Başkası olsa, başkasının başına gelse belki bu kadar etkilenmezdik.
Belki de basit bir yazıyla geçiştirirdik.
Lakin olayı bizzat biz yaşadığımız için, yani bizim başımıza geldiği için daha da önemli kılıyor.
İş farklılaşıyor tabi.
Bu kez o insanları daha iyi anlıyoruz.
İstanbul seyahati için günler öncesinden bilet aldık.
Hem de sabahın köründe
Geceyi ortadan ikiye bölen bir saatte havalimanının yolunu tuttuk.
Biniş kartını almak için bankoya gelerek, kimliğimizi görevliye uzattık.
Sabiha Gökçen Havalimanı uçağı için koltuk numarasını istedik.
Görevli bayan “Beyefendi Sabiha Gökçen uçağımız iptal. Ankara aktarmalı veya Atatürk havalimanına uçmak ister misiniz” teklifine çaresiz İstanbul olsun dedik.
Arıza nedenini bilmiyor bayan.
O kadar yolcuyla muhatap kalacak görevliye; sebebini söyleme gereği bile duyulmuyor.
Çaresiz abisi olarak bilinen ilgili firmaya uçuş kartımızı aldık.
15 dakika içerisinde apar- topar, karga- tulumba tüm yolcularla uçağa bindik.
10 dakika rötarla uçak pist başı yaptı çok şükür.
Pelitli’den Trabzon’u karşımıza alarak dakikalarca beklemeye başladık.
Uçak bir türlü kalkış yapmıyor.
Allah Allah darlandık, nefes alamaz olduk.
Bir süre sonra Kaptan pilotun sesi duyuldu.
Anons yaptı “Bayanlar baylar ve sevgili çocuklar teknik bir arıza nedeniyle aprona dönmek zorundayız. Sizleri bilgilendireceğiz”
Yolcularda bir panik
Uçak aprona yaklaştı, park yaptı
O da ne?
Mühendisler ve teknik elemanlar uçağın etrafında dört dönüyor.
Ne olduğunu anlayamadık.
Bir süre sonra İtfaiye aracı uçağa doğru ilerlemeye başladı.
Uçaklara yakıt veren tanker de peşi sıra geliyor.
Lahavlevela
Yaklaşık 190 yolcu panik halinde ne olduğunu anlayamaya çalıştı.
Bizi yolcu etmeye gelen bir yakınımızı arayarak “Ne oluyor anlayamadık. Bir görevliye sorar mısınız” diye ricada bulunduk.
Bir süre sonra aldığımız cevapla dehşete düştük
Teknik arıza dedikleri şey neydi biliyor musunuz?
Meğer uçağın yakıtı yokmuş
Azmış, yetmezmiş, olur ya Atatürk havalimanın üzerinde pas geçme durumu olursa yakıt yetmezmiş.
Büyük Allah’ım bize sabır ver.
Allah aşkına siz ne yaptığınızın farkında mısınız?
Tanker uçağa yaklaştı, yakıt verdiler.
Sonrada büyük bir korkuyla yeniden pist başı yaptık.
Siz bu kadar insanın hayatı ile oynadığınızın farkında mısınız?
190 yolcu ve 8 mürettebatın hayatı sizin için bu kadar ucuz mu?
İlgililer, yetkililer, sorumlular ne yapar bilmiyorum ama yaşadığımız bu olay bir kâbustan başka ne olabilir.
Bu kadar korku yiyen, hem kalkışta hem de inişte türbülansa giren uçaktan sağ salim indiğimize Allah’a yüz bin kere şükürler olsun diyerek yolculuğumuzu tamamladık.