1-5 Şubat tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirilen Wushu Sanda Büyükler Türkiye Şampiyonası 80 kilogramda şampiyon olan Yavuz Selim Kazancı Ekim 2019’da Şangay’da düzenlenecek Dünya Şampiyonası biletini alarak bir kez daha spor kamuoyunun dikkatini çekti. 19.kez Türkiye Şampiyonu olan ve uluslararası platformda 6 derece daha yaparak her geçen gün adından söz ettirmeyi başaran Yavuz, Taka Gazetesi’ne samimi açıklamalarda bulundu.
 
Milli sporcu hayatının hikayesini anlatırken, yaşadığı zorluklardan, hedeflerine kadar bir çok konu hakkında samimi açıklamalarda bulunurken, 4-5 ay önce kaybettiği babasının sağlığı boyunca getiremediği tek madalya olan Dünya Şampiyonluğu için mücadele edecek. Kazancı, “Ailem hayatımdaki tek varlıklarım. Babam için annem için ailem için mücadele edeceğim. İşte Kazancı ile başarı kokan bir söyleşi..
 
17 Yıllık Başarı Öyküsü
 
Wushu’ya başlama serüvenini ve ilk başarının ne zaman geldiğinden bahseder misin?
 
Spora Wushu ile başladım. Rahmetli babam da taekwondo ile ilgiliydi. Sporcu bir kökenim var. Spora başladığım ilk iki ay dönemde taekwondo ile başladım sonrasında Wushu’ya döndüm. Taekwondo yaparken daha komplike bir dövüş sporu yapmak istemiştim.  O sırada İskender Hoca’yla  (Oflu) tanıştım. 2002 yılında başladım. O zaman orta ikiye gidiyordum. Liseye hazırlık zamanlarındaydı. 2003 yılında ilk başarımı elde ettim. O yoldan beri devam ediyorum.
 
Liseye hazırlık aşamasında spora başladın. Ailen karşı çıkmadı mı?
 
Şimdiki sistemi bilmiyorum ama o zamanlar Kanuni Anadolu Lisesi’ni kazanmak zordu. O zorlu başarmıştım. Kanuni Anadolu Lisesi’nde okudum. Sporla birlikte başarılı olduğumu gördükten sonra bana her yönden destek oldular.
 
Başarı İsteği Bağımlılık Oldu
 
Neden Wushu yapıyorsun.
 
Başarma isteğimden dolayı. Ben Wushu’nun bayraktarıyım, sancağını en ileri noktaya kadar taşımak istiyorum. Hem Wushu’nun içerisindeki aile ortamı beni çok cezbetti. Bir de İskender Hoca’mı tanımak beni bu spora bağladı. Hem komplike spor oluşundan dolayı ben de bağımlılık oldu.
 
Ne gibi bir motivasyon kaynağın var.
 
Ben üst üste 4 kez üst üste şampiyon oldum. O süreç içerisinde yurtdışında yarışamadım. O 4 yılın ardından 2006’da ilk katıldığım dünya şampiyonası çeyrek finalde yenilmiştim. Dünya şampiyonu olacağıma yemin etmiştim. Ardından Wushu için çektiğim acı bana zevk verdi. Ben bu acıyla büyüdüm.
 
2006 Dünya Şampiyonasında yenildin. Şimdi de Dünya şampiyonasına hazırlanıyorsun. Arada 13 sene var. Bu istikrarı bu hırsı neye bağlıyorsun?
 
2006’nın intikamını daha almadım. Onu 2019’da alacağım. 2002de spora başladığım zaman hobi amaçlı başlanmıştım. Bu işin içerisinde mücadeleyi görünce bundan kopamadım. Bu işin çilesini sevdim. Benim gidemediğim 2 tane dünya şampiyonası oldu. Belki kaçan balık olur derler ya o şampiyonlarda kendimi zirvede hissettiğim noktalardı. Onların kırgınlığı bende var.
 
En fazla içini acıtanı hangisiydi?
 
2007’de yılında gençler kategorisinden büyükler kategorisine geçmiştim. Türkiye Şampiyonu olmuştum. Ardından seçmeler yapıldı. O berabere bitmişti. Diğer rakibimle kamp boyunca 3 maç yapmıştım. 3’ünü de ben kazandım. Tartı yapacağız dediler. Rakibim 70 kilo 200 gram geldi ben 70 kilo 500 gram geldim. Aramızda 300 gram vardı. Bana sen bu kiloyu veremezsin rakibin 200 gramı verebilir diye beni götürmemişlerdi. Ancak seçmelerdeki rakibim de Dünya Şampiyonasında uyuya kaldığı için maça çıkamadan elenmişti. O gerçekten beni çok üzmüştü.
 
Okulların Beden Eğitim Derslerine Talibiz
 
Trabzon’da sence potansiyel var mı?
 
Çok yüksek potansiyel var. Bu insanları artık projeyle mi olur yoksa gönüllülük esasıyla mı olur bilemiyorum ama sporla hayatını idame ettirebilecek potansiyele sahip çok insan var burada... Bunun da programlı ve uzun vadeli olması lazım. Bir çok arkadaşım bu spor olmasaydı çok kötü yerlerde olabilecekken şimdi ise aldıkları derecelerin ardından devlet memuru olup hayatlarını kurtardılar. Bunu yapabilecek potansiyelimiz birçok branşta var.
 
Bu nasıl projelendirilebilir?
 
Wushu Çin ata sporlarından bir tanesidir. Çin’de gerçekten büyük popülaritesi var. Ben Çin’e gittiğimde bana hangi sporu yapıyorsun dediklerinde Wushu Sanda yapıyoruz deyince çok farklı karşılıyorlar. Ama insanlar sabah 6’da kalkıyor sabah Wushu teknikleriyle güne egzersizlerle başlıyor ardından yeşil bir çayları var onu da içtikten sonra işlerine gidiyor. Bu kadar olmasa bile buna yaklaşabiliriz.
 
Bir öneri getirebilir misin?
 
Misal biz Wushu camiası olarak beden eğitimi derslerine talip olalım. Her gün farklı bir okul.. Tüm okulun beden eğitim dersleri aynı saatte olsun mesela.. Biz onlara Wushu anlatalım, başkası boks anlatsın bir başkası badminton, basketbol vs vs vs.. Bu şekilde farklılık olur ve bu farklılığın ardından geri dönüşler olacaktır.. Ondan sonrası da kulüplerin ya da şehrin spor adamlarının işi.. Önemli olan bu aşıyı yapmak.. Sonrası çorap söküğü gibi gelir..
 
Wushu senin için ne anlam ifade ediyor?
 
İlk başlat vurdu kırdı olarak algılanıyor. Bu kısmen doğru ancak burada yanlış algı şu; Bu sporları yapanlar çok güçlü insanlarla karşı karşıya geliyor. Akla serserilik gelmesin. El yumruğunu yemeyen kendi yumruğunu balyoz sanar arlanmaz diye bir söz var lugatımızda. O yüzden dışarıda sporcular, omuz attın, niye baktın tarzı içi boş cümlelerden uzak durur, o sakinleşmiştir. O nicelerini görmüştür uğraşmaz başkasıyla, keza sporun verdiği ahlak, uzak durmayı emreder.. Biz öyle gördük. Ancak her ne olursa olsun o yanlış algıyı bit türlü değiştiremiyoruz.
 
Çok komplike bir spor yapıyorsun. Hiç zorlanmıyor musun?
 
Wushu’da sadece yere düştüğünde darbe vuramazsın. Gerisinde her şey var. Yumruk tekme güreş. Tüm dövüş sporlarının teknikleri burada da var. O yüzdendir ki birçok arkadaşımız başka spor dallarından Wushu’ya geçiş yapmışlardır. Bunun avantajları da olduğu gibi  dezavantajları da var. Örneğin iyi bir boksörsen de bu sporu yapabilirsin, ama karşındaki iyi bir güreşçiyse sıkıntı yaşayabilirsin. Tüm sporlarında tekniğine vakıf olan bir spor dalıdır Wushu.
 
Türkiye’de Wushu yeni gibi gözüküyor ama yıllardır bu spor yapılıyor. Bunun serüveni hakkında neler söylemek istersin?
 
Wuhsu’nun Türkiye’deki serüveni yeni gibi gözükse de geçmişe dayanıyor. Kulüpleşme tarihi olarak baktığımızda Wushu’nun kökleri eskilere kadar dayanıyor. Özellikle de, Kung Fu geleneksel kaldığı için bunu modernleştirip puanlama sistemine getirildi.
 
Wushu Düellodur Çizginin Dışına Çıkarsan Ölürsün
 
Wushu’nun felsefesi nedir?
 
Yaşamak.. Şöyle ki Wushu’da ringde ip, tel falan yoktur. Dolayısıyla rakibin dışarıya attığınız zaman çok farklı anlamı vardı. Örneğin eskiden Çin’de düello yapılırdı. Çatı katında Wushu.. Düşersen öleceksin. Keza ciddi ciddi bunun sayılar bir hayli fazladır. Bunu biz salonda yapıyoruz, tel yok. Rakibi çizginin dışarısına 2 kez çıkarttığın noktada onu öldürmüş sayılırsın ve maçı kazanırsın. İstersen 10 sayı önde olayım beni 2 kez dışarı çıksa maçı kazanır. O yüzden Wushu, sadece fiziksel değil aklın da ön planda olduğu bir spordur
 
Hedefin nedir?
 
19 kez Türkiye şampiyonu oldum. Avrupa dünya şampiyonlarında 6 defa derece aldım. Wushu yarı olimpik bir branş olduğu için yapılabilecek en büyük derece dünya şampiyonluğudur. Şuandaki hedefim 2019 Ekim ayında Şangay’da yapılacak olan Dünya Şampiyonasında altın madalya işle dönmek. Federasyonumuz gerek yurt dışında gerek yurt içerisinde bizleri kampa sokarak hazırlamaya çalışıyor. Bir aksilik olmaz sakatlık da çıkmazsa inşallah orada olacağım ve altın madalya için mücadele edeceğim. Uzun vadedeki hedefim ise bu sporda ilerleyen yıllarda yönetim kadrosunda yer almak ve sporu bıraktıktan sonra da hizmet etmeye devam etmektir.
 
Türkiye’de bu başarıyı yakalayan sporcu var mı?
 
Şuanda Türkiye’de Wushu Sanda kategorisinde Dünya Şampiyonu olan Türkiye’de sadece 1 kişi var. Adanalı bir sporcuydu. Onun da hikayesi çok güzeldi. Yarı finaldeyiz kazanıyor finale çıkıyoruz. Diğer maç da İsrailli ve İranlı arasında geçekleşecek. İranlı sporcu öyle bir ülke yok, ben bu rakibi tanımıyorum diyerek müsabakaya çıkmıyor. Bizim sporcumuz da İsrailliye ringi öptürerek dünya şampiyonu oluyor.
 
Örneğin 4 sene sonra bu spor olimpiyatlara alındı. Tekrardan geri dönüş yapar mısın?
 
Olimpiyatın tadını almak işçin kesinlikle giderdim. Çünkü üniversiteler arasında gerçekleştirilen olimpiyata bile gittiğimde sporu orada çok farklı gördüm. İnsanların sporcuya verdiği değeri gördüm. Onu gerçek olimpiyatlarda yaşamayı çok isterim.
 
Destek Vermiyorsan Eleştiri Hakkın Da Yok
 
Trabzonlusun ancak Ankara adına yarışıyor. Senin gibi de binlerce sporcu destek bulamadığı için farklı il veya kulüpler adına yarışıyor. Wushu sporcusu olarak baktığında bu konu hakkında neler söylemek istersin?
 
Şuanda bakanlığın sponsorluk yasası var ve her türlü resmi kanal açık. Ancak belki de insanlar bunu mali külfet olarak görüyor. Kimse elini cebine atmak istemiyor. Bunu anlayışla karşılayabilirim. Kimsenin cebindeki parada gözümüz yok. Ancak sonrasında Trabzon’da spor bitmiş tarzı söylemler veya bu minvalde açıklamalar yapma hakları yok. İş dünyasının ya da kurumlarının bir yanılgısı da şu; bu çocuk zaten başarılı illaki bir sponsoru vardır diye hiçbir şekilde hareket etmiyorlar. Bu da bir hatadır. Sen olmazsan, başkası olmazsa bu çocukların hali ne olur. Bir sporcunun Türkiye Şampiyonluğuna katılmasının maliyeti 1000 TL..
 
Nasıl yani.. Wushu da Türkiye Şampiyonasına gidecek olan bir sporcu 1000 TL ile gidebiliyor mu ve bu rakam dahi bulunamıyor mu?
 
Ben buldum. Ama Trabzon bu konuda kapalı kutu.. Her aile kendi sporcusunu kendi bireysel imkanlarıyla götürmeye çalışıyor. Trabzon futbol şehri olarak bakılıyor ancak Trabzon boks şehri Trabzon judo şehri Trabzon güreş şehri Trabzon hentbol şehridir.. Örneğin beni herkes tanıyor şampiyonalarda. Trabzonlu olduğumu biliyorlar. Bir başka Trabzonlu ile karşılaşınca yine mi Trabzon diye düşünüyor ve maça psikolojik olarak üstün başlıyoruz. Ancak gel görü ki bunun desteğini alamıyoruz. 
 
Trabzon Türkiye’nin Dağıstan’ıdır
 
Yıllardır sporun içerisindesin ve müsabakalara katılıyorsun. Trabzon’a karşı diğer illerin tepkisi nasıl?
 
Gerçekten çok iyi konumdayız. Alınan başarıların ardından Trabzon ismi müsabakalarda gerçekten ağır basıyor. Bunu sadece Wushu için değil tüm dövüş sporları için söylüyorum. Farklı il veya kulüplerde mücadele eden Trabzonlu sayısı da bir hayli fazla.. Nerelisin diye sorduklarında Trabzon cevabını verdiğimizde psikolojik üstünlüğü biz elde ediyoruz. Rusya’nın Dağıstan bölgesi vardır. Müslüman Türklerin yaşadığı bir bölge.. Ruslar dövüş takımlarını ağırlıkları da Dağıstanlılardan oluşturur. İşte Trabzon’da sporcu anlamında Türkiye’nin Dağıstan’ıdır. Biz de yurt dışında Rus rakiple karşılaştığımızda da Dağıstanlı Rus mu yoksa normal Rus mu diyoruz (gülerek)
 
Başarılı bir özgeçmişin var.. Yıllardır bu sporun içerisindesin. Maç öncesi ya da maç sonrası sürekli yaptığın bir geleneğin var mı?  Yani Dünya Şampiyonası’nda maça çıkmadan önce ya da maç bittikten sonra ilk ne yapacaksın. 
 
19. kez Türkiye Şampiyonu oldum. Aslında yaptığım tek bir şey vardı. Artık yapamayacağım için çok üzgünüm. Her şampiyonanın ardından ailemi arardım “baba, anne kazandım” der ilk mutlu haberi onlara verirdim. 4-5 ay önce babamı kaybettim. Trabzon’a çok emek vermiş bir sendikacının, Mehmet Kazancı’nın oğluyum. İçimde bir burukluk var. Ama inşallah Dünya Şampiyonası’nda altın madalya alarak ona borcumu ödemeyeceğim. Her zaman destekçim oldu. Şuana kadar babama sadece Dünya Şampiyonluğunun haberini verememiştim. Babam için annem için mücadele edeceğim.
Ali Osman YÜRÜK
Editör: TE Bilisim