Türkiye’nin en önemli tarım merkezlerinden biri olan Samsun Bafra Ovası, sadece verimli topraklarıyla değil, o toprakları işleyen emekçilerin alın teriyle de öne çıkıyor. Ovada tarım sezonu hız kesmeden devam ederken, tarlalarda farklı şehirlerden ve ülkelerden gelen işçiler bir arada çalışıyor. Gün doğmadan tarlaya giren, akşamın karanlığında işlerini tamamlayan işçiler, hem aile bütçelerine katkı sağlıyor hem de ülkenin gıda üretimine omuz veriyor.
Kadın tarım işçilerinin zorlu mesaisi
Bafra’nın Koşu Mahallesi’nde, Şanlıurfa’dan gelen mevsimlik işçiler, Suriyeli göçmenler ve Yakakent’ten gelen kadınlar aynı tarlada yan yana çalışıyor. Kavurucu sıcak altında çalışan kadın işçiler, saatler süren yoğun mesailerine rağmen üretimden kopmuyor. Günlük ortalama 12-14 saat çalışan işçiler, kimi zaman memnuniyetlerini dile getirirken, kimi zaman da zor şartlar altında yaşam mücadelesi verdiklerini anlatıyor.
“Üniversite için çalışıyorum”
Tarlada çalışan 18 yaşındaki bir genç, üniversiteye hazırlanmak için tarım işlerinde çalıştığını ifade etti. Kadın işçilerden Hülya Gök ise yaşadıkları sıkıntıları şu sözlerle dile getirdi:
“Biz bu işi yapıyoruz ama kıymetimiz bilinmiyor. Sabah 04.00’te kalkıyoruz, tarladan akşam 18.00’de çıkıyoruz. Eve gidene kadar akşam 21.30-22.00 oluyor. O yüzden emeğimizin karşılığını biraz daha fazla almak isteriz.”
Göçle gelen işçiler de ovada çalışıyor
Bafra Ovası’nda üretime katkı sağlayanlar sadece yerel işçiler değil. Suriye’den göç eden aileler de kadın ve gençlerle tarlalarda yer alıyor. Onlar için tarım, hem geçim kaynağı hem de yeni bir hayatın başlangıcı anlamına geliyor. Birlikte çalışan farklı topluluklar, emeğin evrenselliğini gösterirken, Ova’nın bereketi de bu dayanışma sayesinde sofralara ulaşıyor.
