Gazeteci Yazar Banu Avar, TAKA Gazetesi muhabiri Suzan Şentrük’ün sorularını cevapladı.

‘Türkiye dik durursa borcunu da öder bağımsızlığını da güçlendirir’


Türkiye’ye yedi düvelin saldırdığı bugünlerde toplumsal bilinci artırmak için bir kadın yazar il il dolaşıyor. Gazeteci Yazar Banu Avar’ın bunca çabasına bir katkı da biz vermek istedik. Kendisi ile yoğun söyleşileri arasında TAKA Gazetesi okurları için konuştuk. İşte özeti:

TAKA: Sayın Avar Türkiye Avrupa Birliği ilişkileri nereye gidiyor?

BANU AVAR: Türkiye, Avrupa ve Amerika veya Batı bloğunda. Bunların hepsi Türkiye'nin zayıflaması için çeşitli aygıtları kullandılar. PKK'yı kullandılar. Vakıfları aracılığıyla her türlü tuzağı devreye soktular.. Sivil toplum Örgütleri vasıtasıyla içimize sızdılar. Dini örgütleri kullandılar. Batı 150 yıldır Türkiye'yi bir şekilde parçalayıp kendi menfatine yapılanmasına uğraşıyor.  Biz de böyle bir birliğe üye kabul edilmek için dört dönüyoruz… Sadece onur ve gururumuzu ayaklar altına almıyoruz üzerine bir de Gümrük Birliği gibi anlaşmalarla cebimizden veriyoruz. Bu arada  Avrupa Birliği denen bu sahte birlik de çözülme sürecini yaşıyor.. İşte İngiltere... Sıra Hollanda ve Fransa'da.. Dolayısıyla Avrupa: Evrensel değerlerin merkezi kalıbını kullananlara dikkat edilmeli.. Onlar bu ülkeyi içten yıkmaya çalışanlar. 2006’da "Hangi Avrupa"  adı altında 17 ülkeden raporları Sınırlar Arasında belgeselinde işlemiştim, aynı  adlı kitapta da yazdığım gibi girmek için can attıkları Avrupa Birliği  çözülme sürecinde ve yakında esamesi okunmayacak.. Atatürk’ün sözü her daim aklımızda durmalı: Efendiler! Avrupa’nın bütün ilerlemesine,yükselmesine ve medenileşmesine karşılık Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlanadurmuştur. Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa’dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa’nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa’dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi. Halbuki, hangi istiklal vardır ki Ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!” (6 Mart 1922, TBMM Gizli Celse Zabıtları)

ABD Bize Hep Kazık Atar

TAKA: Banu hanım, Amerika ve Türkiye arasında çok sorunlar var.  Amerika Türkiye'nin hala müttefiki mi, bu durum nereye gidiyor?

BANU AVAR: 1945'ten beri Türkiye'nin her damarına girmiş bir Amerika’dan bahsediyoruz. Hatta 1940'lardan itibaren her yanımıza sızmışlar.. Marshall yardımıyla beraber Türk milli eğitimini ‘Batıya hayranlık eğitimi’ ; Türk basınını ‘Batıya kul  köle basını’ haline getirmişler.. Türkiye Batı'nın suyuna girmiş.  Adamlar açık açık  kanlı katilleri desteklerken biz hala onlarla müttefik olma hayalindeyiz.. Bu hayal bittiği zaman düze çıkacağız.. Bu hayalin bitmesi tek bir şarta bağlı..  Üretimci ekonomiye dönmek ve borçtan kurtulmak..

Tanzimat Kafalılar

TAKA: Atatürk'ün ölümünden sonra ne oldu ki batıya döndük?



BANU AVAR: Tanzimat kafası bir anda  kesilip atılamıyor.. 19. Yüzyıldan bu yana batıya hayranlık, özenti yeni cumhuriyette de devam etti.. Falih Rıfkı Çankaya adlı kitabında,  İsmet İnönü’yü tarif ederken, “İleri bir Tanzimatçıydı” der..  Atatürk'ün ölümünden sonra Batıyı ‘kabe’  kabul eden insanlar geçti başımıza ve bu hep böyle devam etti. Bugün de aynı şekilde. Bir de şantajlar  söz konusu.  Ekonomide, savunmada, eğitimde  kültürde öylesine bağlandıkki batıya kımıldanamaz olduk.. Kımıldamaya kalksak, çıkarlarımızı korumaya kalksak burnumuza yaptığımız ikili anlaşmalar, AB yasaları, borçlarımız ve daha bir çok şey dayatıldı. Bakın önümüzdeki ay Rıza Zarrab ve Hakan Atilla davaları var Flynn davası var vs..  Ödenecek borçlarımız var .. Dolayısıyla  Türkiye deli gömleğinegirmiş adam gibi sarsılıp duruyor..

Türkiye Dik Durmalı

TAKA: Türkiye nasıl bir bedel öder?

BANU AVAR: Türkiye’ye bedel ödetmek için sıraya girmiş 7 düvel var.  Bunların içerde işbirlikçileri var. Uzun vadede amaçları Asya.  Asya’nın kilidi ise Türkiye.. Hedefleri Türkiye Suriye İran ve Irak’ı devamlı kaosta tutmak.. Bu bölgeye kukla devletler oturtmak..  Küçük derebeyliklere bölünmüş  bir coğrafya var hayallerinde… 100 yıl önce de hedefleri buydu..  Öyle günlerden geçiyoruz ki  Atatürk'ün bir asır önce söylediği cümleyi hatırlamanın tam zamanı:  ‘ Türk milletini  kendi azim ve kararlılığı kurtaracaktır!”
 
Sonucu Olur Katlanacaksın

TAKA: Türkiye Amerika’dan kopabilir mi?

BANU AVAR:  Mesele kopmak kopmamak değil.. Ekonomik, sosyal siyasi, kültürel ilişkilerimizi tam bağımsızlık ilkesiyle yürütmek.. Hiçbir başka ülkenin çıkarlarına çalışmamak.  Kendi çıkarlarımızı ve değerlerimizi yüceltmek.   Bunun için en önemli şart ekonomik bağımsızlık..  Üretim ekonomisi..
 NATO gibi dünyanın her yerine  ABD adına müdahale eden kan döken PKK ve benzeri terör örgütlerini destekleyen  bir örgütte Türkiye’nin ne işi var?
Tam bağımsız bir Türkiye mümkündür. Bu hayata geçince ABD ile de Avrupa ile de masaya oturur çıkarlarınızı koruyarak diplomatic ilişki sürdürürsünüz ama onlara ram olmak başka bir şey…

Zaman Geçtikçe Borcu Dönüştüremeyiz

TAKA: Rusya ile aramız iyi gibi gözüküyor ama güvenmeli miyiz?

BANU AVAR:  Hiçbir ülke birbaşkasına gözü kapalı güvenemez .. Çıkar birliği yapar.  Bu çerçevede Dostluk anlaşmaları yapar ..Türkiye kendi ayakları üstünde durmak zorunda.  Çıkar birliği deyince şunu anlıyoruz.   Dünyanın karıştığı bu süreçte  sadece Türkiye değil İran Suriye Rusya ve Çin de  ekonomik olarak sıkışmış ABD ve küresel çetenin hedefinde.  Dolayısıyla çıkarlarımız birlikte hareket etmeyi gerektiriyor.   Ayrıca  biz batılı değil Asyatik bir milletiz.. Kültürel yakınlığımız var Avrasya ile..

Son günlerde basında  Türkiye’nin son derece sıkışık olduğu bu ekonomik durumda bazı bilirkişilerin  çözüm öneri yeralıyor.. ABD’nin önünü kesmeye çalıştığı bir İpek Yolu projesi var.  60 küsür ülkeyi ilgilendiren, bir ticaret yolu.. Petrolün  gazın madenin tüm malın Çin’den Avrupa’ya akacağı bir ticaret yolu..  Geçtiği her ülkeye değer katacak bir proje.  Çin için Ortadoğu geçiş yolu olarak en önemli bölge .. Köprü ülke ise Türkiye.. Eğer Türkiye kaos içinde olursa  Çin’in de yolu tıkanır.   O halde Çin için, Türkiyenin Suriye’nin İran’ın Irak’ın istikrarlı olması hayati önemde.   Basına yansıyan önerilerden biri, Türkiye’nin  ABD’nin baskılarından kurtulması için, Çin’den uzun vadeli bir kredi alması ..  Karşılığında belli yatırım alanlarında üretim ekonomisine geçişte  ortak hareket edilmesi.. Türkiyenin 500 milyar dolara yakın borcuna merhem olacak zaten çok fazla ülke yok.. ‘Ayrıca  Çin’in de Türkiye’ye ihtiyacı var’ diyor bu öneri sahipleri… ABD’den kurtulup Çin’in kucağına düşmez miyiz sorusuna ise  Çin’in Afrika’daki yatırım ve girişimleri örnek gösteriliyor..  Tüm bu ‘kurtuluş önerileri’ yaklaşan büyük ekonomik kriz nedeniyle.. Sanırım bazı adımlar da atılıyor… Tüm bunlar enine boyuna değerlendirilmeli… Çünkü dünyanın sıkıştığı bir dönemeçteyiz..

TAKA: Yapabilirler mi bunu?

BANU AVAR: Bilmiyorum.. Başa kim gelirse gelsin,  Türk millet krizle burun buruna ve acil çözüm bulunması şart.. Üretim ekonomisine dönülmesi şart.. Savaş ekonomisinden çıkılması için Suriye'ye de farklı yaklaşım şart. 

Bazı sözler verilmiş!

TAKA: Türkiye'nin bölünmesinde ya da bu coğrafyanın paylaşılmasında yer altı kaynaklarının etkileri var mı? Türkiye'de bilmediğimiz yeraltı kaynakları var mı?

BANU AVAR: Adıyaman'da bir evin bahçesinde petrol fışkırdı. En kaliteli petrol oluduğu söylendi ama hemen üstü kapatıldı. Çıkarttırılmıyor. Eskişehir’den balıkesir’e kadar toprak altı geleceğin yakıtı BOR ile kaplı,  Erzincan Gümüşhane altın gümüş yatağı, Karadeniz gazla dolu..  Su kaynaklarımız inanılmaz.. Türkiye’yi peşkeş çekmek yerine kaynaklarımızı kullanırsak  devlet de millet de ferahlar..  Ne yazıkki Amerikan yardımıyla  gırtlaktan batıya bağlandığımızdan beri  hiçbir kaynağımızı özgürce kullanamıyor  üretime hakim olamıyor paramızı istikrarlı tutamıyoruz. 



TAKA: Ne zaman beri böyle?

BANU AVAR: 1945'ten beri böyle

TAKA: Konuşmalarınızda Pontus dayatmasınıdan bahsediyorsunuz. Nedir bu  iddialar?

BANU AVAR: Müthiş faaliyet içindeler.  Ermeni soykırım yalanına  Pontus soykırımını mayıs ayında ekleyecekler gibi görünüyor.. Bu gibi uluslararası  baskı adımları hedef ülkelere dayatılır.. Şubat ayında bir yığın Pontus derneği Heybeliada'da buluştu.  Yunan büyükelçisi de oradaydı ki ABD’yi batıyı temsil eder. Patrik de oradaydı..  Ardından Amerikan Temsilciler Meclisinde 2 üye,  Pontus Soykırımı tatbikat yapmalar vs karar tasarısını meclise sundu.  Öte yandan Ege son derece hareketli izliyorsunuz işte.. Adalara bayrak dikmeler, Muğla sınırları içine AB bakanları ile gelip askeri birliklerle  

Can Dündarın Filmiyle Başladı

TAKA: Son dönemlerde Atatürke karsı nefret söylemleri arttı, neden?

BANU AVAR: Vamık Volkan adlı bir adam geldi buraya. Bu adam Bush’un ve Obama’nın  psikolojik savaş  operasyonlarını  yürüten adamdır. Mustafa filmini Can Dündar’a yaptıran adam da odur.. Buna benzer onlarca AB ve ABD danışmanı uzmanı ajanı yol geçen hanı yaptı Türkiye’yi.. 2000’de yaptığım Unutulan Yıllar Belgeseli  Kızıl danny diye bilinen AB bakanından alıntılamıştım: ‘Türkiye ya Bağdat yoluna ya Barselona yoluna girecek.. Kemalizm’den kurtulamayan bir ülke Batıya Kabul edilemez’  Bütün dertleri onları bu topraklardan kovalayan Mustafa Kemal Atatürk iledir.. geldikleri gibi gitmişler.. Sonra punduna getirip geri gelmişlerdir.. Yine defetmek zorundayız.. Aklımızı buna çalıştırmalıyız..  Trabzon tarihi bu anlamda bize çok önemli dersler sunmaktadır.Ulusal Egemenlik ve Çocuklarımızın yani istikbalimizin bayramı kutlu olsun… Teşekkür ederim.
SUZAN ŞENTÜRK