SES’ten TİS Çağrısı: Grevli Toplu Sözleşme Hakkı İçin Alanlardayız
Sağlık ve sosyal hizmet alanlarında uzun süredir artan güvencesizlik, düşük ücret politikası ve liyakatten uzak istihdam uygulamalarına karşı SES Trabzon Şubesi, örgütlü mücadele çağrısını yeniledi. Şube Başkanı Metin Serdar imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, sosyal hizmet emekçilerinin yaşadığı sorunların, özellikle pandemi ve ekonomik kriz koşullarında daha da derinleştiği vurgulandı.
“Grevli toplu sözleşme hakkı, demokratik çalışma yaşamı ve gerçek ücret talebi” ekseninde yapılan açıklama, 2026-2027 yıllarını kapsayacak Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde sendikal birlikteliğin ve sahadaki fiili mücadelenin önemine dikkat çekti.
Kadrosuzluk ve güvencesizlik sosyal hizmetleri tehdit ediyor
Açıklamada en çok dikkat çeken başlıklardan biri, sosyal hizmet alanındaki istihdam rejimi ve güvencesizlik oldu. ASDEP sözleşmeliler, ek ders karşılığı çalışanlar, 4/B statüsündeki personel gibi güvencesiz kadroların yaygınlaştırıldığına dikkat çekildi.
“OECD ortalamasında kadrolu güvenceli istihdam” talebi öne çıkarılarak, tüm sözleşmeli çalışanların 657 sayılı Kanun’un 4/A maddesi kapsamına alınması gerektiği belirtildi.
Sadece personel güvencesi değil, sosyal hizmetlerin niteliği ve tarafsızlığı açısından da bu istihdam biçimlerinin sorunlu olduğu vurgulandı. Sendika, sosyal yardımlar ve hizmetlerde “torpil ve kayırmacılığın yaygınlaştığını” ve il-ilçe teşkilatlarının idari sürece doğrudan müdahil olduğunu ifade etti.
Ücretlerde adalet ve emekliliğe yansıyan temel maaş talebi
SES Trabzon Şubesi'nin TİS talepleri arasında öne çıkan bir diğer başlık da ücretlendirme oldu. Performansa dayalı ek ödeme, teşvik, taban ve ilave zamlar yerine; tüm sosyal hizmet ve sağlık emekçilerine yoksulluk sınırı üzerinde ve emekliliğe yansıyan tek bir temel maaş verilmesi talep edildi.
Son TİS döneminde verilen ilave ek zamların emekliliğe yansıtılmaması da sert dille eleştirilerek, bu uygulamaların emeklilik hayalini daha da “uzak bir ütopyaya” çevirdiği ifade edildi.
Ayrıca vergide adalet çağrısı yinelenerek “emekçilerden alınan verginin %10’da sabitlenmesi” istendi.
Mobbing, liyakatsizlik, şiddet ve barınma sorunları gündemde
Açıklamada sosyal hizmet çalışanlarının işyerlerinde karşılaştığı psikolojik baskı (mobbing), güvenlik riski, fiziksel yetersizlikler ve liyakatsiz atamalar da geniş yer buldu.
Pandemi döneminde koruyucu ekipman talep eden emekçilerin sürgün edilmesi, görevde yükselme sınavlarında yapılan mülakat haksızlıkları, çalışanların bilimsel olmayan biçimlerde iş yüküyle karşı karşıya kalması gibi örneklerle birlikte, sosyal hizmetlerin giderek siyasal baskıya açık hale geldiği vurgulandı.
Özellikle büyükşehirlerde ve turizm bölgelerinde çalışan personelin barınma sorununa da dikkat çekilerek, servis, yemek, ulaşım ve kreş gibi temel sosyal hakların sağlanmasının artık bir lüks değil, zorunluluk olduğu ifade edildi.
Talepler somut ve net: Grevli TİS, liyakatli yönetim, sosyal güvence
SES’in açıklamasında öne çıkan temel TİS talepleri ise şu şekilde özetlendi:
-
Grevli, gerçek bir toplu sözleşme düzeni ve sendikal özgürlük
-
Kadrolu, güvenceli istihdam; sözleşmeli ve ek ders karşılığı çalışmaya son
-
Emekliliğe yansıyan, yoksulluk sınırı üzerinde temel ücret
-
Liyakat esaslı yönetici seçimi; yönetici atamalarında demokratik seçim modeli
-
Sağlık ve sosyal hizmetlerde katkı payı, ilave ücret uygulamalarının kaldırılması
-
Tüm emekçilere 3600–7200 arası ek gösterge ve geçmişe dönük yıpranma payı
-
Meslek sorumluluklarının korunması, keyfi iş yükünün kaldırılması
-
Ücretsiz, anadilinde, 7/24 hizmet veren kreş ve bakım merkezi hakkı
“Bu masa çözüm üretmiyor, mücadeleye devam edeceğiz”
Açıklamanın sonunda SES Trabzon Şubesi, bugüne kadar yapılan 7 TİS döneminde uygulamaya geçmeyen maddeleri hatırlatarak, yalnızca masada kalınan değil, sahada ve işyerlerinde örgütlü mücadeleyle desteklenen bir sürecin gerekli olduğunu vurguladı.
“Toplu sözleşme masasında haklarımızın karşılık bulması için SES olarak yalnızca söz söylemeye değil, alanlardan SES’imizi yükseltmeye devam edeceğiz. Grevli toplu sözleşme hakkı için mücadele büyüyor.”
