"Tarımı Geçimsiz Hale Getirip Madenciliği Öncelikli Hale Getiriyorlar"
Ocaklı, maden faaliyetlerinin önünü açmak için tarıma dayalı ekonomik faaliyetlerin bilinçli olarak sürdürülemez hale getirildiğini savundu. “Tarımdan geçinememek zorunda bırakılmak, insanları madencilik gibi faaliyetlere yönlendirmek anlamına geliyor. Çayın ve fındığın Karadeniz Bölgesi’nin geçim kaynağı olmaktan çıkarılması amaçlanıyor,” ifadelerini kullandı.
Yabancı Şirketlerin Vergi Ayrıcalığı ve Siyanür Tehdidi
Ocaklı, Avrupa Birliği ve gelişmiş ülkelerde faaliyet gösteren madencilik şirketlerinin, kendi ülkelerinde yüzde 18-20 vergi öderken Türkiye’de bunun yarısını ödediklerini belirtti. Aynı şirketlerin ürettikleri ürünleri dünya piyasalarında iki katına sattığını da vurgulayan Ocaklı, Türkiye’de çevreye zararlı siyanürlü ayrıştırma yöntemlerinin kullanılmasına dikkat çekti. "Kendi ülkelerinde yasak olan siyanürle ayrıştırma yöntemini burada uygulamak istiyorlar," diyen Ocaklı, bölgenin ekosistemi ve tarımı üzerindeki risklerin altını çizdi.
Doğu Karadeniz’in Geçim Kaynakları Tehdit Altında
Bölgedeki çay ve fındık üretiminin bu süreçten olumsuz etkileneceğini belirten Ocaklı, "Bu iki ürün, Karadeniz halkının temel geçim kaynağı. Çayın ve fındığın üretimini baltalayan bu maden projeleri, bölge ekonomisini ve ekosistemini tehdit ediyor" ifadelerini kullandı.
Çevre ve Tarım İçin Çağrı
CHP'li vekil, kamu ve orman arazilerinin madencilik için kullanılması yerine tarımsal faaliyetlerin desteklenmesi gerektiğini vurguladı. “Bu bölgelerde maden arama faaliyetleri yerine çevreye duyarlı, sürdürülebilir tarım politikaları uygulanmalı,” diyerek hükümete çağrıda bulundu.
Karadeniz’in doğal yapısının korunmasının ve tarımın desteklenmesinin önemine işaret eden Ocaklı, bölgenin ekosistemine zarar verecek maden projelerine karşı mücadele edilmesi gerektiğini belirtti.