Enflasyon Düşecek mi? TCMB’den Kritik Faiz Kararları ve Siyasi Risk Alarmı!

TCMB’nin Faiz Politikası ve Enflasyon Beklentileri

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, yılın ikinci enflasyon raporunda politika faizini yüzde 46’da sabit tuttu. Ancak piyasalarda gevşeme sinyalleri alınmaya başlandı. Ekonomist Uğur Gürses, 19 Haziran ve 24 Temmuz’daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantılarının faiz indirimi için kritik olduğunu belirtti. Mevcut durumda fonlama faizi yüzde 49 seviyesinde seyrediyor ve TCMB piyasadan net 27 milyar TL likidite çekti. Bu gelişmeler, Merkez Bankası’nın temkinli bir şekilde faiz indirimine başlayabileceğine işaret ediyor.

Siyasi Belirsizlikler ve Kur Şoku

Gürses, siyasi krizlerin döviz talebini artırdığını ve piyasalarda kur şokuna neden olduğunu vurguluyor. “Basra harap olmuştu” ifadesiyle tanımlanan bu ekonomik dalgalanma, para politikalarının etkinliğini zorlaştırıyor. Siyasi belirsizlikler, ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir ve para politikasının sıkılığına yönelik siyasi baskılar artabilir. Bu durum, enflasyonun düşme trendini sekteye uğratabilir.

KGF Hamlesinin Ekonomiye Etkisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kredi Garanti Fonu’na (KGF) ilişkin açıklamaları piyasalarda merakla takip ediliyor. Gürses, KGF’nin geniş çaplı bir likidite musluğu işlevi görmesi durumunda Merkez Bankası’nın sıkı para politikası anlatısının anlamsız kalacağını belirtiyor. Selektif kredi desteğinin piyasa dengesini korumada önemli olduğunu ifade eden Gürses, genel musluk yaklaşımının enflasyonla mücadeleyi zorlaştıracağını söylüyor.

Hanehalkı Enflasyon Beklentileri ve Uzun Vadeli Riskler

TCMB raporunda yer alan verilere göre, özellikle 45 yaş üstü bireyler, geçmişte yaşadıkları yüksek enflasyon tecrübeleri nedeniyle yüksek enflasyon beklentisi taşıyor. Bu durum, fiyat istikrarı hedefinin önemini artırıyor. Gürses, “Fiyat istikrarı bozulmaları sadece kısa dönemi değil, uzun vadede de olumsuz etkiler yaratıyor” diyerek, para politikasında istikrarın korunmasının gerekliliğini vurguluyor.