DEVLETE AİT TAŞLAR DA ÇALINDI
Taş ocağında kesilen taşların sadece kendisine ait olmadığını, aynı zamanda devlet de malı olduğunu ve devlet malının da satıldığını belirterek, "Benim yaptığım işten devlet de pay alıyor, sadece benim değil. Devlete ödeme yapıyorum. Ama mevcut taşlar kesilip izinsiz bir şekilde satılınca devletin de taşları satılıyor. Devletin kaybı var. Bu yanlışlığa ve haksızlığa bir son verilmesi gerek" dedi. Güven, taş ocağının işletme haklarını elinde bulundurmasına rağmen, arazi sahiplerinden birinin izinsiz olarak taşları sattığını öne sürdü.
SAVCILIK TAKİPSİZLİK KARARI VERDİ
Köylülerin şikâyeti üzerine Jandarma ekiplerinin tuttuğu tutanaklar, kamera görüntüleri ve fotoğraflar ile yargıya başvurulmasına rağmen, köylülerin şikâyetine rağmen yapılan başvuru savcılık tarafından takipsizlik kararı verilmesine ise tepkiler büyüyor. Olayın yeniden incelenmesi ve taş ocaklarıyla ilgili yasal düzenlemelerin yapılması talebiyle, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'ne başvuru yapılacağı da ifade edilirken hem mağduriyetin giderilmesi hem de devletin kaybı da önlenmiş olacak.
HAKKIMI ARIYORUM
Ruhsat sahibi iş insanın, "Bu durum sadece benim için değil, bölgemizdeki taş ocağı işletmeleri için de ciddi bir sorun teşkil ediyor. Durumu Maden Dairesi Başkanlığına ilettik. İletmez isek suç işlemiş oluruz. Çünkü Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün muhatabı ruhsat sahibidir. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün bu meseleyi araştırmasını ve taş ocaklarıyla ilgili denetimlerin artırılmasını gerekir. Ayrıca yargı üzerine düşen görevi de yapmalıdır" diye konuştu.