Kıvılcımdı… Yangına Dönüştü
Giresun’un Alucra ilçesine bağlı Demirözü köyünün Kamışlık Mahallesi, gece saatlerinde büyük bir korkuya uyandı. Köy sakinlerinden Refik Çece’nin evinde sobadan sıçrayan kıvılcımlar, dakikalar içinde evi saracak kadar büyüdü. Ahşap yapılı ev, alevlere direnemedi. Yangın kısa sürede kontrolsüz bir şekilde yan taraftaki merek ve odunluğa da sıçradı. Uykunun en derin anında gelen bu felaket, köyde panik ve çaresizliği aynı anda yaşattı.
Can Havliyle Dışarı Fırladı, Ama…
Yangını ilk fark edenler köydeki diğer evlerde kalanlardı. Alevlerin gökyüzünü aydınlattığı o anlarda, bağrışmalar ve feryatlar duyuldu. Refik Çece, yoğun dumanın içinden kendini dışarı atmayı başardı. Ancak nefes aldığı her saniye, aslında daha fazla dumana maruz kaldığı anlamına geliyordu. Komşuları onu özel bir araçla hızla hastaneye ulaştırmaya çalıştı. Yolda sağlık ekiplerine teslim edildi. Fakat Alucra Devlet Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Üç Yapı, Bir Hayat, Bir Kayıp
İtfaiye ekipleri, yangın ihbarının ardından bölgeye ulaştığında artık çok geçti. Ev, merek ve odunluk tamamen yanmıştı. Alevlerin çevreye sıçrama riski kontrol altına alındı, soğutma çalışmaları tamamlandı. Ancak o gece yalnızca yapılar değil, bir insanın yaşam öyküsü de son buldu.
Köyde Sadece Eşyalar Değil, Hafızalar da Yandı
Refik Çece'nin evi, sadece dört duvar değildi. Çocukluk anıları, misafir sofraları, kahve kokuları, her şey yandı gitti. Köylüler hâlâ o geceyi konuşuyor. “Seslere uyandık, dışarı çıktık ama elimizden bir şey gelmedi” diyen bir komşunun gözleri dolu. Çünkü bazı yangınlar yalnızca evleri değil, yürekleri de yakıyor.
