Ele avuca sığmayan bu yiğit delikanlı ile ilgili anlatılan efsanelerden birisini dinleme şansım oldu. Bir gün yaylacılık yapan komşumuzun yayık çalkaladığı bir sırada deli Mehmet acıkınca yemek ister. O da kendisine verecek bir şey olmadığını, daha doğrusu yiyecek olmadığını söyler.

Mehmet itiraz etmeden çekip gider. Komşumuzun işi bitince evden çıkıp yaylağa hayvanlarını yaylağa çıkarır. Geri döndüğünde evini darmadağın edilmiş bulur. Deli Mehmet ateşteki ekmeği çıkarmış, üzerine az önce elde edilen tere yağından sürüp, taze de ayranı içtikten sonra geri kalanını saçağa döker, yağ ve peynir kovalarını darmadağın ederek oradan ayrılır. Evet açıkmış bir adama reva görülen bu davranış karşılıksız kalmamıştı. Ancak Deli Mehmet arkasında bir korku tufanı bırakarak oradan ayrılmıştı.

Dik başlılığı ve boyun eğmemezliği nedeniyle her gün olay yarattığından Derecikteki karakol çavuşuyla bir türlü yıldızı barışmazdı. Hatta Derecik Nahiye Müdürü Ali Kara’nın da  kanun tanımayan bu deli ile iyi geçindiği söylenemezdi. Nitekim bir gün Deli Mehmet yakın arkadaşlarından Yusuf Aytin’i Dereciğe davet eder. O da bu davete icabet eder. Gelir ve kendisini zıpka içerisinde Deli Mehmed karşılar. Ancak bir iki gün önce karakol askerlerikomşu köylerimizden Mayer’e (Genez) // Fındıklıya giderek Mehmed’in nerede olduğunu söylenmesini isterler. Mehmed’in annesi oğlunun nerede olduğunu bilmediğini söyleyince Mehmed’in annesini öldüresiye dövdürtmüştür. Mehmed çavuşa haber göndererek annesi ile değil kendisi ile meselesinin olduğunu, annesinin işe karıştırılmamasın haberini çavuşa yollar. Ancak çavuş her gün aynı olayı tekrar etmiştir. Bunu haber alan Mehmed karakol etrafında siperlenir. Bir gün bir fırsatını bularak karakola girer ve karakol çavuşunun hanımını döver. Yusuf Aytin bundan habersizdir. Deli Mehmed her tarafta aranmaktadır. Tanınmamak için de bir Zıpka kıyafet giymiştir.  Çaminin alt tarafında misafiri Yusuf Aytin ile bir mangal sefası yapar, birkaç kadeh de içki attıktan sonra Derecik Nahiye Müdürü Mehmed’in orada olduğu haberini alır ve hemen Mehmed’e haber göndererek yanına gelmesini ister. Deli Mehmed gitmez, artık orada durmanın yarar getirmeyeceğine karar vererek ayağa kalkar. Bir ıslık eder ve anında oraya bir delikanlı iki at ile birlikte gelir. O, beyaz ata binerek, misafirini diğer ata bindirip yolcu ederken; kendi atını Mayer istikametine doğru kamçılar.