Derya Selçik.. 15 yaşında.. Arkadaşları ona boksör diyor.. Önceliği futbolcu olup kadın milli takımında yer almayı hedefliyor.. En büyük hedefi ise beden eğitimi öğretmeni olmak..
Sude Aydemir.. 16 yaşında.. Futbolcu olup milli takım formayı hedefliyor.. B planında ise tiyatro eğitimi alarak oyuncu olmak istiyor.. Geleceğin bir diğer öğretmen adaylarından..
Yağmur Karayavuz.. 16 yaşında.. BESYO okumak istiyor..
Semanur Kara.. Beden eğitimi olmak için ter döküyor..
Ebru Salkı.. 16 yaşında.. Futbolculuğun tehlikeli bir spor olduğunu sakatlık durumunda ayaklarının üzerinde durmayı istiyor.. En büyük hayali ise Özel Harekat olmak.. Önümüzdeki günlerde boks sporunda da ismini duyabileceğimiz bir genç kardeşimiz..
Sedanur Ayar.. Son senesi.. Bu yıl okulu biştiyor.. Futbolculuğu devam ettirmek istese de gölünde modacı olmak yatıyor..
Fatma-Melek Yılmaz: 2 kardeş.. Fatma 17, Melek 18 yaşında.. BESYO okumak istiyorlar..
Damla Köroğlu: 17 yaşında.. Futbolcu olup o da diğer arkadaşları gibi milli takım formasını giymek.
Pırlanta gibi ışıldayan bu saydığım kızlar geçtiğimiz günlerde öyle bir davranışta bulundular ki.. Görenlerin, duyanların aferin demelerine sebebiyet verdi.
**
Okullararası Futsal Turnuvasında finale kalan iki takım..
Birisi Trabzon Spor Lisesi
Diğeri Ortahisar İMKB Kız Mesleki Ve Teknik Anadolu Lisesi..
Trabzon Spor Lisesi geçtiğimiz Cuma günü Trabzon Çok Amaçlı Spor Salonu’nda Fatih Lisesi’ni 1-0 yenmenin sevinciyle yürürken bir motosikletin çarpması sonucu yaralandılar.. Trabzon Spor Lisesi’nden Gizem Demir, Dilek Sayrık, Azize Soysal, Kardelen Karsu, Sera Kardal, Reyhan Çavuş, Şenay Musta isimleri pazartesi günü oynanacak maça çıkamayacaklardı.. Takımındaki diğer arkadaşlarının da morali bir hayli bozuk..
4 Aralık geldi çattı..
Final maçı oynanacaktı.
Bir tarafta Ortahisar İMKB, diğer tarafta kaza geçiren Trabzon Spor Lisesi..
Ancak Kız Mesleki Ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri Beden Eğitimi Öğretmen’i Çoşkun Kör’e maça çıkmayacaklarını, rakip takımın daha yeni kaza yaptıklarını ifade etti. Çoşkun Hoca’da bu talebi Okul Müdüresi Lütfiye Kul’a iletti..
İşte gururlandıran olay o andan sonra başladı..
Öğrenciler, Beden Eğitimi Öğretmeni ve Okul Müdüresi bir masa etrafında toplanarak maça çıkmayarak şampiyonluğu Trabzon Spor Lisesi’ne vereceklerini belirtti.
4 Aralık Pazartesi günü geldi çattı..
İMKB Mesleki Teknik Lisesi öğrencileri bekleniyordu.
Kız Futbol Takımı salona dahi gelmemişti.
Ödül töreni yapılırken Müdüre Lütfiye Kul tüm gururuyla şampiyonluk kupasını rakipleri Trabzon Spor Lisesi’ne kendi elleriyle verdi. Spor denilince günümüzde aklımıza gelen holiganizmden eser yoktu.
**
Dünyayı kısa süreliğine de olsa güzelleştiren ZEKİ, ÇEVİK ve AHLAKLI kızlara can-ı gönülden teşekkürü bir borç biliyorum.
Sporu skor olarak görmeyip bize insanlığı hatırlattıkları için,
İl temsilcisi olarak farklı şehirlere gitmektense rakiplerinin moralini daha da üst düzeye çıkarmaya çalıştıkları için,
15-16 yaşlarında olup geleceğe yön verebilecek cesareti kendilerinde buldukları için,
Hedefleri olduğu için..
Hedeflerine giden yolda çıkabilecek olumsuzluklar karşısında farklı alternatifleri göz ardı etmedikleri için..
Bir de Lütfiye Hoca var..
Aslında aslan pay ona ait..
Meslek Lisesi’nde müdür olmaktan dolayı gurur duysa da vatandaşların ön yargıyla yklaşmasından bir hayli üzgün.. Nasıl üzgün olmasın ki geçtiğimiz sene Hukuk Fakültesine, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümüne vs vs bir çok dala eğitiminden kuşku duyulan Meslek Lisesi’nden öğrenci yollamanın buruk sevincini yaşıyor..
Alınan karar hakkında kendisine yönelttiğim soruya ise, “Burası bir eğitim öğretim kurumudur.. Önceliğimiz eğitimdir.. Eğitim verirken de öğretmeye çalışırız.. Biz burada sadece çocuklara bilgi öğretmiyoruz onların da hayatlarına şekil vermekle ilgileniyoruz. Çocuklarımızın aldığı bu kararın ardından doğru yolda olmak beni ayrıca mutlu etti” ifadelerini kullanarak bu örneğin bir anlık karardan ziyade uzun soluklu adım adım bir eğitimin, bir öğretimin sonucu olsa gerek..
Yeni neslin hazırlayıcısı olan Lütfiye öğretmenime de hedef ve amaç ayrımını ne kadar titizlikle anlattıkları için kocaman bir teşekkür de ona armağan ediyorum..
**
Başöğretmenimiz Ulu Önder Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Ben sporcunun zeki çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” sözünün anlam kazandığı bir haftayı bizlere yaşatan okul müdürü başta olmak üzere, tüm öğretmenler ve kocaman yürekli kızlara bir kez daha teşekkür ediyorum.
Ali Osman YÜRÜK
Muhabir: TE Bilisim
