Aslen Ordulu.
Ama o yatırım için  Trabzon'u seçti.
Muhteşem cirolara ulaşan,
Özgüneş ve Güntaş'ın kurucusu.
Çok sayıda çalışanı var...
*
Halis Bey  İş Dünyasında  takip edilmesi gerekli bir kabiliyet.
Hiç bir işinde yılgınlık yok.
Olmaz, olamaz  yok.
İmkansızlık diye hiç bir engel yok lügatinde.

Ama,
Her işinde aklı devreye sokuyor.
Hayatında duygusallığa,
Rastlantılara yer yok.
Bütün işleri planlı yürütüyor.
*
Hatta oğluna kız istiyor Halis Bey ve o esnada bile söylediğine bakar mısınız:
"Ben gelinimi,
Bayram arifesinde köyümüzde olmasını arzularım.
Hani sonra kırılma falan olmasın."
*
Halis bey çok büyük paraları da reddediyor.
Diyor ki:
Bu paralar bizi maceraya sürükler.
Bizim işimiz ticaret.
Biz bu işimizle ilerlemeye devam edeceğiz...

*
Halis bey :
"İş yeri açacağım zaman tarifi kolay olsun diye, o civarda bilindik mekanları önemserim.
Mesela cami yanı. veya iş hanı gibi.
tarifi kolay olmalı."
*
Bir yerde işimi kuracağın sırada bir dost bana,
'Sen orada büyüyüp gelişemezsin.
Orada o işi yapan senden eskileri var. '
Dediğinde,
"Olsun.
Ben de o zaman o iş yerinden önce iş yerimi açar,
Ondan sonra kapatır ve böylece ben de kazanırım."
*
"Müşteri bizim için tek taraflı bir kazanma şekli değildir.
O da, bizimle çalışıyor olmaktan kazançlı çıkmalıdır.
Yani 'Kazan/kazan' yöntemi esasımızdır."
*
Halis Güneş,
"İstişare  başarılarının temelidir.
Çok önemserim..."
*
"Ayrıca, müşteriye saygı ve sevgi olmazsa olmazımızdır.
Kimse soğuk bir yüzle karşılaşmak istemez.
Kazanmak istiyorsan,
İşini sev,
Çok çalış,
Güler yüzlü ve.
Güvenilir ol."
*
Tebrikler Halis Güneş...

İSLAM KARŞITI MÜSLÜMAN OLDU

Hollandalı eski bir milletvekili.
İslam karşıtlığı ile tanınır.
Bay Klaveren bu karşıtlığında o kadar ileri gider ki,
Partisinin Genel Başkanı  Geert Wilders ile dahi görüş ayrılığı yaşar ve partisinden istifa eder.
*
Kendi muhafazakar partisini kurar, ancak  tekrar parlamentoya seçilmeyi başaramayınca,
Politikayı bırakarak İslam'ı eleştiren bir kitap yazmaya karar verir.
fakat, kitabını yazmak için yaptığı araştırmalar esnasında  Klaveren,
Müslüman olmaya karar verir.
Sonra bu önemli  kararını basına duyurur.
*
Klaveren, yaptığı açıklamada,
"Müslüman olmam nedeniyle tepki çekebilirm ama bana takılmam" diyerek Müslüman olmanın bilinçli kararlılığını göstermiştir.
*
İlk olarak Fatiha Suresi ve İhlas Suresi'ni ezberlediğini belirten Klaveren;
Derhal Kur'an-ı Kerim'i öğrenip anlamaya çalıştığını söyledi.
*
Peki nasıl bir olaydır bu?
Görüyorsunuz.
İnkar ederken itibar etmek.
Cahilken ret,
Bilgilenince kabul.
Ama bir şey daha var ki,
Adam, adammış yani...
*
Bu olay bana Hazreti Ömer'i hatırlatır.
Hz.Ömer henüz Müslüman değildir.
Karşı cephenin güçlü adamıdır.
Dostlarıyla bulunduğu bir ortamda,
"Hazreti Muhammet'i kendi ellerimle öldüreceğim" der.
Bunun üzerine orada bulunanlardan birisi,
"Muhammet'i öldürecekmiş.
Senin enişten ve kız kardeşin de Müslüman olmuş.
Öldüreceksen git onları öldür önce". der.
*
Ömer buna çok hayıflanır.
Elinde kılıçla koşar eniştesinin evine varır ki,
O haşmetli Ömer'in gelmesine aldırmadan kız kardeşiyle eniştesi kuran okumaya devam etmektedirler...
Ömer buna çok ama çok şaşırır.
"Sizi benden korkmayacak kadar cesur yapan nasıl bir gerçektir ki hala devam ediyorsunuz" der.
Bunun üzerine o da kuranın anlattıklarından anında etkilenir ve Müslüman olur.
*
Sonra Hazreti Ömer'i kaybeden müşrikler yenilgileri tatmaya başlarlar.
Dilerim bu vaka Avrupa'da, İslam'ın hızla yayılmasına vesile olur.

TRAFİK BÜYÜK SORUN!

Deveye demişler :
Neden boynun eğri?
O da, "Nerem doğru ki" demiş.
O misal.
*
Hayat kolaylaşsın diye otomobileniyoruz...
Sonra bu otomobilleri nereye koyacağımız hiç planlamıyoruz...
Sonra caddeler,
Kaldırımlar,
Sokak araları otomobillerle doldu...
*
Önceki gün adam evinde kalp krizi geçiriyor.
Ambulans derhal geliyor,
Ama  hastanın olduğu sokağa giremiyor.
Çünkü,
Otomobiller...
*
Sonra, geçen onca  zamanın ardından haliyle müdahale geciktiği için,
Maalesef hasta ölüyor.
 *
Şimdi kimse bunun "Kader " olduğunu söyleyip, önlem almayanları aklamasın.
*
Siz yetkili kılınan sorumlular.
Ne is yaparsınız Allah aşkına?
Devlet yönetiyorsunuz devlet!
Seçmenle çay içmek,
Onu asker arkadaşı gibi kucaklamak mıdır yetkili davranmak?
*
Nedir bu işgal edilmiş yollar?
Nedir bu duymadık.
Görmedik vaziyetleri...
*
Peki siz görmeyeceksiniz de,
Kim görecek ,
Kim duyacak?
*
Şoför esnafı sıfır kuralla yollarda fink atıyor.
Yolcuyu yolun tam ortasında durarak alıyor.
Sonra geliyor yine  ortasında indiriyor.
Yeter ki yolcu "Beni indir" desin.
*
Yanaşma cepleri otopark olmuş.
Kaldırımlar otopark olmuş.
Herkes kendi raconunu kesiyor.
Nedir bu böyle?
*
Evet,
Yollar insan vücudunun kan damarları gibidir.
Yani trafik akmalıdır.
Onun için yollar gereklidir.
Ama  giden araçlar içindir bu yollar.
Duran,
Park eden araçlar için değil.
*
Çözüm için daha çok otopark yapılmalıdır.
Ancak, yüksek fiyatlar nedeniyle insanlar araçlarını bu alanlara çekmiyorlar.
O zaman daha uygun fiyatlarla otoparklar kullanıma açılmalıdır.
*
Dedim ya,
Sarmak,
Sarılmakla devlet yönetilmez.
İlkelerle,
Prensiplerle yönetilir.

AKŞENER'İN İYİ'Sİ

Meral Akşener eski bir siyasetçi.
Onu, Tansu Çiller Hükümetinden tanırız.
Dönemin İçişleri Bakanıydı.
*
Adeta ateşten gölek giymişti.
Ama akılda kalan izler,
Cesur kadındı.
Darbelere aldırmadı.
Adeta "ondulin" gibiydi.
*
Sonra asıl yuvasına,
MHP'ye  avdet eyledi.
Orada da TBMM Başkan vekilliği görevine getirildi.
O görevi de layıkıyla icra ettiğini,
Lider insan olduğunu gösterdi...
*
Ama çok iyi olmak da iyi değildir liderler için.
O nedenle o da lider gazabına uğrayanlardan oldu.
*
Başka mevzular da işin içine girince,
Parti içi muhalif kanatın içinde yer aldı.
Sonra kendisi gibi istenmeyen ülkücü arkadaşlarıyla,
MHP'yi olağanüstü kongreye götürmek istediler,
Ama buna Muaffak olamadılar.
Sancılı süreçlerin ardından,
Yeni bir partinin kurulması artık  kaçınılmaz olmuştu.
*
Böylece MHP'den dışlanan önemli isimlerden,
Prf. Yusuf Halaçoğlu,
Prf.Ümit Özdağ,
Eski Bakanlardan Koray Aydın.
Meral Akşener ve daha niceleriyle,
İYİ Partiyi kurdular ve  siyasette " İYİ Parti ile varız!" Dediler.
Kurucuların önemli bir bölümü MHP kökenliydi ama,
Onlar Merkez sağ oylara talipti.
Ak Partinin alternatifi olacaklardı.
*
Parti henüz 6 aylıktı ki,
Oy oranları konusunda umutlar yüzde 20'lerin üzeriydi.
Ama onlar, 10'da kaldılar.*
Umutlar MHP'yi geçmekti.
Oy oranlarıyla yan yana durdular.
*
Peki ne oldu veya oluyor?
Meral Hanım ve arkadaşları duygusal olarak,
İlk geçmek istedikleri MHP olunca, uzaklara bakamaz oldular.
MHP'yi geçebilmeyi en önemli misyon gördüler.
Merkez Sağ'a güçlü sinyaller veremediler.
Grup konuşmalarında hala daha,
Bol bol Bozkurt işaretleri yapıyorlar...
*
Tabi onlar böyle yapınca da,
Partilerinde olması gereken Eski Sağlık bakanlarından,
Yaşar Okuyan ve Eski Başbakan Yrd. Abullatif Şener gibi temiz kalmış,
Siyasette başarılı olmuş isimler İYİ Partiyi değil,
CHP'yi tercih etmektedirler.
Hatta buna Mansur Yavaş'ı da ekleyebiliriz.
*
Evet,
Demem o ki,
İyi parti MHP ile "En iyi  Bozkurt işaretini ben yaparım" kavgasından ziyade,
Türkiye halkına,
"Bu ülkeyi en iyi ben yönetirim" demesi beklenmektedir.
Yoksa Ak Parti için hala hiç bir parti ciddi bir rakip olamayacaktır.

FIKRA
 
Yavuz Sultan Selim Han, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz Han ona:
Sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş. Vezir:
Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış:
Bende bilirim.
               
İçimden Geldi
 
Diğer takımlar piyon, 
Başakşehir şampiyon...