Futbol gazetecisi Hikmet Pınarbaş, Trabzonspor’un oyun şablonunu ve futbolcuları masaya yatırdı. ‘’Savunmada “doğru konum alma” Trabzonspor’un en güçlü yönü’’ diyen Pınarbaş: ‘’Top kayıplarından sonra “ilk reaksiyon” geç geliyor. Son pas kalitesi dalgalı. Oyunun 60-75 arası enerjisi bazen düşüyor’’ notuyla eksikliklere işaret etti.
Pınarbaş’ın notları şöyle:
Ligin ilgi çeken takımlarını, bireysel, takım bazlı ve fitness verileri eşliğinde incelediğim serinin, Trabzonspor bölümüne geldik.
Verilerin tamamı @SportsBaseTR kaynaklıdır. Her zamanki gibi derinlere dalalım. Zinciri paylaşıp bizi daha fazla futbolseverle buluşturun lütfen.
Zinciri hem bir Rakip hem de Takım analisti gözünden sentezleyerek yazmaya çalışıyorum Ts, bu sezonun en çok koşan ama enerjisini doğru kullanan takımlarından biri Ort. 115 km koşu, 95 sprint, 7.9 km yüksek tempolu koşu Mesele sadece koşmak değil ne zaman hızlanacağını bilmek.
Takımın oyun temposu “frekanslı ama temkinli” Yani sık depar atıyor ama asla paniklemiyor. Bu yapı, Alman ekolündeki agresif presle Portekiz ekolündeki kanat aklını birleştiriyor. Örneklerini de vereyim zihninizde canlansın dilerseniz.
Benzer yapılar: Julian Nagelsmann - RB Leipzig (2019–2021) Takım sürekli hızlanır ama pozisyonu kaybetmez. Her sprint bir diğerine bağlıdır. Trabzonspor’un 8. haftaya kadar ortalama 95 sprint sayısı, bu tip “seri ama dengeli” tempoya çok benzer.
Portekiz futbolundan esinlenen kısmı ise hızın kendisi değil, hızın zamanı önemlidir. Trabzonspor da bu anlayıştan izler taşıyor: özellikle kanatlar ve 8 numaralar bu dengeyi sağlıyor.
Trabzonspor’un “ilk güvenli pas” alışkanlığı bu ekolün aynasıdır. Hemen uzun vurmaz Rúben Amorim – Sporting CP Üçlü savunma + kanat-10 numara hibritleriyle alan paylaşımı sağlar. Trabzonspor’un Zubkov-Eskihellaç hattı, Amorim’in kanat genişliği ve iç koşu modeline çok benziyor.
Top kazanıldığında ilk refleks dikine değil, “ilk güvenli pas” ve sonraki istasyon yerleşimine zaman yaratma Topu bir an stabilize edip, ardından yön değiştirerek hızlanıyorlar. Bu yüzden rakip geçişleri kolay kıramıyor.
Rakip topu kazandığında Trabzonspor’un ilk tepki süresi ortalama 10 saniye. Bu süre içinde takım topu geri kazanamazsa blok hâlinde geriye çekiliyor. Yani “riskli pres” değil, “güvenli baskı” anlayışı var.
Topla oynama verimi: Ortalama %55 topa sahip olma, %84 pas isabeti, ceza sahasına paslarda %56, ortalarda %44 başarı. Bu oranlar, “az ama etkili pasla sonuca giden” oyun tarzını kanıtlıyor.
Topsuz oyun becerileri: Savunmada “doğru konum alma” Trabzonspor’un en güçlü yönü. İkili mücadele başarı oranı %56, hava topu kazanımı %55.9. Bu, hem pozisyon disiplini hem mental dayanıklılığın göstergesi.
Bireysel profilde takımın omurgası net: Savic ve Batagov savunmayı yönlendiriyor. Okay ve Folcarelli orta bloğun denge noktası. Zubkov ve Eskihellaç kenarlarda enerjiyle tehdit yaratıyor. Onuachu ön tarafta “hedef”, aynı zamanda pres tetikleyicisi.
Ofansif geçiş: Kazanılan topların %38’i ilk 6 saniyede hücum aksiyonuna dönüşüyor. Bu, lig ortalamasının üstünde. Ama o kadar da aceleci değiller; 2. pasla yön değiştirip savunmayı açmayı seviyorlar.
Defansif geçiş: Top kaybedildiğinde özellikle kanat oyuncuları 3–4 saniye içinde geri pres başlatıyor. Ama orta blok biraz ağır kalabiliyor. Bu yüzden uzun pasla oynayan rakipler, Trabzonspor’a en çok oradan zarar veriyor.
Bireysel verimlilik: Okay Yokuşlu: savunma geçişlerinde “denge sigortası”. Zubkov: en çok yüksek tempolu koşu yapan oyuncu. Folcarelli: 8 numara olarak hem top taşıyor hem geri presle destek veriyor. Onuachu: hava toplarında takımın nefesi.
Rakibi olan bir analist, Trabzonspor’u şöyle tarif edebilir: “Maçın nabzını eline alan ama panik yapmayan bir takım.” Seni boğmak için değil, yavaşça daraltmak için oynar. Tempo düşürür gibi yapar, bir anda hızlanır - hem fiziksel hem zihinsel tuzak kurar
Ts analisti ise: Güçlü yönler: Oyun planına sadık, disiplinden kopmuyor Kanat varyasyonları etkili Orta blok dengeli Hava üstünlüğü net Zayıf yönler: Top kayıplarından sonra “ilk reaksiyon” geç geliyor Son pas kalitesi dalgalı Oyunun 60-75 arası enerjisi bazen düşüyor
Enerji yönetimi özetle: Trabzonspor enerjisini 90 dakikaya eşit dağıtmak isteyen bir takım. Patlamaları kısa, ama sık. Bu yüzden maç sonunda yorgun gözükse de, “yorgun ama diri” bir profile sahip.
Ritmik olarak takım “frekans” odaklı oynuyor: Dakika 0–15: Hızlı giriş. 16–45: Topa hükmetme. 46–60: Tempo kontrolü. 61–75: Yavaşlama. 76–90+: Duruma göre tekrar hızlanma. Bu, akıllı tempo yönetiminin göstergesi.
Sonuç: Trabzonspor artık sadece bir “koşan takım” değil. Koşuların yönü, zamanı, mesafesi ve anlamı var. Bu takım, “fiziksel enerjiyle taktik aklı” birleştirmeyi başarmış durumda.
Rakip için uyarı: Trabzonspor’u yenmek istiyorsan, önce sabırla ritmini kırman gerekir. Presle değil, pas sabrıyla çözülürler. Ama bir anlık dengesizlikte seni cezalandıracak kadar organize bir yapı var.
Taraftara not: Bu takım artık yalnızca çok koşan değil, ne için koştuğunu bilen bir takım. Ortalama 115 km’lik koşu, 95 sprint, 7.9 km yüksek tempolu mesafe… Bir kimlik oluşturma yolunda yere sağlam basarak giden bir takım diyebiliriz. En azından vaadi rakamsal olarak budur.
Takım fiziksel olarak ligin zirvesindekilerden biri Frekans yüksek, direnç iyi, motivasyon taze Ama bu dönem aynı zamanda “teknik kusurların affedilmediği” bir dönem Son pas kalitesi (şu an %38-40 bandı) biraz yükselirse, Trabzonspor her maçı kontrol altına alabilecek güçte.
Orta vade: Fitness verileri istikrarlı yani takımın sezon ortasına kadar düşmez anlamına geliyor Orta saha rotasyonu genişledikçe Okay-Folcarelli yükü bölündükçe 2. devreye girerken enerji sürdürülebilirliği artar Bu, maç sonlarını tutan değil bitiren bir takım haline getirir
Uzun vadede: Ts'nin bireysel profilleri, kulübün “yeniden üretilebilir sistem” hedefine çok uygun Bugün sahada koşanlar kadar, yarın bu tempoyu miras alacak oyuncular da hazır Bu, kulüp için, geleceğin kazanımı olabilir Herkes, bu sistemin bir vitesine dönüşebilir
Fiziksel veriler şunu söylüyor: Takımın enerjisi akıllı, dengeli ve yeniden kullanılabilir. Zihinsel dayanıklılık grafiği, Avrupa seviyesinde. Taktiksel disiplin + yüksek fiziksel tolerans = uzun soluklu yarışmacı yapı.