Eğitim Sen Şube Başkanı Engimn Nur, okullarda alınan koronavirüse yönelik tedbirlerle ilgili açıklamalarda bulundu. Meydan Parkı Atatütk Alanı’nda bir araya gelen Eğitim Sen Şubesi adınan konuşan Başkan Nur, alınan önlemlerin yetersizliğine dikkat çekti. Nur, “2020-2021 eğitim öğretim yılı başlamadan önce, Türkiye’de salgın nedeniyle 1,5 yıl okullar kapalı kalmıştır. Bu süre zarfında sendikamızın tüm çağrılarına rağmen okulların fiziki altyapı sorunları giderilmemiş, derslik sayısı ihtiyaç oranında arttırılmamıştır. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ‘Okullarda gerekli önlemleri aldık’ ifadesini kulansa da, gerekli altyapı hazırlıklarının yapılmadığı gün gibi ortadadır. Yüz yüze eğitime uzun süre ara veren birkaç ülkeden biri olmamıza rağmen, ciddi bir eğitim planlamasıyla yeni eğitim ve öğretim yılı hazırlanarak yapılmamıştır. Öğretmen açıkları kapatılmamış, yeni okullar, ek derslikler inşa edilmemiştir.” dedi.
HİÇBİR ADIM ATILMADI
Başkan Nur, konuşamasında “Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda 6 Eylül’de yüz yüze eğitime geçileceğini aylar öncesinden belirlemişken, yardımcı hizmet personeli ile ilgili yeni bir araştırma ve çalışma yapmayarak, temizlik sorununu okul yöneticilerine havale etmeyi tercih etmiştir. Kırsal bölgelerde öğretmen ve okul yönetici olarak görev yapan binlerce arkadaşımız asli görevleri dışında hizmetli ve memur çalışanlarının yapacağı işleri de yapmaktadır. MEB bugüne kadar seyreltilmiş sınıf uygulamasını hayata geçirmemiştir. Yeterli ek derslikler planlanmamış, ek öğretmen atamaları yapılmamıştır. En az 100 bin öğretmen atanmasının yapılması gerekirken 15 bin öğretmen atanması yapılacağına dair son açıklama adeta kamuoyuna oylamaya dönüşmüş ve bu atamaların 31 ocak 2022’de yapılacağı ilan edilmiştir. 2019-2020 MEB istatistiklerine göre, derslik başına öğrenci sayısı en düşük olan okullarda imam hatip ortaokulları ve liseleridir. Sendikamız MEB’e yazı yazarak birbirine yakın eğitim bölgesinde bulunan imam hatip ortaokulları ve liselerin birleştirilmesini, boşaltılan okulların akademik ortaokul ve liseliler için kullanılmasını talep etmiş, ancak bu konuda hiçbir adım atılmamıştır.” ifadelerini kullandı.
MEB, OLASI ACI SONUÇLARIN SORUMLUSU OLACAKTIR
Nur, açıklamasında şunları kaydetti: “Ayrıca salgın döneminde kapanan ve eğitsel amaçlara uygun biçimde inşa edilen özel okul binalarının kamulaştırılması ve salgın döneminde ivedi biçimde kullanıma açılması; okullar için kullanılabilecek boş kamu binaları ile ilgili bir döküm çalışmayapılması, uygun olan binaların eğitim için kullanılması; salgın dönemiyle sınırlı olmak üzere okul yöneticilerinin derslik olabilecek büyüklükteki odalarının derslik olarak kullanılmasının sağlanması yönünde yaptığımız öneriler hayat bulmamıştır. Ek derslik ihtiyacını gidermek bir yana, yüz yüze eğitime başlandığı dönemde birçok ilimizde onlarca okul ‘’depreme dayanıklılık güçlendirilmesi’’ adı altında kapatılmış, kapatılan okullardaki öğrenciler farklı okullarda dağıtılarak sınıf mevcutları daha da arttırılmıştır. Sınıfların havalandırılması için kış aylarında da dikkate alan bir pencere sisteminin tüm sınıflarda hayata geçirilmesine dair herhangi bir çalışma söz konusu değildir. Kalabalık sınıf mevcutları da dikkate alındığında kış aylarının eğitim öğretim alanında oldukça sıkıntılı geçeceği öngörülmemiştir. Siyasi iktidar ve MEB sıralamış olduğumuz bu tedbirleri almayarak yüz yüze eğitimin devamını riske atmaktadır. Bu hafta sendikamıza ulaşan vaka sayılarına göre vaka tespit edilen okul sayısı 972, kanan sınıf sayısı 1019’dür ve ordu Aybastı fen lisesi kapanmıştır. Bilgisi gelen bu okullarda temaslı ve pozitif öğretmen sayısı 429, temaslı ve pozitif öğrenci sayısı 3947, temaslı ve pozitif personel 23 olmuştur. Tedbirleri hızla hayata geçirilmezse bu oranlar daha fazla yükselecektir. MEB, önlem almamaya devam etiğinde karşılaşabileceğimiz olası acı sonuçların sorumlusu olacaktır. Eğitim sen olarak tam zamanlı yüz yüze eğitimin devam edilebilmesi için MEB başta olmak üzere siyasal iktidarı yukarıda belirtiğimiz tüm tedbirleri almaya çağırıyoruz. Ayrıca tüm eğitim birleşenlerini ve kamuoyuna bu süreci daha fazla sorgulamaya, sağlıklı ve güvenli bir eğitim ortamı için mücadele etmeye çağırıyoruz. “
Haber: Mustafa ACAR
