Sahil Günbatımı tesislerindeki programa; Konferansa; Of Kaymakamı Yiğit Yaşar Demirer, Of Belediye Başkanı Salim Salih Sarıalioğlu, Of İlçe Milli Eğitim Müdürü İdris Kabahasanoğlu, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Hasan Tekke, okul müdürleri ve öğrenciler katıldı. Ahmet Ziya İbrahimoğlu çocukluk hayatına dair yaptığı açıklamalarda; “Of’un en ücra dağ köylerinin birinde fakirliğin ve yoksulluğun olduğu bir yerde 10 kardeşli bir ailenin son erkek çocuğu olarak doğdum. Benden önce doğan erkek kardeşlerim hepsi öldüğü için annem ve babam benim üzerime çok ehemmiyet gösterdi. Annemin okuryazarlığı yoktu. Annem tek erkek çocuk olmam nedeniyle benden ayrı kalmayı hiç düşünmezdi. Ben 5 yaşta hafızlık için büyük ablamın eşinin yanında hafızlığımı yaptım. Bölgemizin alimlerinden Aşıkkutlu hoca efendiden Arapça ve Kuran eğitimi aldım. Kendisi tam bir Osmanlı aydını alim bir zattı. Derin bilgisi, anlayış ve hoşgörüsü ile kimseye kızmazdı.
“ÖĞRENCİLERLE İYİ BAĞ KURDUK”
Annem kendinden ayrılmamı istemiyor ancak dini ilim tahsilimden beni mahrum bırakmamak için İstanbul’a İmam Hatip Okuluna gitmemi amcamların yanında kalmam şartıyla kabul etti. Okula başladım. Okul bitmeden ailem beni kendilerine yardımcı olmaları için evlendirmek istedi. 17 yaşında ortaokul son sınıfta evlendim. Düğünden bir hafta sonra eşimi ailemin yanına bırakarak ben okumak için İstanbul’a döndüm. Okulumu bitirdim. Babam Of’ta 60 yıl saatçilik yaptı. Of’ta herkes tarafından sevilen ve sayılan yedi mesleğe vakıf bir kişiydi Bir amcam Kurtuluş Savaşı subayı, bir amcam İsmet Paşanın aile doktoruydu. Onun için ailemiz çevrede çok itibar görürdü. Ailemiz kalabalık olduğu için zor şartlarda okuduk. İstanbul İmam Hatip Okulunun son sınıfındayken piyasada parasızlık nedeniyle basılamayan 8 ciltlik Elmalı Tefsirini arkadaşlarımdan topladığım para yayınevinde bastırdık .Okuldan mezun olunca Yüksek islam Enstitüsüne gittim. Orayı bitirince Fatih İmam Hatip Okulunda öğretmen oldum. 80 ihtilalinden okullarda öğretmenlik zordu. O şartlarda gençliğin ve Oflu olmanın cesaretiyle kimsenin giremediği sınıflarda derslere girdim. Öğrencilerle iyi bağ kurduk.
“İSLAM DÜNYASININ BAYRAKTARLIĞINI YAPACAKSINIZ”
Bu pırıl pırıl gençlerimiz kendilerini iyi yetiştirdiklerinde yarının Türkiye’si daha büyük ve güçlü olacaktır. Bu bayrağı daha ileri taşıyıp yeniden İslam dünyasının lideri olacaktır inşallah. Ben buna canı gönülden inanıyorum. Benim gibi dağ köyünden çıkıp dünyanın dört bir yanında projeler yürütecek biri olarak bugün başarmışsam sizler daha büyük işler yapacaksınız. Ülkenize ve insanlığa hizmet edeceksiniz. Köyüme Hanım Eğitim Merkezi açtım. Annelik ve ev hanımlığına dair her şeyin öğretildiği bu merkezde hafızlık eğitimi, aşçılık, terzilik, temel ilk yardım eğitimi gibi lazım olacak her şey için alanında uzmanlarla beceri kazandırıyoruz. Üç şeyi ihya etmeden Türk toplumu ileri gidemez. Bir numara anneliktir. Dünyanın en şerefli mesleği anneliktir. Toplumun mimarı da başöğretmenleri de annelerdir. Devletin resmi politikasında annelik görev sayılsın. Destek versin. Anneliğe önem verirsek o zaman yeniden Fatihler yetişir. İki numara öğretmenliktir. Öğretmenlik bu toplumun olmazsa olmazıdır. Buna yeniden itibar kazandırmamız lazımdır. Üçüncü konu hayır hizmetleridir. Din görevlilerinin itibarını yükseltmek gerekir. Onların toplumdaki değerini artırmamız gerekiyor. Bana bu fırsatı verdiğiniz için bu kadar önemli projede öğrencilerle buluşturduğunuz için emeği geçen herkese teşekkür ediyor, Allah’a emanet olun.” Diyerek düşüncelerini ifade etti. Of Kaymakamı Yiğit Yaşar Demirer, Of Belediye Başkanı Salim Salih Sarıalioğlu da konferanstan çok istifade ettiklerini paylaşımları nedeniyle Ahmet Ziya İbrahimoğlu’na teşekkür ederek günün anısına plaket takdim ettiler. Program öğrencilerle birlikte çekilen hatıra fotoğrafıyla sona erdi.
TAKA/TUNCAY UÇKUN
