Cumhuriyet Halk Partisi Trabzon Milletvekili Av. Sibel Suiçmez, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında hazırladığı ve 828 yıldan 2 bin 352 yıla kadar hapis cezası talep eden iddianameyi sert bir dille eleştirdi.
Suiçmez, söz konusu iddianamenin hukuki temelden yoksun olduğunu, tamamen siyasi saiklerle hazırlandığını ve Türkiye’de yargının nasıl siyasallaştırıldığını açıkça gösterdiğini belirtti.
“YARGI, HALKIN DEĞİL İKTİDARIN EMRİNDE”
Suiçmez, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bu iddianame, bir Cumhurbaşkanı Adayına yönelik değil, onu seçen milyonlarca yurttaşın iradesine yönelik bir saldırıdır. Türkiye’de artık muhalif olmak suç, iktidara rakip olmak ise cezalandırılma sebebi hâline gelmiştir. Hukuk devleti olmanın temel şartı olan yargı bağımsızlığı, tamamen kaybolmuştur. Bugün geldiğimiz noktada yargı, halkın değil iktidarın hizmetinde hareket eden bir mekanizmaya dönüşmüştür.”
“İMAMOĞLU DAVASI, HALKIN İRADESİNE AÇILMIŞ BİR DAVADIR”
Milletvekili Suiçmez, İmamoğlu’na yöneltilen suçlamaların halkın seçme hakkına ve demokrasiye açık bir saldırı anlamına geldiğini ifade ederek, “Bu dava, bir kişiyi değil, onu seçen milyonları hedef almaktadır. Halkın oyuyla seçilen bir belediye başkanına, 15 buçuk milyon vatandaşın oyu ile Cumhurbaşkanı Adayı olan Ekrem İmamoğlu’na karşı hazırlanan iddianame ve talepler, aslında halkın iradesine yönelik bir müdahaledir. Bu durum, demokrasinin ve hukuk devletinin temellerini sarsmaktadır. Üstelik iddianamede, İstanbul İl Başkanlığı binamıza el konulması ve partimizin kapatılmasına ilişkin talepler de yer almakta; bunlar tamamen hukuki temelden yoksundur ve açıkça siyasi bir tehdittir.” dedi.
“GERÇEK ADALET BİR GÜN YENİDEN TESİS EDİLECEK”
Suiçmez, Türkiye’de adaletin yeniden tesis edilmesi gerekliliğine dikkat çekerek: “Biz hukukçular olarak, adaletin kişilere göre şekillenmesine asla izin vermeyeceğiz. Savcılar iktidarın memuru değil, hukukun temsilcisidir. Siyasi hesaplaşmaların aracı haline getirilmiş bir yargı sistemi, hiçbir hukuk devletinde kabul edilemez. Türkiye’de adaletin terazisi bir gün yeniden doğru şekilde çalışacaktır ve hukuk, herkese eşit uygulanacaktır. Bu devlet bir kişinin değil, halkın devletidir. İktidarlar gelip geçer; ancak adaletin sesi asla susmaz.”
Suiçmez, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
“Türkiye’de adaletin sağlanması sadece bir hukuki zorunluluk değil, aynı zamanda toplumsal huzurun ve yatırım ortamının güvence altına alınması açısından da elzemdir. Bu nedenle hukuk ve demokrasi mücadelesi, tüm yurttaşlarımızın ortak sorumluluğudur. Bizler bu mücadelenin yılmaz savunucuları olmaya devam edeceğiz. Ve ne yaparlarsa yapsınlar, hangi karanlığı üzerimize salsalar da, Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı yapacak, bu ülkeye adaleti, demokrasiyi ve halkın iktidarını getireceğiz!”
