Kadınlar için en ölümcül yer hâlâ ev: BM’den çarpıcı kadın cinayeti verileri

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) ile BM Kadın Birimi tarafından yayımlanan çarpıcı rapor, kadın cinayetlerinin en yaygın olarak evde işlendiğini gözler önüne serdi. 2024 yılında dünya genelinde yaklaşık 50 bin kadın ve kız çocuğu, partnerleri ya da aile bireyleri tarafından öldürüldü. Bu korkunç veri, kadınlara yönelik cinayetlerin %60’ının faillerle kişisel bağları olan bireyler tarafından gerçekleştirildiğini ortaya koyuyor.

Ev, kadınlar için hâlâ en tehlikeli yer

BM’nin 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında yayımladığı rapor, kadın cinayetlerinin büyük bölümünün ev içinde gerçekleştiğini net biçimde ortaya koyuyor. Raporda, “Ev, kadınlar için en ölümcül alan olmaya devam ediyor” tespiti öne çıkıyor.

Trump’tan Zelenski’ye O Güne Kadar Süre: Barış planını imzala baskısı
Trump’tan Zelenski’ye O Güne Kadar Süre: Barış planını imzala baskısı
İçeriği Görüntüle

BM Kadın Birimi Politika Direktörü Sarah Hendriks, kadın cinayetlerinin bir anda gelişmediğini, çoğunlukla uzun süren bir şiddet döngüsünün sonucu olarak yaşandığını ifade ediyor. Bu döngü içinde psikolojik baskı, tehdit, ekonomik şiddet ve çevrimiçi taciz gibi unsurların yer aldığına dikkat çekiliyor.

Kıtalar arasında büyük farklar: En yüksek oran Afrika’da

Rapor, kadın cinayetleri oranlarının bölgelere göre büyük farklılıklar gösterdiğini de ortaya koyuyor. 100 bin kadın başına düşen öldürülme oranları şöyle:

Bölge Öldürülme Oranı (100 bin kadın başına)
Afrika 3,0
Amerika 1,5
Okyanusya 1,4
Asya 0,7
Avrupa 0,5

Afrika, kadın cinayetleri konusunda başı çekerken, Avrupa ve Asya en düşük oranlara sahip bölgeler arasında yer alıyor. Ancak BM yetkilileri, veri eksikliği nedeniyle bazı ülkelerde durumun daha da ciddi olabileceği uyarısında bulunuyor.

Cezasızlık öldürüyor: Koruma kararları yeterli değil

Rapor, özellikle Arnavutluk gibi ülkelerde kadın cinayetlerinin büyük kısmının, faillerin önceden şiddet uyguladığı kişiler olduğunu ortaya koyuyor. Cinayetlerin önemli bir kısmı, failin cezaevinden çıktıktan yalnızca birkaç gün sonra işlenmiş.

Kadınların ayrılma kararı, yeni ilişkilere başlaması ya da polise ihbar gibi adımlar atmaları, şiddet uygulayan partnerler için tetikleyici unsur oluyor. Ateşli silahların erişilebilir olması ise bu cinayetlerin daha ölümcül hâle gelmesine yol açıyor.

Teknoloji yeni bir şiddet aracı

Kadınlara yönelik şiddet yalnızca fiziksel ortamlarla sınırlı kalmıyor. Raporda, özellikle teknolojinin kadınları gözetleme ve taciz etme aracı olarak kullanıldığı vurgulanıyor.

Birleşik Krallık’ta yapılan bir incelemeye göre, aile içi cinayetlerin %58,5’inde siber takip, zorlayıcı kontrol, teknoloji destekli gözetim gibi unsurlar bulunuyor. Özellikle kamuya açık çalışan kadınların (gazeteciler, politikacılar, aktivistler) bu tür şiddete daha fazla maruz kaldığı belirtiliyor.

Şiddet döngüsünden çocuklar da etkileniyor

Kadın cinayetlerinin yalnızca kadınları değil, çocukları da derinden etkilediği raporda yer alan önemli bulgulardan biri. Örneğin Arnavutluk’ta, öldürülen kadınların ardından annesini kaybeden 35 çocuk hakkında yürütülen çalışmada, ağır travmalar gözlemlendiği aktarılıyor. Bu durum, kadına yönelik şiddetin çok katmanlı bir sosyal yara olduğuna işaret ediyor.

BM’nin çözüm önerileri: Önlenebilir bir kriz

Raporda, kadın cinayetlerinin önlenebilir olduğunun altı çiziliyor. Bunun için önerilen temel adımlar şunlar:

  • Daha güçlü ve uygulanabilir yasalar

  • Koruma emirlerinin etkin takibi ve uygulanması

  • Riskli ilişkilerde erken müdahale mekanizmaları

  • Ateşli silahlara bireysel erişimin sınırlandırılması

  • Güvenilir, cinsiyete duyarlı veri toplanması ve şeffaf raporlama

Kadın cinayetlerini tetikleyen başlıca faktörler arasında kıskançlık, ayrılığı kabullenememe, alkol ve madde kullanımı ile ilişkiyi sürdürme baskısı yer alıyor.


Kadın cinayetlerinin önlenmesi yalnızca bireysel değil, sistemsel çözümler gerektiriyor. Sizce kadınlar için daha güvenli bir dünya mümkün mü? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın.

Kaynak: KARAR