Genç kuşakta yoğunlukta olarak esrar ve bonzainin yaygın olduğu belirten Hıdıroğlu, “İlk önce hastaları poliklinikte görüyoruz. Bir değerlendirme yapıyoruz.
Hastanın kendi gönüllülüğü varsa ve biz de gerekli görüyorsak hastayı kendi rızasıyla beraber yatış öneriyoruz. Yatışları en aşağı 21 gün olmak üzere belirliyoruz. Hastanın kendi rızasıyla ve ailesine de bilgi vererek hastanın yatışını yapıyoruz. Hastanın yatışını yaptıktan sonra kullandığı madde ile ilgili olarak araştırma yapıyoruz. Eğer genç kuşaksa esrar ve bonzai yaygın. Nadiren eroin ve extacy olabiliyor. 45 ve 50 yaşlar ve yukarısında genellikle alkol bağımlılığı görüyoruz. Hasta yattıktan sonra ilk bir hasta detoks dediğimiz kişinin ciddi bir yoksunluğa girmeden bir tedavi yapmaya çalışıyoruz. Bunlarda genellikle başarılı olduk ve ciddi bir sorunla karşılaşmadık.
İlk bir haftayı atlattıktan sonra kişinin daha geç dönemki bedensel etkilerini kontrol altına almak ve maddeyi bırakmasını engellemek amacıyla, daha çok psikolog ağırlıklı maddeden nasıl kurtulabileceği hakkında kişiye bilgiler veriliyor. Tıbbi tedavileri devam ediyor. Bir süre sonra hastayı tedavi etme aşamasına geliyoruz. Burada da hastayı yakın takibe alıyoruz. Kan ve idrar tahlilleriyle kişinin madde kullanıp kullanmadığını öğrenmeye çalışıyoruz. Çevre illerden de hasta alıyoruz ve bu muhtemelen daha da artacaktır. Şu anda yeni başladığımız için biz de yavaş yavaş acemiliklerimizi atlatacağız. Daha profesyonel bir hizmet vereceğiz. Ama daha çok beklentilerimiz de var. Başhekimliğimiz bize yardımcı oluyorlar ve bizi hiç reddetmiyorlar. Ama böyle çevresinin daha da güzelleştirilmesi, bahçeye spor alanlarının yapılması gibi planlarımız var” dedi.
Elif ÇELİK
Editör: TE Bilisim
