Aslan Aksoy 87 yıllık ömrüne birçok başarılar, toplumsal ve sosyal yönden öyle faaliyetler sığdırdı ki insanın hayret ve takdir ile karşılamaması mümkün değildir.
İş hayatına terzilikle başladı ve esnaf olan babası gibi küçük el sanatları ticareti ile devam etti. Her şeyden önce insanın dünyaya geliş amacına uygun olarak, çok genç yaşta vefat eden en büyük oğlu ile birlikte 3 kız 7 erkek olmak üzere 10 güzel evlat yetiştirdi. Onların Devlette, İdarede, yargıda, bürokraside ve özel sektörde görev almalarını destekleyerek, ardında ailesine ve topluma güzel bir eser bıraktığı gibi bu dünyadaki en önemli görevlerinden birini belki de birincisini layıkı ile tamamlamış oldu.
Aslan Aksoy her anlamda örnek bir kişi olup, ilimizin ve toplumun kanaat önderi, ak saçlı, akil insan gibi sıfatların hepsini üzerinde taşıyan, bu sıfatları layıkı ile hak eden, disiplinli, çalışkan ve atak bir insandı.
Toplumsal görev ve sosyal faaliyetler kapsamında, siyasi partilerde, il genel meclisi, belediye meclisi başkan ve üyeliklerinde bulundu. Sivil toplum kuruluşlarında, vakıflarda, kooperatiflerde ve derneklerde aktif görevler aldı. İlçesine, iline ve çevresine faydalı tüm faaliyetlerin içinde ve takipçisi oldu.
Kızılay 150 yıllık bir kuruluş olup faaliyetleri ve görevleri herkesçe malumdur. Aslan Aksoy Kızılay’ın Köprübaşı İlçe Şube Başkanlığını da üstlendi. Bu görevi de her işinde olduğu gibi, itina ve layıkı ile yerine getirdi.
Öyle ki Kızılay’ın yardım faaliyetleri kapsamında her yıl yaptığı kurban toplama işini o kadar titizlik ve ciddiyetle yapmıştır ki, Köprübaşı Trabzon’un en küçük ilçelerinden biri olmasına rağmen onun başkanlığı döneminde en fazla kurban bağışı toplayan ilçesi olmuştur. Hatta bu bağışlar birçok ilden de fazla olup, bu onun için tatlı bir gurur kaynağı idi. Yaptığı işe ve Kızılay Kurumuna sonuna kadar sahip çıkmıştır.
Aslan Aksoy eğitime çok çok önem vermiştir. Eğitim hayatında çocuklarını, ilkokuldan yüksek öğretim sonuna kadar adım adım her safhada takip eden, destekleyen biriydi.
Bu destek ve takibi sadece okul veya eğitim süresi ile sınırlı olmayıp hayatın her alanında uygulardı. Kaldı ki, Bu davranışı sadece kendi çocukları için değil mümkün olduğu kadarı ile yakınları ve çevresi için de yapardı.
Hayatı boyunca kendisinden talep edilen bir hususu inceleyip araştırdıktan sonra sonuna kadar takip ederdi. Sözün özü Seyfettin Aslan Aksoy “Ender insan Mümtaz bir şahsiyetti”
Özel hayatında çok çalışkan, disiplinli, nazik, herkese yardıma koşan, kimseye yük olmak istemeyen bir yapısıyla sahipti. Ben küçük yaşta babamı kaybettim. Bilirim. Babasız büyümek zor iştir. Kayınbabam Aslan Aksoy ile yıllar sonra tekrar babalık duygularını yaşamak nasip oldu. Onunla geçirdiğimiz zamanlar gerçekten harikaydı. Her görüşmemizde, telefonla konuşmalarımızın sonunda “...Ömer Bey evladım bir ihtiyacın, isteğin var mı? Bir şey diyor musun?”cümlesini mutlaka kurardı.
O sözcükler bir babadan duyacağınız güç veren, güven veren en güzel destek cümlesidir. Onun kaybı gerçekten çok üzücü. Onu çok özleyeceğiz. Ne mutlu ki böyle bir insan kayınbabam/kayınatam oldu.
Ömür bin yıl olsa da bir gün gibi gelip geçiyor. Maalesef her şeyin bir sonu olduğu gibi, bu fani dünya hayatının da bir sonu var. Allah (C C) diyor ki : “ ...Biz size bir ömür verdik, süre dolduğunda ne bir nefes geri ne de bir nefes ileri gidersiniz...”
Aslan Aksoy bu dünyada ömrünü muhteşem diyeceğimiz bir hayat kurarak tamamladı. Hayatı süresince insan sevinçli,kederli birçok olayla karşılaşıyor. Aslan Aksoy ve Hatice Hanım en büyük çocukları Neşat’ı elim bir kaza sonucu daha 17 yaşında toprağa verdiler. Bu, anne babanın, bir ailenin yaşayacağı ve ömür boyu unutulmayacak en büyük acı ve kederdir. Allah rahmet eylesin.
Burada çok önemli bir hususu daha zikretmeden geçmek olmaz. Muhterem Eşi Hatice Aksoy Hanımefendi, hayatının her anında onu teşvik eden, yanında ve arkasındaki arkadaşı en büyük yardımcısı ve destekçisi olmuştur. Özellikle çocuklarının yetiştirilmesinde, hayata atılmalarında en büyük öğretmen olmuştur. Hatice Hanım bir yandan kendi çocuklarını yetiştirirken bir yandan da verdiği biçki- dikiş kursları ile Köprübaşı ilçesinde binlerce çırak yetiştirmiş,onların iş ve meslek sahibi olmalarına emek vermiş, pay sahibi olmuştur. Evlilikleri 70 yıla yaklaşmıştı. Eşi Hatice Hanımla sık sık şakalaşır ve “... Hatice Hanım ilk kırk sene ailenin reisi bendim yetki bende idi. İkinci kırk yılda reis sensin, yetkini iyi kullan sıranın bana gelmesine az kaldı , vakti geldiğinde tekrar değerlendireceğiz ...” diye gülerek tatlı tatlı takılırdı.
Evet güzel insan, örnek insan Aslan Aksoy disiplinli bir hayat kurmuş ve Hatice Aksoy Hanımefendi ile öyle güzel bir aile oluşturmuştur ki ilinde ve ülkede “ Örnek Aile” ünvanını almaya ziyadesi ile layık olmuştur.
Aslan Aksoy gibi insanlar kolay yetişmezler. Nadir gelirler. Ne mutlu bizlere ki böyle bir insanın ailesi içinde olduk, böyle bir insanı tanımak şerefine eriştik.
Aslan Aksoy’u İlçesini,yöresini ve Trabzonu ilgilendiren toplumsal sosyal ve sportif faaliyetler içinde görmeniz mümkündü.
Kendisi ile birçok anımız oldu.
Yıl 1972 Mayıs ayı. Sıcak ve güneşli bir gün. Trabzonspor’un PTT ile maçı var. Ankara 19 Mayıs Stadyumu. Trabzon ve Trabzonspor için tarihi bir gün. Galip gelmesi veya berabere kalması durumda şampıyon olacak ve birinci lige yükselecek. Çok büyük bir kalabalık, Rahmetli kardeşim Ahmet Faik ve Halil İbrahim’le birlikte üç kardeş heyecanla stadyumun önünde içeri girmek için bekliyoruz. Maç saatinden üç dört saat önce gelmişiz. Stadyumun önü çevresi her taraftan gelen Trabzonspor taraftarı ile dolu . İlk defa resmî bir maç izleyeceğiz ve ilk defa bir stadyumda üstelik Trabzonspor’un şampıyonluk maçı. Düşünün. Heyecan dorukta. Birden bir ses duyduk “...hey çocuklar gelin bakayım...”. Baktık sesin geldiği tarafa. Uzun boylu açık renk takım elbiseli güneş gözlüklü heybetli bir zat. Aslan Aksoy. O da sanırım ilk kez bir futbol maçına geliyor. Aldı bizi yanına ve maçı beraberce izledik. Maç boyunca oyun ve takımlar hakkında bize sorular soruyor ve bilgi alıyordu. O tarihi günü ve heyecanı birlikte yaşamıştık. Sonuçta bizim için de hüzünlü bir maç olmuştu ve şampiyon olamamıştık.
Seyfettin Aslan Aksoy’a Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. Yüce Mevla Ailesine sevenlerine sağlık sabır ve hayırlı ömür versin. Ruhu şad olsun.
Muhabir: TE Bilisim