İşlerinden geri kalan vakitte hep birlikteydik. Ulm Almanya’da gurbetçilerin çok bulunduğu yerlerden. Gelişmiş, fakat orada durmak yok her gün yenilenmeye devam ediyor. Son olarak Stuttgart’tan Ulm’e tren yolu bağlanıyor. Yaklaşık 1 saatlik yol 15 dakikaya düşecek. Bu proje Ulm’e büyük değer katacak aynı zamanda Stutgart ile sürekli etkileşim halinde olacak.
Bu notu özellikle yazma gereğinde bulundum. Çünkü Ulm’de yıllardır yaşayan akrabalarımız Trabzon’a geldiklerinde, “Bu ne pislik, bu ne düzensizlik, böyle şehir mi olur. Hiçbir gelişme yok” şeklinde eleştirilerde bulunuyorlar. Çok haklılar… Çevre düzenlemesiyle, kurallara ve insanlara duyulan saygıyla, yaşam tarzıyla Almanya’yı Türkiye’yle kıyaslamak yanlış olur. Yazılarımın hiçbirinde bu kıyası yapma gereği duymadım.
Türkiye’nin Avrupa’yla yarışacak çok tarihi yapısı ve coğrafyası olmasına rağmen bu değerleri yaşatmak ya da güzelleştirmek adına bir şey yapılmıyor. Tam tersi Allah’ın sunduğu güzellikler tahrip ediliyor.
Sadece Trabzon’da ki turistik yerleri bir düşünün beni anlayacaksınız. Sümela yıllardır kapalı, Kızlar manastırı kapalı, Uzungöl perişan, Ayder rezil, Ayasofya cami’nin ne olduğu belli değil. Neyse fazla uzatmayacağım… Almanya’da akrabalarımla çok güzel vakit geçirdik onları sizlerle paylaşıyorum..
ULM Katedrali
Şehirde bulunan eski bir Roma Katolik kilisesidir. Katedral olarak anılmasına rağmen içerisinde hiçbir başpiskopos yaşamamıştır. İnşa edildiği 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başları arasında Dünya'nın en yüksek yapısı olarak meşhurlaşan manevi yapı Ulm'ün en değerli sembolüdür.
Son dönem Gotiğinin başarılı örneklerindendir. Tam 161,5 metre yüksekliğindeki çan kulesi şehrin her yerinden görülebilmektedir. Eğer bu kuleye tırmanmak istiyorsanız 768 basamak çıkmayı göze almalısınız. Biz çıktık yaklaşık yarım saat sürdü. Manzarası bu yorgunluğa değerdi.
ULM Belediye Binası
Yapımı 14. yüzyıllara dayanan belediye binasının inşası karmaşık tarzlar taşımaktadır. 3 farklı mimari tarzını yansıtan binanın şu anki görünümü Rönesans yıllarına dayanmaktadır.
Freskleri ve astronomik saatiyle göz dolduran belediye binası bugüne kadar birçok ekleme ve restore süreci geçirmiştir. Almanya'daki diğer belediye binalarına çok benzeyen yapı şehre gelen yerli ve yabancı turistleri mest ediyor.
Yamuk Ev
1406 yılında küçük bir gemici evi olarak yapılan daha sonra 1443 de suya doğru kayarak yamulan bina 1620 de tekrar yenilenerek büyütülmüş ve 1995 senesinde 11 odalı otel olarak hizmete girmiş. 1997 senesinde Guınness Buch’a dünyanın en yamuk oteli olarak giren ve hala çok lüks bir butik otel olarak kullanılan otel dünyanın her yerinden gelen misafirleri ağırlamaya devam ediyor.
Blautopf
Ulm şehrine arabayla 30 dakikada mesafede bulunan Blautopf’un masmavi suyuna hayran olmamak elde değil. Yeşilin ve Mavinin bilinmeyen tonları gözlere ziyafet çekiyor. Karst oluşumlu dağların altından akan yer altı suları 600 metre uzunluğunda mağaralarda toplanıyor ve işte tam bu noktada, 45 metre derinlikteki bir çukurun içinden kaynayarak yeryüzüne çıkıyor.
Europa-Park’ta Muhteşem 1 Gün
Almanya’nın Fransa sınırına yakın Rust kasabasında bulunan Europa-Park, Almanlar için eğlencenin kalbi olarak görülüyor.
Disneyland Paris’ten sonra Avrupa’nın en popüler ve büyük ikinci tema parkı kabul edilen Europa-Park’a gitme fırsatı bulduk. Halil eniştem, İlkay halam, Aykut kuzenim Özlem ablam ve ben. Sabah Ulm’den yola çıktık. Yaklaşık 3 saatte Europa-Park’a vardık, bir şeyler atıştırdıktan sonra eğlencenin merkezine girdik. Trabzon kadar büyük bir park. İçerisinde yok yok.
Tiyatrosundan sinemasına kadar birçok gösterinin de bulunduğu yerde birbirinden hızlı ve korkunç trenleriyle adrenalini yüksek çok zevkli bir gün geçirdik. Çok güzel bir gün oldu bizim için. Sevgili okurlar 8 gün boyunca İtalya, İsviçre ve Almanya gezi notlarımı sizlerle paylaştım. Birlikte güzel yerler gezdik. Umarım beğenmişsinizdir. Kalın sağlıcakla..
Atakan TOK
Editör: TE Bilisim
