Ekvator hattı çarpma riski altında: Dünya’nın en tehlikeli bölgesi açıklandı
Ekvator hattı çarpma riski altında: Dünya’nın en tehlikeli bölgesi açıklandı
İçeriği Görüntüle

Sahillerin yarısı yüzyıl sonuna kadar yok olabilir: Ezilme süreci başladı

Küresel ısınma, deniz seviyesi yükselmesi ve kıyılardaki yoğun yapılaşma, dünya sahillerini geri dönülmez bir sona doğru sürüklüyor. Bilim insanlarının yaptığı son değerlendirmelere göre, bu gidişat durdurulamazsa 2100 yılına kadar dünya sahillerinin neredeyse yarısı yok olabilir. Uruguay Cumhuriyet Üniversitesi’nden deniz bilimci Prof. Omar Defeo, “Sahiller eziliyor. Kumul, plaj ve dalga kırılma hatları birbirini destekleyen doğal bir döngüyle çalışır. Bu sistem çökerse sadece doğa değil, insanlar da zarar görecek” diyerek küresel ölçekte acil önlem çağrısı yaptı.

“Ezilme” süreci: Sahiller neden yok oluyor?

Deniz seviyesindeki artış ve sahil şeritlerinde artan kentleşme, “ezilme” olarak adlandırılan ve sahillerin yapısını kökten bozan bir süreci başlatmış durumda. Bu süreçte, rüzgarla taşınan kumların kıyıya ulaşması engelleniyor, doğal denge bozuluyor. Kumullar, sahil ekosistemlerinde tampon görevi görüyor ancak bu doğal bariyerler yerleşim alanlarına dönüştürüldükçe fırtına ve dalgaların etkisi katlanarak artıyor.

Prof. Defeo’ya göre, özellikle kumul alanların yapılaşmaya açılması, kıyı bölgelerinde felaket senaryolarını daha olası hale getiriyor. “Kumul alanlar yok olursa ilk etkilenen, kıyıda yaşayan insanlar olacak. Fırtınalar daha yıkıcı hale gelir, evler ve yollar savunmasız kalır” diyerek uyarıda bulunuyor.

Biyoçeşitlilik alarm veriyor

Kıyı bölgelerindeki ekosistemler yalnızca fiziki olarak değil, biyolojik açıdan da çöküşte. São Paulo kıyısındaki 30 sahilde yapılan bir araştırma, nüfus artışı ve artan ziyaretçi yoğunluğunun doğrudan tür çeşitliliğini azalttığını ortaya koydu. Kum üzerindeki yapılaşma, mekanik temizlik araçları ve yoğun insan teması; biyoçeşitlilik kaybını hızlandıran faktörler arasında yer alıyor.

Araştırmaya göre, kıyıya yakın bölgelerde bazı organizma sayılarında artış gözlendi ancak bu artış, doğanın zenginleşmesi değil; insan atıklarıyla beslenen fırsatçı türlerin çoğalmasından kaynaklanıyor. Bu durum, ekosistemin sağlıklı işleyişinin bozulduğunun bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Küresel erozyon artıyor, insan etkisi kritik düzeyde

Marine Science dergisinde yayımlanan başka bir araştırma ise, incelenen 315 plajın beşte birinde şiddetli erozyon tespit edildiğini ortaya koydu. Çalışmalar, bu erozyonun başlıca nedenleri arasında deniz seviyesi artışı, rüzgar ve dalga hareketleri kadar insan kaynaklı etkileri de işaret ediyor.

Prof. Defeo, özellikle dik eğimli sahiller ve geçiş özelliği gösteren plajlarda insan etkisinin yıkıcı sonuçlar doğurduğuna dikkat çekiyor. “Bu sahiller, dalgaların enerjisini emmek için doğal olarak evrimleşmiştir. Ancak yanlış yapılaşma, enerjiyi dağıtamayan sert yüzeyler yaratıyor ve erozyonu kaçınılmaz hale getiriyor” dedi.

Sahillerin sadece doğal zenginlik değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal kaynak olduğunu belirten uzmanlar, bu alanların korunması için uluslararası işbirliğinin zorunlu hale geldiğini vurguluyor.

Peki sizce dünya sahilleri kurtarılabilir mi? Yorumlarınızı paylaşın.

Kaynak: KARAR