Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ‘İyi Parti İttifakı’ İddası Ve Daha Fazlasını Sadece TAKA’ya Anlattı.

DP Genel Başkanı Uysal, “Milletimizin özlemini gidermeye hazırız, Kuvvetli bir sese dönüşüyoruz. Kapımızı da kapatmadık” dedi
 
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal önceki gece Trabzon’a geldi, teşkilatıyla İl binasında toplantı yaptı. Toplantıyı yerinde izleyen Taka’ya konuşan Uysal, İYİ Parti’yle ilgili olarak çıkan ‘İttifak’ iddialarıyla ilgili, “Kapımızı kapatmadık” dedi… CHP kanadının Süleyman Soylu’yu hedef almasıyla ilgili olarak da, ‘Onaylamıyorum’ ifadelerini kullandı. İşte Uysal’ın o açıklamaları:
 
TAKA: Türkiye 2019’a kilitlenmiş durumda… 3 seçim yapılacak. Demokrat Parti ve İYİ Parti birleşmesi söz konusu mu?
 
Şahsi Bir Tavır Benimsemedik
 
Gültekin UYSAL: Açık yüreklilikle ifade ediyorum bunu. 16 Nisan 2016 referandumundan sonra istesek de istemesek de, siyaset belirli ortak değerler etrafında her birimizi düşünmeye, beraber olmaya buna Türkiye’nin içinde bulunduğu hal ve şartları göz önüne alırsak itiyor. İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in geçmiş, merkez sağ çizgisi dolayısıyla böyle bir konu konuşuluyor. Biz bu noktada gayet medeni bir şekilde her ortam da ifade etmeye çalışıyoruz. Ölçüsüz ve prensiplerden bağımsız keyfi, şahsi önceliklerimizle bir tavır benimsemedik.


Katı Bir Hükmümüz Yok

Referandumda da gayet medeni bir şekilde kendi düşüncelerimizi geçmiş siyasi çizgimizi yönlendirdiği değerler etrafında prensipler etrafında, bir tavır geliştirmeye gayret gösterdik. 2019’da iktidar istiyor ki, 2 kutuplu bir seçim olsun. Biz bunun çok doğru olacağı kanaati içerisinde değiliz. Kanaat olarak da tabi çok somut bir sürecin içerisine girmeden ‘Cumhurbaşkanı adayı olarak’ kendimiz bir aday çıkacak mıyız?, Çıkarmayacak mıyız? Seçim süreçleri genel seçimle beraber olacak, o manada bugünden verişmiş bir takım kati hükümlerimiz yok, ama netice itibariyle bizlerde ülkemiz için bir sorumluluk çerçevesi içinde hareket edeceğiz. Ortak tavırlar geliştirme noktasında kapımız her zaman açık.
 
TAKA: Peki… Sayın Genel Başkan, başkanlık  sistemi konusunda düşünceleriniz neler…
 
Türkiye’de Siyaset İşlemiyor
 
Gültekin UYSAL: Siyasi partilerin bir tasavvuru var. Bizimde tasavvurumuz, Türkiye’nin önemli bir parlamenter geçmişi var. Tabi eski düzen içerisinde işlemeyen, seçim beyannamelerimiz de de bunu ifade ettik, Türkiye de bugün konuştuğumuz can alıcı, can yakıcı bütün meselelerin, çözümü işleyen bir siyaset düzenidir, Türkiye’de siyaset işlemiyor. Sağlıklı bir zincir oluşturulmamış. Vatandaşı merkeze alan, milleti merkeze alan, milli iradeyi merkeze alan bir noktadan, üyeliklerin seçim kurullarında teminat altına alındığı bütün siyasi partiler için önseçimin şart olduğu, vekalet veren, vekalet alan, ilişkisinin çok sağlıklı kurgulandığı bir iklimden gelmiyoruz.



Milletin Aleyhine Eller Kalkıyor

Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde inanıyorum ki milletvekilinin vicdanlarını kanatmasına rağmen, burada milletin aleyhine pek çok karara ellerini kaldırdıklarını görüyoruz. Millete dönüp hesap verebilecekleri Türkiye’de bir sistem olsa, ön seçimdir, dar bölgedir, tercihli sistemdir, milletin hesap soracağı bir takım meselelerde milletvekillerinin el kaldıracağı kanaatinde değiliz. Türkiye bunu aşan bir şekilde 3’üncü dünya ülkeleri gibi bir kişinin en küçük beldeye ne yapılacağına karar verdiği, Türkiye’nin dış politikasını çizdiği, şahsileştirilmiş bir düzene, tarihin akşını geriye akıtırcasına kişi temelli değil kurum ve prensipler temelli, hukuk devleti temelli bir düzene çevrilecek.

Hürriyetler Birilerinin Keyfiyetine Bırakıldığı…

Yoksa, her geçen gün adı konmamış bir şekilde rengi koyulaşan temel hak ve hürriyetlerin birilerinin keyfiyetine bırakıldığı bir sisteme doğru gidiyoruz. Demokrat parti olarak bizim çizgimiz, temel hak ve hürriyetlerin sonuna kadar teminat altına alındığı, parlamenter ve demokratik bir model içerisinde işleyen, denetlene bilirliği, şeffaflığı olan, bir mekanizmayı kurmak. Türkiye’nin bugün hatırı sayılır bir bütçesi var, sayıştayın denetim raporlarının meclise gelmediği bir Türkiye var. Yakın zamanda meclisten bir bütçe geçti.
 
Safsatalar Konuşuluyor

Bütçe, görüşmeleri Türkiye’de seçimlerden sonra neredeyse yarı final diyebileceğimiz bir düzlemde gerçekleşir. O düzlemde bakıyoruz ki Türkiye’nin meselelerinden daha ziyade, karşılıklı ithamlar, safsatalar konuşuluyor. Türkiye’nin daha çok derinden işleyen yapısal meseleleri var. Ekonomik olarak depo ettiği meseleleri var, eğitim meselesi var, sağlık meselesi var. Bunları iktidara muhalefet etmek için söylemiyoruz, her birimizin içinde yaşadığı bütün bu problemleri gönlümüz istiyor ki; 80 milyon Türkiye’de insanlarımızın emek-değer zinciri içerisinde ülkede üretilen katma değerden, vergi adaletinden başlayarak düzgün bir şekilde işler bir mekanizma olması.
 
TAKA: Türkiye’de, piyasalar da bir durgunluk hakim. Aşılabilir görüyor musunuz?

Serbest Piyasa Herkesin Başına Buyruk Hareket Ettiği Bir Yer Değildir

Gültekin UYSAL:Serbest piyasa, düzenli bir piyasadır. Herkesin başına buyruk hareket ettiği, edebileceği bir piyasa değildir, burada devletin düzenleyici ve denetleyici tavrı çok önemli. Ama bugün özellikle ‘Oranize-perakende’ dediğimiz büyük sermayenin karşısında esnaf ve sanatkarlar odalarının rakamlarına bakalım açılan işletme sayısından daha fazla kapanan dükkanların olduğunu görüyoruz. Bu açıdan baktığınız da Dünya’nın çok hızlı bir evrim geçirdiği, değiştiği, dönüştüğü, evrim geçirdiği bir ekonomik çizgisi içerisinde Türkiye görece pozisyon kaybediyor.

Milli Eğitim Siyasetin Arka Bahçesi Oldu

Bunun da temel sebebi, siyasetçilerimizin diline pelesenk ettiği ‘Yüksek katma değerli ürün’… Türkiye’nin yapısal problemleri bunun alt yapısı da eğitim… Eğitimi biz ideolojik bir paranteze hapsettik. Sadece ve sadece iktidarın tezlerini bir ‘imanmış’ gibi savunacak bir insan kümesi üretmek için Türkiye’de milli sıfatı olan milli eğitim getirdik, siyasetin arka bahçesi yaptık. Şimdi buradan Türkiye’nin hedeflediği o ideallere yürüyebilme imkanı yok. İktidar partisi iyi niyetle 2023 hedefleri koydu, işte o hedeflere girebilmesi için Türkiye’nin yıllık %13-%15 büyümesi lazım ki, 2023’de bu hedefleri yakalayabilsin. Gerçekçi değil.

Siyaset Yönlendirilmek İsteniyor

Orta vadeli plan yapmaya başlamışlar, tutturdukları 1 yılları yok. Bunu eleştiri olsun diye söylemiyorum, ama Türkiye’nin hatırı sayılır bütçesi var geçen yıl  645 kattriliyon, bu sene 760 kattrilyon civarında, bunlar büyük paralar. Denetlenmeyen şeffaf olmayan süreçlerle, hukuk devleti, demokrasi dediğimiz maalesef kaynaklarınızın, olması gereken doğru hedeflere yönlendirmesinin sürecidir. Bu işlenmiyor, bir takım keyfi hamasi söylemlerle, safsatalarla Türkiye’de siyaset yönlendirilmek isteniyor.
 
TAKA: Bir dönem Demokrat Parti’nin de Genel Başkanlığı’nı yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından eleştiriler ve suçlamalar var. Süleyman Soylu’ya haksızlık yapıldığını düşünüyor musunuz?

Onay vereceğimiz bir siyaset dili değil!

Ben temel bir şey söylemek istiyorum. Türkiye’de özellikle Rıza Zarraf davası, Man Adası diyerek sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı belgeler sonrası hemen akabinde bütçe görüşmeleri… Tabi siyaset tansiyonu en zirve noktasına çıktı. Endişem, Türkiye’de artık meşru siyasetin, sınırları maalesef bu yüksek gerilim hattındaki kavga dövüş itham, süreciyle beraber, silindiği bir portre ortaya çıkarıyor. Bu hepimizi endişeye sevk etmeli. O açıdan siyasetin bir sorumluluk rejimi olduğu bilinciyle iktidarında ana muhalefetinde meseleleri şahsileştirmeden ülkenin problemlerini merkeze alacak bir üslup içerisinde hepimizin siyaset kültürü içerisinde edindiğimiz karşılıklı saygıyı yaşatacak bir üslup içerisinde yürümesi lazım. İş şahsileşti mi siz itham edersiniz, karşı da sizi itham eder, böyle bir portre var bu bizim benimsediğimiz onay vereceğimiz bir portre değil. Bu söylemlerden Türkiye’nin lehine çıkacak bir artı değer yok.

TAKA: Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı zaman zaman eleştiriyorsunuz. Ancak kendisi Kudüs konusunda bir tavır aldı ve İslam dünyasına Kudüs hadisesinde öncülük etti. Gayretlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Doğru Ve Olumlu Buluyoruz

Gültekin UYSAL:Doğru ve olumlu buluyoruz… Bunu söylemekten çekinecek bir tarafımız yok… Yani İktidar bütün her şeyi kötü yaptı demiyoruz. Ama bizim ölçülerimizle pek çok şeyi kötü yaptığı kanaatindeyiz. Kudüs meselesi tabi, ABD’nin başkent ilan etmesi çok tesadüfü değil. Tarihsel bir veri, 9 Aralık 1917’de Osmanlı İmparatorluğu Kudüs’ü terk etmiştir. Onun yüzüncü yılında Aralık ayında bu karar alındı. 2, İslam dünyasının başat ülkeleri Başta İran, Suudi Arabistan ve Türkiye, Mısır olmak üzere bu ülkelerin kendi aralarındaki anlaşmazlıklarını en zirve noktaya çıktığı bir dönemde bu kararı aldı.

Beyanlarını Takip Edip Destekliyoruz

Bugün de Kudüs meselesinde Türkiye’nin İslam İslam Kalkınma Örgütü’nün dönem başkanlığı dolayısıyla önemli bir tavrı oldu. Başından itibaren olması gerektiği şekliyle hükümetimiz kararlı bir tavır aldı, toplumsal meşrutiyet, uluslararası meşrutiyet olmayan bir karar noktasında oluşan dünyadaki havayı doğru bir istikamete yönlendirerek, Birleşmiş Milletler de uluslararası ülkeler arasında çok kale almayacağımız ABD’nin dışında buna taraf olan ülke olmadı. Bunun arkasını getirmek ve planlamak lazım. İktidarın bu manadaki beyanlarını takip ediyoruz, iktidarın planlamaları var, bunu olumlu buluyor ve destekliyoruz.
 
TAKA: Son olarak Trabzon’a, Trabzon halkına Bizim aracılığımızla neler söylemek istersiniz?
 
Milletimizin Özlemini Gidereceğiz
 
Gültekin UYSAL: Trabzon’da teşkilatımızla birlikte değerlendirmelerimizi yaptık. Türkiye sahip olduğu imkanları kullandığında, bütün bu imkanlarla düze çıkabilecek kabiliyete ve manevraya sahip bir ülke. Bunun için ise doğru bir siyasi akılla buluşması bu noktada geçişimizin bugüne devşirdiğimiz değerleriyle birlikte Demokrat Parti olarak sizin sorularınız çerçevesinde çizmeye çalıştığımız, doğruya doğru diyen, inanmadığı noktada ise tavrını siyasi sorumluluk bilincinde tavır geliştiren bir siyasi gelenek olarak ülkemizin meselelerine ışık tutmaya gayret ediyoruz. Önümüzdeki süreçte çok daha fazlasıyla siyasetin daraldığı sıkıştığı noktada Demokrat Parti olarak milletimizin özlemini giderecek kademe kadame büyüyen, kuvvetli bir sese dönüşen Demokrat Parti, Trabzon’umuz da fazlasıyla görecektir. Trabzonlu hemşerilerimizi bende saygıyla selamlıyorum.
Furkan YİĞİT