Trabzon’da 100. Yıl İlkokulu’nun uzun süredir açılmaması kamuoyunda tepkilere neden olurken, konuya ilişkin dikkat çeken bir açıklama geldi. Eğitim Sen Trabzon Şube Başkanı Muhammet İkinci, yayımladığı yazılı açıklamada yaşanan sürecin ciddi bir sorumluluk krizine işaret ettiğini belirtti. Eğitim hakkının anayasal güvence altında olduğuna dikkat çeken İkinci, okulun açılmamasının çocuklar ve veliler üzerinde mağduriyet yarattığını ifade etti.
“Eğitim hakkı tercih değil, anayasal yükümlülüktür”
Muhammet İkinci açıklamasında, siyaset kurumunun temel görevinin kamusal hizmetleri zamanında ve eşit biçimde yurttaşlarla buluşturmak olduğunu vurguladı. Eğitim hakkının bu sorumlulukların başında geldiğini belirten İkinci, çocukların nitelikli, kamusal ve erişilebilir eğitime ulaşmasının bir tercih değil, anayasal bir zorunluluk olduğunu dile getirdi. Eğitim hizmetlerinin ertelenemeyeceğini ifade eden İkinci, yaşanan gecikmenin kabul edilemez olduğunu savundu.
Sorumluluk krizi vurgusu
Açıklamada bürokrasinin, siyaset tarafından belirlenen kamusal hedefleri hukuk ve kamu yararı çerçevesinde hayata geçirmekle yükümlü olduğu hatırlatıldı. Bürokratik mekanizmaların kamusal hizmetlerin önünde engel olmaması gerektiğini belirten İkinci, siyasetin sorumluluktan kaçtığı, bürokrasinin ise süreci belirsizleştirdiği durumlarda bedelin topluma ödettirildiğini ifade etti. 100. Yıl İlkokulu’nun açılmamasının bu durumun somut bir örneği olduğu kaydedildi.
“Neden hâlâ açıklama yapılmıyor?”
Muhammet İkinci, ortada açık bir eğitim ihtiyacı olmasına rağmen okulun neden hâlâ açılmadığına dair kamuoyunu tatmin eden bir açıklama yapılmadığını söyledi. Siyaset kurumu ile bürokrasinin sorumluluğu birbirine devrettiğini belirten İkinci, bu tutumun sorunu görünmez kılmaya yönelik olduğunu savundu. Yaşanan belirsizliğin veliler ve öğrenciler üzerindeki etkilerinin göz ardı edildiğini dile getirdi.
“Bu durum eğitim hakkının fiilen gaspıdır”
Bir ilkokulun açılmamasının teknik bir ayrıntı olarak görülemeyeceğini vurgulayan İkinci, bunun çocukların eğitim hakkının fiilen gasp edilmesi anlamına geldiğini ifade etti. Eğer ortada teknik ya da idari bir sorun varsa neden çözülemediğinin açıklanması gerektiğini belirten İkinci, siyasal bir tercih söz konusuysa bunun sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılmasını istedi. Okulların prosedürlere takılacak yapılar olmadığını, kamusal yaşamın asli unsurları olduğunu söyledi.
Eğitim Sen’den net talepler
Eğitim Sen olarak taleplerini sıralayan İkinci, 100. Yıl İlkokulu’nun açılmama gerekçelerinin derhal ve şeffaf biçimde kamuoyuna açıklanmasını istedi. Sorumlu siyasal ve idari makamların görevlerini yerine getirmesi gerektiğini belirten İkinci, çocukların eğitim hakkını ihlal eden bu durumun gecikmeksizin sona erdirilmesi çağrısında bulundu. İkinci, “Kamusal eğitim bir lütuf değil, haktır. Bu hakkın neden kullanılmadığının hesabı er ya da geç kamuoyuna verilmek zorundadır” ifadelerini kullandı.




