İmamoğlu, kendisine, pazardaki pahalılığın nedenini soran bir vatandaşa, “Pahalılık; o hükümetin işi. Bizim işimiz değil” yanıtını verdi. İmamoğlu, aynı vatandaşın, “Siz de karışacaksınız” sözlerini ise, “Bunları yollayınca. Daha işimiz bitmedi. İlk turda kazanan yok. İkinci turda kazanacağız inşallah. Onların demesine bakma. ‘Adam’ kazanamadı yani. İkinci turda bakacağız” şeklinde yanıtladı. Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da pazarda yanıtlayan İmamoğlu, “Ekonominin sorumlusu, bu ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı ve onun hükümeti. Başarısızlar” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Adnan Kahveci Mahallesi’ndeki Beylikdüzü Kapalı Semt Pazarı’nda, esnaf ve vatandaşlarla buluştu. İmamoğlu’na pazar ziyaretinde Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık da eşlik etti. Yoğun ilgi altında gerçekleştirilen ziyaretin ana gündem maddesi ikinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçimleri oldu. Pazar gezisi sırasında İmamoğlu ve vatandaşlar arasında ilginç diyaloglar yaşandı.
İmamoğlu, bir vatandaştan gelen, “Kazanacağız değil mi ikinci turda” sorusuna, “Çalışacağız ve kazanacağız” yanıtını verdi. Bir başka vatandaş da İmamoğlu’na, “Burada kazandığınızda, seni seçtik. Çok memnun kaldık. Fakat bu pazardaki pahalılık ne” sorusunu yöneltti. İmamoğlu bu soruyu, “Pahalılık; o hükümetin işi. Bizim işimiz değil. Hükümeti yollayacağız” şeklinde yanıtladı. Bu yanıt üzerine araya giren vatandaş, İmamoğlu’na, “Siz de karışacaksınız” karşılığını verdi. “Hükümet olunca karışacağız” diyen İmamoğlu, vatandaşın, “Ne zaman ucuzlayacak” sorusunu, “Bunları yollayınca. Daha işimiz bitmedi. İlk turda kazanan yok. İkinci turda kazanacağız inşallah” şeklinde yanıtladı. İmamoğlu, aynı vatandaşın, “Adam bir şey konuştu, hepsi…” diye sözlerini sürdürmesi üzerine de “Onların demesine bakma. ‘Adam’ kazanamadı yani. İkinci turda bakacağız” karşılığını verdi.
“Hükümet, arzu ettiği bir biçimde inanılmaz bir bilgi kirliliği yarattı”
İmamoğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da pazar ziyaretinin sonunda yanıtladı. İmamoğlu’na sorulan sorular ve İBB Başkanı’nın verdiği yanıtlar şöyle oldu:
-Dün, tüm gün Ankara'daydınız. Yine seçim gecesi de keza öyle. Ayağınızın tozuyla geldiniz, sahadasınız. Bu önümüzdeki 10 gün nasıl devam edecek? Nasıl bir çalışma öngördünüz?
“Zaten büyük oranda Türkiye'nin her noktasına güçlü mesajlarımızı verdik. Tabii ikinci tura kaldı. Neticede ilk turun kazananı yok. Bu yeni hükümet sisteminin kazananı olmak için, 50+1 oy almak lazım. Dolayısıyla maça 0-0 başlayacağız. Artı 1 alan da seçimi kazanacak. Bu bakımdan yoğun bir mücadele dönemi, kararlılıkla, son ana kadar… Bir kere herkesin yine sandığa gitmesini arzu ediyoruz. İki; büyük oranda İstanbul'daki hemşehrilerimle birlikte dolaşacağım, gezeceğim, herkesle süreci paylaşacağım. Onlara, yanlış anlaşılmış bir şey var ise, onların izahını yapacağım. Çünkü hükümet, ne yazık ki, yine arzu ettiği bir biçimde inanılmaz bir bilgi kirliliği yarattı. İnsanların üzerine leke atmaya gayret etti. Gerçekleri saptırdı. Yine insanları ne yazık ki; inançlı, inançsız, dinsiz, imanlı, imansız, ‘milliyetçi değil, vatan haini, terörist’ gibi kavramlarla bertaraf etme gayreti içinde oldu. Memleketin insanına o kadar kalıcı zararlar veren bir hükümetle karşı karşıyayız ki. İnsanına hizmetini anlat, başımızın üstünde yerin var. Hizmetini anlatırken, yapamadığın varsa, ‘Daha iyisini yapacağım’ de. Başımızın üstünde yerin var. Ama bırak milletin inancını, dinini, imanını. Bu senin işin değil. Haddin de değil.”
“Doğruları anlatacağız”
“Bunu anlatacağız, insanlarımızla paylaşacağız. Medyanın gücü, devletin gücü; birçok noktada insanlara bu anlatımla etkili olmuş olabilirler. Kandırılmış olabilir halkımız. Siyasi taraftarlıktan bahsetmiyorum. Masum halkımızdan bahsediyorum. Bunların hepsini tane tane anlatacağım. Vatandaşımızı dinleyeceğim. İstanbul'da ama pazarlarda yapacağım bunu ama gençlerle buluşacağım ama emeklilerle buluşacağım. Bazen bir kahvehanede olacağım. İlçe ilçe dolaşacağım. Bugün, Beylikdüzü'nde çok merak ettiğim iki üç şantiyemiz vardı, onları ziyaret ettik Belediye Başkanımızla. Şimdi de bir pazar ziyareti. Sonrasında yine günlük takvimimiz devam edecek.”
“Ablacığım; tarladaki traktörün mazotunu ben pahalılaştırmıyorum”
-8,5 milyon oy kullanmayan kişinin, kafası karışık olan seçmen kitlesi olduğunu mu düşünüyorsunuz?
“Türkiye'de her zaman bir oy kullanmayan kesim var. Bu bazı seçimlerde yüzde 20’ye kadar çıkmıştır. Bu seçimde, yüzde 10’un biraz üzerinde kullanmayan seçmen var. Bu acaba her zaman oy kullanmayan mı? Kafası karışık olan mı? Bunlara bakacağız. Analiz ediyoruz. Araştırmalarımız var. Sesimizin ulaşmadığı kitleler olduğunun farkındayız, özellikle ev kadınları konusunda… İşte az önce hemşerimiz anlatıyor. Diyor ki, ‘Geçen pazarda karşılaştık bir kadınla, ‘Tezgahtaki pahalılığın nedeni Büyükşehir Belediye Başkanı’ diye anlatıyor. ‘Anlatıyoruz ona, ama anlamıyor. ‘Hayır’ diyor ‘Bu tezgahtaki pahalılığın sebebi Büyükşehir Belediye Başkanı.’ İşte bunu kim diyor onlara? Onların izlediği ekran. Ablacığım, tarladaki traktörün mazotunu ben pahalılaştırmıyorum. Traktör euroyla, dolarla bu ülkede imal edilip satılıyor. Dövizi ben çıkartmıyorum. Yüzde 100 enflasyonla, milletin cebindeki parayı ben pul etmiyorum. Bütün bunlar hükümetin işi. Ekonomik istikrarsızlık hükümetin işi. Milletin bu ekonominin, enflasyonun altında ezilmesinin sebebi, hükümet. Biz değiliz. Bunları anlatıyoruz, ama demek ki yeterli anlatamamışız. Daha çok anlatacağız. Onları aldatanların esas ekonominin sorumlusu, onları aldatanların esas fakirliğin, yoksulluğun sebebi olduğunu anlatacağız.”
“Biz, yoksulluğu nasıl hafifletebiliriz mücadelesindeyiz”
“Aksine biz, yoksulluğu nasıl hafifletebiliriz mücadelesindeyiz. Az önce bir anne-çocuk gördüm. ‘Anne kartımızı kullanıyor musunuz’ dedim. ‘Evet’ dedi. Hatta Büyükçekmece'de oturuyormuş. Demek ki buraya, çocuğunu yanına aldı, ücretsiz geldi. Belki de o kartı olmasaydı, bu pazara gelemeyecekti. Şimdi alışverişini yaptı. Ben onu, nereden baksan 20-30 liradan kurtardım. Belki 30 lirayla evine bir kilo daha meyve alacak, iki kilo daha sebze alacak. Ben, bunu yapabiliyorum. Büyükşehir Belediyesi olarak yoksula yardım… Ki bunu 5 kat artırdım. Ya da yoksulun cebinden bir şeyleri eksiltme. Ne yapıyorum? Farkında değiller; 75 bin öğrencisine burs veriyorum. O burs verdiğim kadar para, anne-babanın cebinde kalıyor. Belki onun çocuğunun başka bir ihtiyacı için, sağlığı için kullanıyor. O bakımdan biz bunu yapabiliyoruz. Ama ekonominin sorumlusu, bu ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı ve onun hükümeti. Ve başarısızlar. Yani ilk defa bu kadar fakir, yoksul bir Türkiye… Ama şunu söyleyeyim: Bu saatten sonra, bir; herkesin oy kullanması için herkese anlatacağız. Oy, bu insanların namusudur. Oyun kullanılması lazım. Bu oy hesabının, mutlaka ve mutlaka sandık günü takip edilmesi lazım. Ki gerçekten güçlü seviyede ettiğimizi düşünüyorum. Eksiklerimiz var. Onları çek ediyoruz. Zaten o konuda açıklamalar bugün yapıldı diye biliyorum.”
“Sandıkta oyumuzu hep beraber kollayacağız”
-Herkes sizden açıklama bekliyordu. Oylara sahip çıkıldı mı? Bilgi kirliliği var çünkü…
“Öncü desteklerimiz oldu. An be an takip ettik. O gece aldığımız verileri paylaştık. Karşı taraf, ‘Efendim, sen yanlış paylaştın’ diyor karşı taraf. Biz, anlık veriyi paylaştık. Dedik ki, ‘Şu anda 1,5 puan öndeyiz.’ Dedik ki, ‘Şu an 1 puan gerideyiz.’ Bunları anlattık. Ama şunu demedik Anadolu Ajansı'nın gösterdiği gibi: 60’a 40 göstermedik ekranı. Bizim anlattığımız bu. Milleti aldatmadık. Elimizde ne varsa, onu söyledik. Sonuçlandı. Şimdi bakıyoruz; kazanan yok. Herkes, bir kişiyi ikna edecek, sandığa getirecek. Herkes, mutlaka oyunu kullanacak. Mutlaka yine görev alıp, sandıkta oyumuzu hep beraber kollayacağız. Kimse şüphe duymasın.”
AYTEKİN AKAY