İstanbul’daki Bizans Dönemi'ne ait Kariye Camii ve Küçük Ayasofya Camii'nin yerli ve yabancı turistler tarafından sık sık ziyaret edildiğini, aynı şekilde Trabzon Ayasofya Camii'nin de ziyaret edilmesinde hiçbir engelin olmadığını kaydeden Özgenç, "Trabzon'da fethin sembolleri olan bu iki tarihi ibadethane turizm bahanesi ve etrafındaki üç beş işletme iş yapacak diye asıl amacından asla saptırılamaz. Turistler Trabzon’a geldiğinde bu yapıları gezebilirler, dolaşabilirler. Eğer arzu ediyorlarsa da başlarını kapatarak İstanbul Ayasofya’da olduğu gibi içini ziyaret edebilirler. Orada fresklerin olması tarihi bir gezinti yeri olmadığı anlamına gelmez. Bir takım çevreler ayağı kalktılar, Trabzon’da turistlere engelmiş. Trabzon’un fevkalade turizm geliri var. En başta Sümela var, başka yerleri de var. Şu anda İstanbul Sultanahmet Camii'ne turist gelmiyor mu, geliyor, tarihi yerleri görebiliyor. Burayı da aynı şekilde görebilir. Trabzon Vakıflar İl Müdürlüğü ve İl Turizm Müdürlüğü kentin turizm potansiyelinin artırabilmeleri için Bizans’a, kültürüne hizmet etmek yerine şehirdeki tarihi yapıları ve doğal mirası güzelleştirerek turizme kazandırsınlar" ifadelerini kullandı.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İlahiyat Meslek Yüksek Okulu emekli öğretim görevlisi ve Tarih ve Kültür Araştırmacısı Mustafa Yazıcı da duruma tepki göstererek, "Trabzon’da büyük bir tarih katliamı, kültür katliamı ve cehaleti var. Vebali, gafleti var. Bu gafletten dönülmelidir. Ayasofya’nın son imamı 53 ile 63 yılları arasında 10 sene babamdı. Ben de Ayasofya’da büyüdüm. O freskleri de, mozaikleri de gördüm. Zaten camiyi Fatih’in yaptığı mihraptan bir göz geriden başlattılar, yarım bir cami yaptılar. Şimdi yarısında mozaikler ve freskleri göstermeye ayırırsalar o zaman bu cami yarımlaşacaktır. Resim olan yerde namaz kılınamayacağını herkes bilmektedir. Resimleri sergileyeceğiz diye ibadet edilen bölümü küçültemeyiz. Dünyada çok hassas bir dönemdeyiz. Bizim yurt dışındaki bütün tarihi eserlerimize tecavüz edildiği bir zamanda Trabzon’da böyle bir gaflet yaşanmamalıdır" dedi.
Ortahisar Fatih’in vakfı olduğu halde Trabzon’da bazı kendini bilmez araştırmacıların 'Fatih’in Trabzon’da vakfı yoktur' dediğini iddia eden Yazıcı, "Halbuki birçok tarih kitabında Fatih’in vakıfları kendinden sonra gelini olan Ayşe Gülbaharhatun'a kalmıştır. Yavuz’un annesi, Kanuni’nin babaannesine kalmıştır. Bunlar 36 vakıftır. Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile İl Kültür Turizm Müdürlüğü asıl bu 36 vakfı ortaya çıkarsınlar, halka göstersinler, turistlere göstersinler" açıklamasında bulundu.
Editör: TE Bilisim