Bugün, 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı’nın 51. yıl dönümü. Kıbrıs Türk halkı için yalnızca bir tarih değil, aynı zamanda bir varoluşun, bir direnişin ve bir özgürlük mücadelesinin sembolü olan bu günde, tüm yurtta ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde coşku hâkim.
Kıbrıs adasında yıllar boyunca sistematik olarak uygulanan Rum-Yunan mezalimi, 20 Temmuz 1974 sabahı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin adaya adım atmasıyla son buldu. Türkiye Cumhuriyeti, uluslararası hukuktan doğan garantörlük hakkını kullanarak Kıbrıs Türk halkına yönelik baskı, sindirme ve yok etme politikalarına karşı "dur" demiş, kan ve gözyaşını sona erdirerek adaya barışı getirmiştir.
Osmanlı’dan Günümüze Kıbrıs Türkünün Varoluşu
Kıbrıs, 307 yıl Osmanlı idaresinde farklı dinlerin ve milletlerin bir arada huzurla yaşadığı bir coğrafya olmuştu. Ancak 1878 yılında İngiltere’nin adayı kiralamasının ardından, Elenleştirme hedefiyle hareket eden Rum-Yunan cephesinin planlı saldırıları başladı.
1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti, eşit kurucu ortaklık temeline dayansa da bu yapı sadece 3 yıl ayakta kalabildi. Rumlar, Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama hedefiyle, Kıbrıs Türklerini yönetimden dışladı, haklarını gasp etti, sistematik şiddet ve katliamlarla sindirmeye çalıştı.
“Gökyüzüne bakan gözler Anavatanı bekliyordu”
Bu zorlu süreçte Kıbrıs Türk halkının yanında yalnızca Anavatan Türkiye vardı. Türk Mukavemet Teşkilatı kuruldu, halk kadınıyla erkeğiyle direnç gösterdi. 15 Temmuz 1974’te Yunan Cuntası’nın Kıbrıs’ta yaptığı darbe ise bardağı taşıran son damla oldu.
20 Temmuz sabahı başlayan Mutlu Barış Harekâtı, sadece askeri bir müdahale değil, adaya barış ve Türk halkına yeniden güvenin geldiği tarihi bir dönemeç oldu. Mehmetçik ile Mücahit’in birleştiği gün, Kıbrıs Türkü için kader değişti.
Kurulan Devlet ve Geleceğe Taşınan Miras
20 Temmuz Harekâtı’nın ardından Kıbrıs Türk halkı, adanın kuzeyinde kendi yönetimini kurarak siyasi ve ekonomik kalkınma yoluna girdi. 15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu ve bu tarihi başarıda başta Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş olmak üzere birçok kahraman öncü rol oynadı.
Bugün, onların izinde, Türk milletinin göz bebeği olan bu devleti yaşatmak ve güçlendirmek en büyük sorumluluk olarak görülüyor.
“Şehitlerimize minnet, gazilerimize şükran”
Bu anlamlı günde şehitler rahmetle, gaziler ise şükranla anılıyor. O günün kararlılığını gösteren Türkiye Cumhuriyeti’nin dönemin yönetimine, cesur kararlarına ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne duyulan güven bugün de aynı güçle devam ediyor.
Hedef: Tanınma, Egemenlik ve Güçlü Garantörlük
Kıbrıs Türk halkının eşit egemenliğinin ve uluslararası tanınmışlığının sağlanması, Türkiye’nin adadaki garantörlüğünün sürmesi ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin varlığının korunması, bugün de en önemli hedefler olarak vurgulanıyor.
