Takım olma yolunda hızla ilerleyen Trabzonspor gerçekten müthiş işler yapıyor.
Dar ve sakatlıklarla boğuşan kadrosuyla önüne geleni deviriyor.
Futbolculardaki inanmışlık had safhada...
Geriye düşülen Antalyaspor karşısında bile yılmadı, skoru lehine çevirmeyi bildi.
Antalyaspor gibi diri ve tecrübeli bir takımı sirküle etti. Bu tip, uzun bir aradan sonra oynanan özellikle de Cuma maçları, çok zor maçlardır.
Trabzonspor yara almadan bu işi halletti.
Konsantrasyon ve mental hazırlığın kolay sağlanamadığı bu tür maçları kazanmak Trabzonspor için ilaç gibi geldi.
Peki eksiklikler yok mu? Var tabii...
Antalyaspor maçı özelinde final paslarındaki isabetsizlik, bireysel bariz hatalar dışında sorun olarak algılayacağımız pek bir şey söylemek doğru olmaz.
Şimdi bir maçı daha sorunsuz bir şekilde geçen Trabzonspor, hak ettiği yere emin adımlarla ilerliyor. Altın bulmuş bir madenci gibi gözleri parıldıyor!
Özevlatlarının kalitesi ortaya çıktıkça, takıma katkıları artıkça gerçek kimliğine kavuşuyor. Standartlarını artıran, sürekli gelişerek büyüyen Trabzonspor’ un artık önü açık…
Kim ne derse desin, diri futbolu, teknik kapasitesi yüksek oyuncularıyla, Trabzonspor’la mücadele edecek bütün takımların gerçekten işi çok zor.
Mücadele gücü yüksek, performanslarının sınırlarını zorlayan genç ve dinamik futbolcu topluluğuyla karşılaşacaklar.
Yıldız futbolcu adaylarıyla boğuşacaklar. Bir parantez de Ünal hocaya…
Zor bir süreci nakış gibi işleyerek, futbolcularının aidiyet duygularını zirve yaptıran Ünal hocayı tebrik ediyorum.
Süper Ligin en az ücret alan ancak en verimli hocası konumunda.
Adamlığını ve insanlığını konuşturan Ünal hoca, paranın açamayacağı kapıların var olduğunu bütün futbol camiasının adeta gözüne sokuyor.
Az parayla çok iş yapmak bu olsa gerek. İnsani değerleri içine katarak, sorunlarını minimize etmiş bir camianın ayak seslerini camiaya işittiren bu değeri parlatmak bizimde boynumuzun borcu…
Artık yapılan bütün işlerin semeresini almak, keyfini çıkarmak vakti geldi, Büyük Trabzonspor taraftarı…
Yavaş yavaş gelen parlak geleceğin, geçmişin izdüşümünde harmanlama zamanı…
Hadi hep birlikte horona, kolbastıya kalkın. Bayrakları alın, kaşkolları takın.
Geliyor gelecek olan, Fırtına kopmak üzere…
Yol tutmuş kamyon misali Trabzonspor değerleriyle beraber geliyor.
Alanında dip yapmış futbolun, geleceğini kurtaracak bir coğrafyanın çocukları geliyor.
Selam size Karadeniz’in hırçın çocukları… Selam size mücevherat çocuklar… Bu çocuklar büyük sıkıntılar çekmiş, çektirilmiş büyük ve onurlu bir camianın Türk futboluna armağanı.
Kıymetini bilelim, Kıymetlendirelim… Hoş tutalım. Sonuca odaklı olmadan, yiğidi öldürüp hakkını verelim. Hakkı teslim etmek zaten insanlık vazifemiz…