Mekke'nin Fethinden önce Kâbe'nin anahtarı Osman Bin Talha'daydı. 
Kendisi Kâbe'nin bakımını yapardı.
Peygamberimiz Kabe'ye girmek istediğinde,
Hz. Ali anahtarı ondan alarak Kabe'nin içine girdiler.
Henüz Osman Bin Talha Müslüman olmamıştı.
Peygamberimizin amcası
Hz. Abbas,
Kabe'nin anahtarının kendisine verilmesini rica etti.
Peygamberimiz de anahtarı amcasına verince,
“Allahu Teâlâ, size emanetleri ehline vermenizi emreder...”
*
Nisa,58 ayeti indi.
Bunun üzerine Peygamberimiz anahtarı,
Osman Bin Talha'ya geri verir.
Peygamberimiz,
“Ey Osman!
İşte Kâbe'nin anahtarı!
Bu gün iyilik ve vefa günüdür.
Sen cahiliye zamanında bu vazifeyi layıkıyla yaptın.
İnanıyorum ki,
Şimdi daha güzel bir şekilde yaparsın…”
Buyurdu ve anahtarı herkesin huzurunda ona teslim etti.
*
Bu büyüklüğü gören Osman Bin Talha Müslüman oldu.
İşte o 58 Ayet:
 “Haberiniz olsun ki,
Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz vakit adaletle hükmetmenizi emrediyor.
Allah size en güzel şekilde öğüt veriyor.
Şüphesiz Allah her şeyi işitir ve her şeyi hakkıyla bilir.”
Görüldüğü üzere “işi ehline vermeyi” Allah emrediyor.
*
Peki bizde neler oluyor.
Nisa Suresi 58. Ayetin gereği yapılıyor mu?
*
İslam,
"Namaz kılın" diyor,
Kılıyoruz,
Allah kabul etsin.
"Oruç tutun" diyor,
Tutuyoruz,
Allah kabul etsin.
Ve malum daha nice ilahi emirler...
Mümkün mertebe yerine getirmeye çalışılıyor.
Ama gel gör ki,
Emaneti ehline vermiyoruz.
*
Emaneti ehline vermek:
Hakkaniyetli olmaktır.
Toplumun gelişmesine,
İşlerin layıkıyla görülmesine,
Görevi hak edene vermenin  en geçerli yoludur..
*
Düşünebiliyor musunuz;
Adam sınavdan 98 puan alıyor.
Sözde mülakat (!)yapılıyor ve eleniyor.
*
Ki o adam,
Askerliğini,
Şırnak'ta,
 Cudi'nin tepelerinde yaptı.
Sırtında 50 kilo yükle askerliği süresince yüzlerce kilometre yürüdü,
Dağ taş demeden,
Korku nedir bilmeden,
Hain kovaladı...
*
Terhis olmuş gelmiş memur olacak,
Mühendistir çalışacak,
Yuva kurup evlenecek,
Torpil denen ahlaksız girişim ağzındaki ekmeği alıp,
"Bizdendir" deyu hak etmeyene verecek.
*
Yok,
Yemin olsun ki,
Bu günah Allah katında cezasız kalmaz.
Bunu yapmayın artık.
Hakkaniyetli olun!
*
Ama bakarsan,
Mazeret hazır.
"Böyle gelmiş böyle gidiyor."
Hayır!
Düzeltmek için gelenler,
Bu tür mazeretlerin arkasına sığınamaz.