Artvin Yusufeli ilçesine bağlı tarihi Dereiçi köyünde çok büyük bir felaket yaşandı. Çıkan yangında onlarca ev-ahır ve samanlık yanarken hayvanlar telef oldu. Tek teselli can kaybının yaşanmaması. Yangın sonrası yaralar sarılmaya başlandı ama köylü hala yangın şokunu yaşıyor. Aynı zamanda baba köyü olan Dereiçi’nin bu hali beni de çok üzdü.
Kolay değil ..Çoğunluğu ahşap ev olan Dereiçi köyünde manzara içler acısı. Bu köy sadece Artvin’in değil Karadeniz Bölgesinin mimari olarak en güzel köylerinden biriydi. Alevlerin yuttuğu köy adeta hayalet bir köy konumunda.20 yıl öncede yine benzer şekilde yangın faciası yaşandığı Dereiçi köyünde hem hüzün hem de umut bir bekleyiş hakim.
ŞİMDİ ZAMAN DAYANIŞMA VE KAYNAŞMA ZAMANI
Havanın aşırı derecede rüzgarlı olması yangının büyümesinitetiklerken alev topuna dönen köyde can pazarı yaşandı. Saatlersüren yangın söndürme sonrası çok şükür can kaybı yaşanmadı. İnanılmazbir panik havasının yaşandığı Dereiçi köyünde şimdi zaman dayanışma-kaynaşma ve paylaşma zamanı. Ramazan ayı öncesi evsiz-barksızkalan köylüler şimdilik yakınlarının yanında olacak.
NE OLDUĞUNU ANLAYAMADIK
Dereiçi köyünde evleri yanan aileleri dinledim. Herbiri hala o korku dolu anların etkisinde. Neler olup bittiğine onlar bileanlam verememiş. Kendi evini hortumla söndürmeyeceğini anlayan Aytekin amca alevlerin içinde kalmış ve hortumla kendini ıslatarak yangından çıkmış. Nasıl kurtulduğunu o da hatırlamıyor. Evlerden hiç birşeyi kurtaramadıklarını belirten Ayşe teyze ise alevler bir anda köyü yuttu yaşanan panik havasını hiçbirimiz uzun yıllar unutamaz şeklinde üzüntüsünü dile getirdi.
6 AY İÇİNDE YENİ EVLERİNE KAVUŞACAKLAR
Annesini kaybetmenin derin acısını yaşayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum olay yerine giderek incelemelerde bulundu. Vatandaşlarla görüşen ve onların taleplerini dinleyen bakanlar 6 ay içinde evleri ve ahırları yanan vatandaşların yeni yerleşim yerlerine kavuşacaklarının sözünü verdiler.
Dereiçi köyündeki vatandaşlarımız önümüzdeki sonbaharda kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında yeni evlerine ve ahırlarına kavuşacak hayatayeniden sarılacaklar.
ÇADIR KURDURMAYIZ Evsiz-barksız kalan Dereiçi köyünde kızılay'ın çadırkurma girişimine köylüler “Asla buna izin vermeyiz biz evde yatarken gözümüzün önünde hiç kimsenin çadırda kalmasına gönlümüz elvermez. Buzor günleri birlikte aşacağız herkes kapısını açık tutacak öncelikle yaşlılar korunacak” diyerek çok değerli ve anlamlı bir mesaj verdiler. Artvin insanı işte böylesine vefalı ve dayanışmaya önem veren bir şehrimizdir.
ALLAH DEVLETİMİZE ZARAR VERMESİN
Dereiçi köyü şu günlerde ziyaretçi akınına uğruyor. Köyeher yerden destek yağıyor. Köy muhtarı Sabri Duman devletin ne kadar güçlü olduğunu bu yangın sonrası daha iyi anladıklarını belirterek “Allah herkesten razı olsun ülkenin dört bir tarafından bana ulaşıp ne ihtiyacınız var diyenler var. Duygularımızı tarif etmeye cümleyetmez. Yusufeli kaymakamlığımız nakdi yardımlar için hesap açtı. Tekisteğimiz yardımların buraya yapılması bunun dışındaki hiçbir hesaba yardım yapılmamasıdır.
TARİHİ KÖYLER MUTLAK SURETLE KORUMA ALTINDA OLMALI
Dereiçi köyündeki yangın bizlere köylerimizin nasıl bir risk altında olduğunu bir kez daha gösterdi. Özellikle ahşap yerleşim yerlerinin mutlak suretle sıkı bir denetimden geçmesi ve güvenlikleri noktasında gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Türkiye mimarlık kültürünün önemli bir bileşeni olan geleneksel kırsal yerleşimler ya da daha yalın adıyla “tarihi köyler”,son yıllarda koruma biliminin konularından biri olmaya başlamıştır. Geleneksel kentlerin, kasabaların sivil toplumdan devlet kurumlarına topyekûnbir duyarsızlık sonucu yitip gitmesinden sonra, kalan az sayıdaki tarihi yapı özel vergi düzenlemeleri vb. bütçelerle devlet eliyle restore edilmeye çalışırken, yavaş yavaş köy mimarlığı da korunması gerekli birdeğer olarak gündeme gelmeye başlamıştır. Denebilir ki günümüzde artık yalnız tarihi köylerin ve köy evlerinin korunmasını sağlamak değil, bu mimarlık kültürünü yansıtan son örnekleri ayrıntılı bir biçimde belgeleyerek kullanılabilir bilgiye dönüştürmek de bilim insanları için önemli bir görevdir. Türkiye için önemli bir gerçek, artık geleneksel kırsal mimari çevrenin modern insanın yaşam biçimine pek uymadığı ve daha önemlisi toplum psikoloji bağlamında (henüz) kabul edilebilir bir karşılığının olmadığıdır.
AHMET KÜLEKÇİ
