9 Yaşındaki Suriyeli çocuk,  
Vail El Suud intihar etti. 
Söylentilere göre, 
İntihar nedeni olarak öğretmeni azarlamış, 
Arkadaşları ise, 
Onu dışlamışlar. 
 
Milli Eğitim Bakanlığı işin azarlama tarafını derhal reddetmiş, 
Ancak nedense buna rağmen, 
Konuyu araştırmak için okula müfettiş göndermiş. 
 
Yani bu,  
Önce ret sonra araştır. 
Peki bu ne demek? 
Halbuki, 
Ne ret ne kabul, 
"Araştıracağız" denilmeliydi. 

 
İddiaları ret ettikten sonra,
Müfettiş göndermek,
Müfettişe,
Sen de ortada öğretmene yönelik,
"Bir eleştiri,
Bir olumsuz rapor yazma" demektir.

Ne yani,
Bizde öğretmenler öğrenciyi azarlamıyorlar mı?
Ne yani,
Dövmüyorlar mı?
Üzgünüm ama daha fazlası oluyor...
Bırakalım bu meslek şovenizmini de,
Kediye kedi diyelim.
Kötüyü eleştirelim.
Doğruyu alkışlayalım...
Gelelim bu yavruya.
O Suriyelilerin değil,
Bizlerin de evladıydı.
Özellikle,
Çocukların,
Dili,
Dini,
Irkı,
Sorgulanamaz.
*
Ama bir gerçek var ki,
Çocuklar acımasız olurlar.
Dışlarlar.
Çünkü onlar da çocuktur...
Bunu yaptıkları için onları da suçlayamayız.
Ancak,
Bu dışlanmışlığa müdahale edilmeliydi.
Çocuklar bu konuda eğitilmeliydi.
Yaşamak için ülkemize sığınan ve biz de,
Devlet olarak kabul ettikten sonra,
Küçük/büyük her Suriyeli artık bizin Tanrı misafirimizdir.
Affet bizi Vail!

MESAJ NET

Ak Parti eski Milletvekili Mehmet Metiner,
"Kayseri,
Türkiye'nin Pensilvanya'sıdır" dedi.
Ve bir internet sitesi de,
'Metiner ne demek istedi" diye soruyor.
Niye soruyorsunuz ki?
Mesaj gül gibi açık değil mi?

KOMŞULUK BİTTİ DOSTLUK DEVAM EDİYOR

Malum kentsel dönüşüm projesi kapsamında,  
Trabzon/Zağnos Dereliler de bundan nasibini alarak,  
Faklı mahallelere yerleştiler. 

Ama onlar şimdi gözden uzak olsalar da, 
Hiç bir zaman,  
Gönülden uzak olmadılar. 


Zaman içerisinde,
Faklı mahalle ve semtlere dağılsalar da,
Başka başka illerde yaşasalar da,
Yılın belirlenmiş bir gününde mutlaka buluşuyorlar...
Kucaklaşıyorlar,
Hal hatır sorulur...
*
Komşulukları,
Çocuklukları,
Yaşanmışlıkları tekrardan yaşıyor,
Ebediyete göçenleri rahmetle yad ediyorlar...
*
Belli ki,
O mütevazi mahallelerinde,
Nice samimi,
İçten ve derinden komşuluklar yaşamışlar.
İşte belki de aranan,
Özlenen odur aslında...

BAHÇELİYE ŞİFALAR DİLİYORUM

Devlet Bahçeli'nin sağlık sorunları hemen herkesin malumu.
Dilerim önemli bir durum yoktur.
Ancak,
Bahçeli'nin rahatsızlığına bir FETÖ kaçağı,
Olumsuz bir temennide bulunarak attığı Twitterde;
Bundan sonra Bahçelisiz bir MHP'ye hazır  olun mesajına,
Amerikan elçiliğinden bir trişka,
Beğeni atıyor..
*
Sana ne Ulan,
Sana ne?
Biz,
Yani Türkiye Cumhuriyeti,
Cumhur Hükümeti,
Senin rahatsız ve suratsız,
Trupm'un azledilecek olduğu için,
"Bundan sonra Demokrat Parti,
Trump'suz siyasete devam edecek."
Diyor mu?
*
Demiyor tabi ki de;
Demez.
O halde siz,
Niye bu kadar küstahsınız?
Neden her şeye maydanoz oluyorsunuz?
Bu arada MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye
Tekrar,
Sağlık,
Sıhhat ve afiyetler diliyorum...

AJANS PAZAR

Rize Pazar'da yeni bir internet sitesi kuruldu.
Kültür/sanat ağırlıklı,
Pazar/Rize ve Bölgenin sorunlarına duyarlı bir haber sitesi.
Yetkilileri,
"Bizler Yerelden dünyaya merhaba diyoruz."
Biz de kendilerine,
Sevgi ve başarı dileklerimizle,
'Merhaba,
Hoş geldiniz!'
Diyoruz...

HAYVANLAR MERHAMETLİ VE DÜŞÜNEN VARLIKLARDIR

Adana Kozan'da,
Çöpe bir bebek atılıyor.
Bebeği çöpte bulup havlayarak yardım isteyen ise,
Sokak  köpekleri...
*
Ancak bu olay medyada,
"Köpekler bulup parçalamadan bebek bulundu."
Şeklinde yer almış.
*
Konuyu biraz daha irdeleyelim.
Bu çocuğu doğuran bir insan.
Belli ki çöpe atanda  o insan.
Çocuğu çöpte görüp,
"Bunda bir terslik var"
Diye havlayarak feryat eden ise  köpekler...
O köpeklerin biz insanları,
İnsanlığından utandıracak çabasını yok sayan da bir başka insan.
Gelin insanlığın ne hallere geldiğini sorgulayalım artık.
 
DOĞRUYA DOĞRU

Evet,
dünyanın hiç bir yerinde,
40 yaşında,
50 yaşında, emekli olan yok.
*
Ama dünyanın neresinde,
Aynı ülkede,
Asgari ücretlinin,
14 katı maaş alan bir sınıf var?
Hangi ülkede,
Yönetenlerin sofrasında,
500 çeşit yiyecek var?
Ve de Mecliste yemin eder etmez,
Emeklilik hakkını kazanmışlık var?
*
İşte bu durumda,
Garibim,
Ali
Veli
Selami de diyor ki,
Azcıkta bağa ver!

FIKRA

Temel bir gün ormanda yürürken,  
Bir ıslık çalıp bir besmele çekiyormuş.  
İdris bunu görünce sormuş; 
- Ula uşağum ne yapayisun. 
Temel; 
- Hiç,  
Şeytana antrenman yaptirayırum