Taka: Önceki süreli yazımızda üç isim tanıdık. Şehzade Abdullah, Kâzım Bey, Zağanos Paşa.Etkileyici idi…Bugünki isimler ise Vezîri- âzam Mahmud Paşa ve İskender Paşa..
 
Şeyihoğlu:. Trabzonlu neden Trabzon ile gurur duymasın ki. Çok önemli isimler yetiştirmiş çok önemli isimleride misafir etmiş. Mahmut Paşa fetih için deniz kuvvetlerini Trabzon sahillerine getirmiştir ve müthiş bir mücadele vermiştir. İskender Paşa’yı tüm Trabzonlular bilir. Hatırasına Camii ve mahalleye ismini vermiştir. Ama onun hakkında bilgi toplarken zorlandık zira tarihte onlarca İskender paşa ile karşılaştık.
 
Vezîri- âzam Mahmud Paşa

Fatih’in Trabzon seferi sırasında 300 parçalık Türk donanması Trabzon Limanı’na gelmiş, karaya asker çıkarmış, çarpışmaya başlamıştı. Sadrazam Mahmut Paşa komutasındaki kuvvetler de Trabzon’a varınca Trabzon Kralı David Komnen savaşın sonundan kuşkulanmaya başladı. Kısa bir süre sonra, toplarla donatılmış güçlü ordusuyla Fatih şehrin karşısına gelince, dayanmanın imkânı olmadığını anladı ve teslim görüşmelerine hazır olduğunu bildirdi. Başmabeyincisi Yorgi Amirutzes’i (George Amiroutzes) teslim görüşmelerini yapmakla görevlendirdi. Fatih Sultan Mehmet de Sadrazam Mahmut Paşa’ya yetki verdi. Mahmut Paşa’nın Amirutzes’in Trabzonlu teyze oğlu olduğu düşünülmektedir.  Her ikisi de İstanbul’un fethini görmüşlerdi. Bu nedenlerle anlaşmaları kolay oldu ve kısa sürede sonuca varıldı. Taraflarca imzalanan antlaşmaya göre; Fatih Sultan Mehmet, David Komnen’e Trabzon’un gelirine denk bir başka yer verecek, David Komnen de Trabzon Kalesi’ni teslim edecekti. Öyle de oldu ve 21 Muharrem 866 (26 Ekim 1461) Pazartesi günü Trabzon kalesi Türklere teslim edildi. Müslüman Türk birlikleri kaleye girdi. Donanma Komutanı ve Gelibolu Sancak Beyi Kazım Bey Kale’yi teslim aldı. Trabzon şehrinin ilk yöneticisi oldu (Goloğlu, 2013: 20-21).

Mahmud Paşa kara kuvvetleriyle gelip Trabzon şehrinde karargâh kurdu. Paşa, Mora seferinde hususî kâtip olarak Padişah Hazretlerinin yanında bulunan Thomas Kıtavulinos’u şehre göndererek ahali ve hükümdara anlaşma ile teslim olmalarını teklif etti. Kabul edilmemesi halinde onlarca hâsıl olacak menfaat ve zararı sözü geçen kâtip aracılığı ile kendilerine aşağıdaki şekilde açıkladı:
“Yapılan tekliflere uymak hem hükümdar ve ailesi, hem de ahalinin menfaatlerine uygun­dur. Zira hükümdar ailesiyle birlikte Yüce Padişahın lütuf ve atifeti olacak, huzur ve is­tirahatları temin edilecek, arazi ve saire kendilerine ihsan edilecektir. Ahali ise itaatleri halinde kendileri, kadın ve çocukları her türlü tehlikeden uzak kalacaklar, mallarına sahip olacaklar, eskiden olduğu gibi hayatlarını devam ettireceklerdir. Fakat teklif kabul edil­meyecek olursa konu sözleşme ve anlaşmalarla değil, silâh ile halledileceğinden savaşta mağlûp olmanın getireceği ölüm ve esirliğe, malların yağmalanması gibi her türlü felâkete uğrayacaklardır.”
 
Hükümdar ve ahali çaresiz kabul etmek zorunda kaldılar. Padişah Hazretleri vardığı zaman sözleşme yapacaklarını söylediler. Şehrin teslim alınmasına memur olan Mahmut Paşa ordusuyla şehre girdiği zaman Trabzon hükümdarı şehri terkederek ailesi ve tebaasıyle Ordugâh-ı Hümayuna geldi. Padişah Hazretleri kendisini huzuruna kabul edip hakkında şefkat gösterdi ve kendine ve ailesine hediyeler verdi (Hacıfettahoğlu, 2012:195-196).

Trabzon Valisi İskender Paşa

Şehzade şehri olan Trabzon’da uzun süre görev yapan valilerden biri olan İskender Paşa, şehrin kültürel ve ticarî dokusuna uygun olarak cami, medrese, hamam, büyük bir han ve çeşmeler bina ettirmiştir. Kurduğu vakfın hayratı cami ve medreseden ibaret olup evkafını ise hamam, han, birtakım bahçeler ve mahzenler oluşturmuştur (Kılıç, 2008: 9).

… İskender Paşa, Kastamonu Ayanı Mustafa Bey’in oğlu olup Yavuz Sultan Selim döneminde Trabzon Sancak Beyi’dir. Trabzon Valiliği’ne muhtelif dönemlerde dört kez atanmış, toplam on iki yıl valilik yapmıştır. Valilik süresi Osmanlı Devleti’nin bürokratik geleneği içerisinde hayli uzun bir zamanı ihtiva etmektedir. İskender Paşa’nın, Trabzon Valiliği ile ilgili dikkate değer diğer bir husus da Trabzon Sancakbeyi Yavuz Sultan Selim’in Nisan 1512’de Osmanlı Padişahı olmasından sonra Trabzon’a atanan ilk Sancak Beyleri’nden olmasıdır. İskender Paşa’nın Trabzon’daki ilk valiliği 1512-1513 yılları arasında olup kısa bir süre devam etmiştir. Paşa’nın bu dönemde Şah Kulu isyanı ile uğraştığı görülmektedir. Şah Kulu’nun Amasya’yı ele geçirmesi üzerine buraya yardıma gelerek şehrin kurtarılmasını sağlamıştır (Mistepe, 2007).

Kanunî Sultan Süleyman’ın tahta geçmesi ile İskender Paşa’nın 1520’de Sivas Valiliği’ne atandığı görülmektedir. Ancak Sivas Valiliği kısa sürmüş ve kendi yerine atanan Lala Sinan Paşa, Sivas Valiliği’ne, İskender Paşa ise üçüncü defa Trabzon Valiliği’ne atanmıştır. Kısa süreli bu valiliğinde imar faaliyetlerini devam ettirmiştir. İskender Paşa iki yıl süren üçüncü valiliği döneminde Hoca Halil Mahallesi’nde ikinci çeşmesini yaptırmıştır.

Osmanlı Orduları’nın Macaristan’a yöneldiği 1526’da Sivas Valiliği’nden dördüncü defa Trabzon Valiliği’ne atanan İskender Paşa, 1533’deki vefatına kadar bu görevini sürdürmüştür. Macaristan seferini uygun bir zemin olarak gören Celâlîler, Kalender Şah’ın önderliğinde ayaklanırlar. Vezir-i Azam İbrahim Paşa ayaklanmayı bastırmak için harekete geçince İskender Paşa da Temmuz 1527’de Sivas’a hareket etmiştir. Ayaklanmanın bastırılmasını müteakip 1528’de Trabzon’a dönen Paşa, Şebinkarahisar’da çıkan Bozoklu Celal Ayaklanması’nın bastırılmasında da önemli bir rol oynamıştır (Kılıç, 2008: 9-11).

İmar etkinlikleri ile ünlü İskender Paşa 1529 yılında kendi adını taşıyan camiyi medresesi ile birlikte yaptırmıştır. Tablonun arka planında işlenen bu cami, geniş bir alan içerisine inşa edilmiş olup ters T planlıdır. Yapının etrafını kalın çevre duvarı çevirmektedir. Camii avlusuna kuzey ve doğudan girilir. Fakat kuzeydeki kapısı taç kapı vazifesi görmektedir. Evvelce avlunun sağında İskender Paşa medresesi yer alırdı. Fakat günümüzde söz konusu olan bu medreseden hiç bir iz kalmamıştır. Giriş kapısı üzerinde bulunan H. 1300 (1882) tarihi, yapının tamir edildiği yılı gösterir eserin bu tarihten sonra büyük değişiklik ve onarım gördüğü anlaşılmaktadır. Batıdaki son cemaat yeri 1973 yılında eklenerek yapıya iç mekân genişliği sağlanmıştır. Bu bölümün önünde, bahçede görülen mezar, camiyi yaptıran İskender Paşa'ya aittir (Trabzon Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2000:189).Mezartaşından vezir payesi aldığı anlaşılmaktadır. Valilerin vezir rütbesi almaları Kanunî döneminde yaygınlaştığından İskender Paşa’nın bu unvanı alan ilk valilerden olduğu ifade edilebilir. Kabri, yaptırdığı İskender Paşa Camii’nin haziresinde bulunmaktadır (Kılıç, 2008: 11).
Taka: Yarın, Ressam Şakir Şeyihoğlu’nun yağlıboya tekniği ile görselleştirdiği, “1810 Sargana’ya Rus Çıkarması Ve Verilen Müthiş Direniş” isimli tablolar ile tarih kitaplarının sayfaları  arasından derlenen detaylı bilgileri sunacağız.
Şakir Şeyihoğlu
Editör: TE Bilisim