Son yapılan araştırmalar, kanser hastalarının yaşam süresini uzatabilecek basit ama etkili bir alışkanlığa dikkat çekiyor: kahve ve çay tüketimi. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun’un aktardığına göre, özellikle son dönemde yayınlanan sistematik bir inceleme, çay ve kahvenin kanser hastalarının ilerlemesine karşı koruyucu olabileceğini gösteriyor. Araştırmada, 1993-2023 yılları arasında farklı coğrafyalardan 40 bini aşkın hasta incelendi. Bulgular, çay ve kahvenin özellikle kolorektal kanser, meme ve prostat kanserinde hastalığın ilerlemesini yavaşlatabileceğini ortaya koyarken, çayın etkisinin kahveden daha belirgin olduğu vurgulandı. Ancak uzmanlar, aşırı tüketimin bazı sağlık riskleri yaratabileceğini de hatırlatıyor.
Çay ve Kahvenin Kanser Üzerindeki Koruyucu Rolü
Yeni çalışmalara göre düzenli kahve ve çay tüketimi, kanser hastalarının sağkalımını olumlu yönde etkileyebiliyor. Araştırmada, yüksek miktarda çay veya kahve tüketen hastaların, düşük tüketenlere kıyasla kanserin ilerleme riskinin yaklaşık yüzde 24 daha az olduğu tespit edildi. Kolorektal kanser özelinde hem çay hem kahvenin etkisi öne çıkarken, meme kanserinde yalnızca çayın koruyucu rol oynadığı gözlemlendi. Bu veriler, kanser hastalarının beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmeleri açısından önemli bir ipucu sunuyor.
Hangi Kanser Türlerinde Etkisi Daha Fazla?
Araştırma, çay ve kahve tüketiminin farklı kanser türleri üzerindeki etkilerini detaylı şekilde ele aldı. Kolorektal kanser ve prostat kanserinde hem çay hem kahve tüketimi olumlu sonuç verirken, meme kanserinde yalnızca çayın risk azaltıcı etkisi bulundu. Karaciğer ve mesane kanseri gibi diğer türlerde de koruyucu etkiler gözlendi, ancak etkisi daha sınırlı kaldı. Bu bulgular, hastaların beslenme planlarını doktor kontrolünde şekillendirmeleri gerektiğini ortaya koyuyor.
Uzmanlardan Öneriler ve Uyarılar
Prof. Dr. Coşkun, çay ve kahve tüketiminin faydalı olabileceğini vurgularken aşırıya kaçılmaması gerektiğini belirtti. Şeker ve şurup eklenmeden tüketilmesinin önemine dikkat çekti. Aksi takdirde yüksek miktarda kahve veya çayın kardiyovasküler ve diğer sağlık risklerini artırabileceği uyarısında bulundu. Her hastanın kendi doktoru ile çay ve kahve tüketimini değerlendirmesi, hem güvenli hem de etkili bir yaklaşım olacak.
