Riski Yüksek
 
Jeofizik Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Hakan Karslı, Trabzon’da heyelan riskinin yüksek olduğu belirterek önlem alınması gerektiğini ifade etti. Karslı, konuşmasında şunları kaydetti:  “Şehir önceden kaya yapılarının üzerine kurulmuştu. Şehri şimdi dere yataklarına ve deniz dolgu alanlarına yönlendirdik. Trabzon’da bir heyelan sorunu vardır. Deprem Türkiye’nin milli sorunu olmak zorundadır. 1999 depremi 25 Milyar Dolara mal olmuştur. Ekonomik kayıplarımız var.  Bunu deprem, yangın, heyelan olarak düşünün.  Trabzon’un daha dikkatli olması gerekiyor. Bugün denizi doldurarak proje üretmeye çalışıyorlar. İstanbul depreminde depreme hazırlıklı olmadığımız gördük. 4 büyüklüğünde, 5 büyüklüğünde 2 deprem bizi ne kadar paniğe sürükledi. Biz bu şehrin sakini değil sahibiyiz. Bu mantıkla bakıyoruz. Geleceğe dönük bir yatırımımız yok, planlarımız çok sık değişiyor. Bu değişikliklerde bilimsel bir çerçevede yapılmıyor, denetim yok.”
 
Şehir Hastanesi Ve Terminalin Yeri Yanlış
 
Karslı, konuşmasında yapılması planlanan Şehir Hastanesi ve yeni terminal binası ile ilgili yerlerini yanlış olduğunu söyledi. Karslı, “Trabzon’da eser yapmadık. Hep 100 yıl, 200 yıl önceki şeylerden konuşuyoruz. Bir eserimiz yok. Akyazı Stadyumunun yeri ile başlayan bir sorunla karşı karşıyayız. Şehir Hastanesi onun batı tarafına planlanıyor, yapmayın, etmeyin.  Konum olarak doğru değil, zemin açısından, trafik aksı açısından doğru değil.  Bir terminal düşünülüyor. Bu terminali hemen Değirmendere’de belediyenin orada bir tesisleri var oraya düşünüldüğü ifade edildi, yapmayın. Biz dere yataklarını kurtarmaya çalışıyoruz. Oraya siz yeni bir şey yüklüyorsunuz. Çimento fabrikasının yeri kalkmıştır. Bilmiyorum yasal prosedürü nasıldır; ama alan oluşturulabilir. Devletin buna gücü vardır. Trabzon’un doğu- batı akslarını, güney-kuzey akslarını doğru bağlayacak işler yapmak zorundayız.”  ifadelerini kullandı.
 
Hedefleri Uygulamada Sorun Yaşıyoruz
 
Mimarlar Odası Trabzon Şube Başkanı Gürol Ustaömeroğlu ise yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Trabzon’da planlama dediğimiz şey iki şekilde gerçekleşir: 1’incisi kente hedef koyarsınız. Biz turizm kenti diyoruz Uzungöl’ü perişan ediyoruz. Deniz kıyımız yok, Akyazı’yı dolduruyoruz.  Kentin hedeflerini belirlemede sıkıntılar yaşıyoruz. Hedefleri uygulamada sorun yaşıyoruz. Tabakhane’de mahkemeye gittik. Biz her şeyde hukuka başvurmaktan memnun olan bir kurum değiliz. Köprünün ayağı kesildi. Dünyada örneği 2 tane var. Yol yapıldı, mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi, yol iptal edildi.  Yenicuma’da,  SGK binasının önünden viyadük yükselmeye başlıyor, tüneller işin sonu. Biz oranın viyadükler altında kalacağını, oradaki hinterlandın öleceğini defalarca anlattık. Bizde o dönemki yetkiler tarafından denildi ki başka ne yapılacaktı. Ne kent olgusu, ne dağılımı, toplayıcı özelliği var.  Bir yol bir hafızayı yok ediyorsa dersiniz ki bunun bedeli nedir? Ne getiriyor? O da yok.  Trabzon hafızasını kaybetmekte olan bir şehirdir. Bu döneme ait bir eleştiri değildir.”
 
Gölün Kıyısındaki Yapılara Yıkım Kararı Çıkmadı
 
Uzungöl’de haklarında yıkım kararı verilen yapılar ile ilgili konuşan Ustaömeroğlu açıklamasında,  “Trabzon turizm kenti diyorlar hangi turizm kenti. Planlama olgusu yok. Uzungöl’ün kıyı kenarındaki bütün yapılar duruyor. Ama göle 1 kilometre mesafedeki yapılara yıkım kararı çıkıyor. Bana gelen rapor bu. Uzungöl’ün Uzungöl olmasını engelleyen yapılar duruyor, orman içinde, orada, burada, 100 metre ilerde, 200 metre ilerde olanlara yıkım kararı çıkıyor. İnsanlar şaşkın. Neyi hedef koyuyoruz, neyi planlıyoruz? Neyi gerçekleştirebiliyoruz. Çok sıkıntı var.”  ifadelerine yer verdi.
 
Raylı Sistem Konusunda Netiz
 
Raylı sistemin şehir için gerekliliğine vurgu yapan Ustaömeroğlu, “Biz raylı sistem konusunda netiz.  Bu şehre gerekliliğine inanıyoruz. 3 sene önce bilgilendirildik bu konuda. İlk etabı Akyazı ve Havalimanı arasıydı. 2 ay önce okuduğum şu: raylı sistemin ilk etabı için düşünülen kısım Akçaabat ve bölge trafik arası, tam tersi. Nedeni; Söğütlü kıyısında düşünülen dolgu yok. Raylı sistem buna gerekçe gösterilecek. Kamuoyu ayağa kalktı dolguya karşı çıktı, biz de karşıyız. Büyükşehir Belediye Başkanımız da o dolguya karşı. Bizzat bana dedi. Bu proje rivayetlerle dedikodularla devam ediyor.” diye konuştu. 
Editör: TE Bilisim