40 yıl hayalini kurduğu özlemini çektiği aracı alabilmek uğruna memleketini terk edip Tekirdağ’a yerleşen ve 20 yıl çalıştıktan sonra hayalini kurduğu 1967 model araçla öyle şeyler yaşadıki inanılır gibi değil. Köksal Şahinoğlu (51) Trabzon’un Akçaabat ilçesi Yeşilyurt Köyü’nde çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşırken çocukluk döneminden kalan özlemini gidermek için Tekirdağ’a yerleşti ve tekstil fabrikasında çalışmaya başladı. Küçük yaşlarda köylerinde eski model Ford minibüslerin aşığı olan ve tutkunu olan Şahinoğlu bir gün böyle bir araca sahip olabilme hayaliyle büyüdü. 30 yaşında doğup büyüdüğü köyü terk eden ve Tekirdağ’a yerleşip burada 20 yıl çalışan Şahinoğlu eski model minibüs hayalini gerçekleştirdi; ancak aldığı araçla öyle şeyler yaşadı ki aldığına da emekliliğine de pişman olmasa da yaşadıkları adeta bir kitap olacak cinstendi.
O gün bugündür o araçların tutkunuyum
Gerisini ondan dinliyoruz: ‘’Hayatımın ilk 30 yılı doğduğum köyde geçti. Küçüklükten beri her zaman çalıştık her zaman köy işleri ile uğraştık. Küçüklükten beri hayalini kurduğum bir gerçek vardı. Köyde haftanın bir günü annem ve yakınlarımız köy minibüsleri ile şehre gider satacaklarını satar alacaklarını alır eve dönerlerdi onlara bazen ben de eşlik ederdim. Köy minibüslerinin evimizin yanındaki virajı dönerek onları ve bizi alması bana inanılmaz duygular hissettiriyordu. O gün bugündür o araçların tutkunuyum. Bir gün benim de bu araçlardan bir tane olmalı hayali ile büyüdüm. Yaşım ilerledikçe babam koyunlar almıştı. Bir süre onlarla ilgilendim. 30 yaş gibi Tekirdağ’a akrabalarımızın yanında fabrikada çalışmaya başladım.
Aradığı aracı Bursa’da buldu
20 yıllık bir sürenin ardından memleket hasreti ile babamın ailemin yanında olmak için tekrar Akçaabat’a köyüme döndüm. Ama minibüs hayalim minibüs tutkum hiç azalmadı. Tekirdağ’da araştırmalar yapmıştım. Bursa bu araçların adeta merkezi gibiymiş. Orada bu araçların tamirlerini de yapan bir usta ile tanıştım. Bana elinde bu araçlardan çok olduğunu pek çoğunu yapıp sattığını söyledi. Onunla anlaştık. Kendisine 70 bin TL kapora verdim, aracı en kısa sürede yapıp bana teslim edeceğini söyledi. Zaman geçtikçe aracı bir türlü teslim etmiyordu. Aradıkça hep ‘’bugün yarın, orası eksik burası eksik onu yapacağım, muayenesini yapıp teslim edeceğim’’ diyordu.
Aracı aldığı gibi yolda kaldı
Yaklaşık 2 yıl beni oyaladı. En son parasının tamamını gönderdim. İşi yine sürüncemede bıraktı. Konuyu yargıya taşıyacağımı söyleyince kısa süre içinde teslim edeceğini söyledi. Aracı arkadaşım aldı, alınca arayarak, ‘’Eski araç nasıl yaptın inşallah yolda kalmaz’’ dedim. ‘’Hiç bir şey olmaz’’ diye karşılık verdi. Araç yola çıkınca 20 km olmadan yolda kaldı. Aynı usta tekrar baktı yine teslim etti bu kez Kocaeli’ye kadar gelebildi, orda da yolda kaldı. Kocaeli’de arkadaşlarım vardı onlar ilgilendiler, onlara ‘’çekiciye koyun ve Akçaabat’a gönderin dedim’’ 25 bin lira da çekici ücreti ödedim, arada başka ödemelerim de oldu, çok ciddi paralar harcadım. Akçaabat sanayisinden motorunu yaptırdım. Radyatör almam gerekti onu özel olarak Bursa’da yaptırdım, devirdaim, Şarj dinamosu hepsini araştırarak buldum bir çok parçasını yeniledim. Şuan ufak tefek masrafları dışında hemen her şeyini yaptırdım. Çok zamanımı aldı; ama çocukluk hayalimdi diye her şeyine katlandım. Bu bir tutku.
Ford MK 1 MK 2 diye biliniyor
Araçtan hiçbir zaman yılmadım. Asla yılmayacağım. Köyden her yere onunla gidiyorum. Bu araçlar Ford MK 1 ve 2 diye biliniyor benim aracım MK 1... Tilki burun deniliyor diğer modellerine domuz burun da diyen var. Bu araçların gerçek anlamda sevenleri var her şeye katlanıyorlar benimki de böyle bir sevda. Şuan hayatımı köyde geçiriyorum tekrar 100 koyun aldım ve üretime çalışmaya devam ediyorum. Çalışmak ve üretmek benim en önemli prensiplerimden biri.