Küresel ısınma ve insan kaynaklı çevre tahribatı, Dünya’nın doğal iklim düzenini geri dönülmez biçimde değiştirmeye başladı. Uzmanlara göre artık sadece ilkbahar, yaz, sonbahar ve kıştan bahsetmek yeterli değil. Endonezya, Malezya ve Bali gibi bölgelerde yıllardır tekrarlanan çevresel felaketler, “sis mevsimi” ve “çöp mevsimi” olarak adlandırılan yeni dönemleri ortaya çıkardı. Bu mevsimler yalnızca yerel çevreyi değil, küresel ekosistemleri ve halk sağlığını da ciddi şekilde tehdit ediyor.
Sis Mevsimi: Orman Yangınlarıyla Gelen Boğucu Tehlike
Güneydoğu Asya’nın birçok bölgesinde her yıl tekrarlanan orman yangınları, artık belirli bir döneme yayılmış durumda. Endonezya ve Malezya gibi ülkelerde yangınların oluşturduğu kalın duman tabakası, havayı zehirli hale getirerek özellikle yaşlılar ve çocuklar için ölümcül riskler doğuruyor. “Sis mevsimi” adı verilen bu dönem, sadece Asya ile sınırlı değil. ABD’nin Kaliforniya eyaletinde de yangın sezonu genişleyerek neredeyse yılın üç çeyreğine yayılmış durumda. Bu durum, kronik solunum hastalıkları ve iklim göçlerine neden olabilecek kadar ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Çöp Mevsimi: Musonlarla Sürüklenen Plastik Felaketi
Her yıl Aralık ile Mart ayları arasında Bali ve çevresindeki sahiller adeta plastik çöplüğüne dönüşüyor. Muson rüzgarları ve deniz akıntılarının yön değiştirmesiyle birlikte okyanuslarda biriken atıklar karaya vuruyor. “Çöp mevsimi” olarak adlandırılan bu dönem, yalnızca çevresel bir sorun değil; aynı zamanda turizm, halk sağlığı ve deniz yaşamı açısından büyük bir tehdit. Filipinler, Tayland ve ABD’nin doğu kıyılarında da benzer plastik istilaları gözlemleniyor. Yerel halk artık bu dönemi ayına kadar tahmin edebiliyor; bu da felaketin doğallaşmakta olduğunun bir göstergesi.
Yeni Mevsimler Ekosistemleri ve Takvimleri Yeniden Şekillendiriyor
Uzmanlara göre bu yeni “mevsimler”, artık sadece geçici doğa olayları değil; Dünya’nın yıllık iklim döngüsünün bir parçası haline geliyor. Küresel ısınma ve kontrolsüz sanayi faaliyetleri sonucu ortaya çıkan bu değişim, ekosistemleri altüst ediyor. Göç yolları değişiyor, deniz canlıları yaşam alanlarını terk ediyor, hava kalitesi bozuluyor ve sağlık krizleri derinleşiyor. Geleneksel iklim takvimi artık eskisi gibi işlemiyor. Doğa, insan faaliyetlerine tepki vererek kendi yeni düzenini kuruyor — ne yazık ki bu düzen daha az yaşanabilir bir dünya anlamına geliyor.
Yeni Gerçeklikle Yüzleşme Zamanı
“İlkbahar” ve “yaz” artık doğanın tek cevabı değil. Sis ve çöp mevsimi gibi insan eliyle oluşturulmuş kriz dönemleri, gezegenin yeni ritmi haline geliyor. Bu tabloyu değiştirmek için bireysel farkındalık ve küresel önlemler şart. Sizce bu yeni mevsimlere dur demek mümkün mü? Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşın ve farkındalığı artırmak için bu haberi sosyal medyada paylaşın.
