Ordu’nun Altınordu ilçesinde yaşayan 83 yaşındaki emekli marangoz Salih Sağlam, marangozluktan emekli olduktan sonra kendini gemi maketleri yapmaya adadı. Birbirinden önemli tarihi gemilerin birebir maketlerini aslına uygun şekilde yapan Sağlam, eserlerini yıllarca marangozluk yaptığı 3 metrekarelik atölyesinde sergiliyor. Aralarında Titanik, Savarona, Bandırma Vapuru, Ertuğrul Fırkateyni ve Gülcemal gibi gemilerin bulunduğu koleksiyon, görenleri zamanda yolculuğa çıkarıyor.

Gemi Maketlerine Vefa Duygusuyla Başladı
Salih Sağlam’ın ilk yaptığı maket, ailesinin mübadele döneminde Ordu’ya geldiği Gülcemal gemisi olmuş. “Bu gemi bizim aile tarihimizin bir parçası” diyen Sağlam, o gün bugündür tarihî ve simgesel öneme sahip gemilerin maketlerini yapmaya devam ettiğini belirtiyor. Her bir gemiyi yaparken büyük bir titizlikle çalıştığını vurgulayan Sağlam, bu çalışmayı “bir vefa göstergesi” olarak tanımlıyor.

Titanik ve Savarona 2 Ayda Tamamlandı
Gemi maketlerinin her biri, detaylarıyla dikkat çekiyor. Sağlam, Titanik ve Savarona gemilerinin maketlerini yaklaşık iki ayda tamamladığını söylüyor. Titanik 1 metre 20 santimetre, Savarona ise 1 metre 10 santimetre uzunluğunda. Bunların yanı sıra Osmanlı’nın efsane gemisi Ertuğrul Fırkateyni ve İngiltere’nin ünlü savaş gemisi HMS Victory gibi gemiler de atölyede yerini almış durumda.

Atölyesini Müzeye Çevirdi
Yıllarca marangoz atölyesi olarak kullandığı küçük iş yerini adım adım minyatür bir müzeye dönüştüren Salih Sağlam, artık burada hem gemi maketlerini hem de çeşitli tarihi objeleri sergiliyor. Ziyaretçilerin yoğun ilgisini çeken bu müze, hem nostalji hem de bilgi dolu bir deneyim sunuyor. Sağlam, birçok ziyaretçinin maketleri satın almak istediğini ancak hiçbirini satmayı düşünmediğini ifade ediyor. “Her biri benim bir parçam, bu yüzden bu koleksiyon sadece sergilenmek için” diyor.

Bayburt’ta vatandaşlar bayram namazında bir araya geldi
Bayburt’ta vatandaşlar bayram namazında bir araya geldi
İçeriği Görüntüle

Tarihi ve Sanatı Buluşturan Bir Tutku
Salih Sağlam’ın atölyesi, yalnızca bir emekli marangozun uğraşı değil, aynı zamanda tarihe ve denizciliğe duyulan derin bir saygının ürünü. Her maket, hem sanat hem de tarih barındırıyor. Bu küçük müze, yerli ve yabancı ziyaretçiler için keşfedilmeyi bekleyen bir hazine gibi. Sağlam’ın en büyük dileği ise bu tür bireysel çabaların desteklenerek daha geniş kitlelere ulaşması.

Kaynak: DHA