METAM, Türkiye’yi Medikal Teknolojide Küresel Oyuncu Yapabilir
Türkiye’nin sağlık teknolojilerinde dışa bağımlılığını azaltmak ve ihracat kapasitesini artırmak amacıyla kurulan METAM – Medikal Cihaz Tasarım ve Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi, kısa sürede stratejik bir üretim üssüne dönüştü. TTSO 18. Meslek Komitesi (Medikal) Meclis Üyesi Özgür Kolamuç’un açıklamalarına göre, METAM yalnızca bölgesel bir proje değil, Türkiye’nin yüksek katma değerli üretim politikalarıyla örtüşen vizyoner bir bilim ve teknoloji platformu olma yolunda ilerliyor. Avrupa Birliği’nin en kapsamlı tıbbi cihaz düzenlemelerinden biri olan MDR süreçlerini başarıyla tamamlayan merkez, artık yalnızca iç pazarın değil, küresel medikal sektörünün de dikkatini çekiyor.
Sağlıkta dışa bağımlılığı azaltacak güçlü bir ekosistem
Türkiye bugün medikal cihaz ihtiyacının yaklaşık %85’ini ithal ediyor. Ancak METAM’ın geliştirdiği yerli medikal cihazlar, bu tabloyu değiştirebilecek potansiyele sahip. Özgür Kolamuç’un vurguladığı gibi, merkez yalnızca cihaz üretmiyor; aynı zamanda dışa bağımlılığı azaltan, döviz açığını kapatabilecek ve ihracat potansiyelini artıracak bir üretim modeli ortaya koyuyor. Bu model, pandemi sonrası tüm dünyada öne çıkan "sağlıkta kendi kendine yeterlilik" yaklaşımını da doğrudan destekliyor.
Bilimsel üretim ve yapay zekâ destekli medikal teknolojiler
METAM, klasik üretim anlayışının ötesine geçerek bilimsel temelli, ileri mühendislik altyapısına dayalı bir medikal teknoloji geliştirme süreci yürütüyor. Yapay zekâ destekli sistemler, klinik kullanım odaklı tasarımlar ve güçlü Ar-Ge laboratuvarları sayesinde merkez, Türkiye’nin yalnızca bugünkü değil, gelecekteki sağlık ihtiyaçlarına da yanıt verecek çözümler geliştiriyor. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” sözünü ilke edinen METAM, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin bilimsel gücünü sahaya yansıtıyor.
3D biyoyazıcılarla organ üretimine bir adım daha
METAM bünyesinde devam eden en dikkat çekici çalışmalardan biri de 3D biyoyazıcılar ile gerçekleştirilen doku ve organ benzeri yapıların üretimi. Kıkırdak ve doku mühendisliği alanında yapılan bu çalışmalar, sadece Türkiye’de değil, küresel ölçekte de sağlık devriminin önemli adımları arasında gösteriliyor. İşlevsel organ üretimine yönelik projeler, Türkiye’nin tıbbi biyoteknoloji alanında rekabet gücünü önemli ölçüde artırabilecek nitelikte.
Yerli üretime destek, sağlıkta bağımsızlık demek
METAM’ın kısa vadede seri üretim sürecine geçmesi, Türkiye’nin sağlık sistemini daha dirençli hale getirecek. Aynı zamanda bölgesel istihdamı artıracak, milli ekonomiye katkı sağlayacak ve ihracat kanallarını güçlendirecek. Bu nedenle Kolamuç, bakanlıklardan yerel yönetimlere, sivil toplum kuruluşlarından sanayi temsilcilerine kadar tüm paydaşları bu merkeze sahip çıkmaya davet ediyor. Zira bu destek, sadece bir kuruma değil, Türkiye’nin stratejik geleceğine yapılan bir katkı anlamına geliyor.
METAM örneği, yerli ve milli teknolojiyle neler başarılabileceğinin somut bir göstergesi. Bugün atılacak adımlar, Türkiye’yi sağlık teknolojileri alanında küresel bir oyuncuya dönüştürebilir.




