Oy ben bunu da mı duyacaktım?

Evet, öyle bir bilgi var ama Allahım lütfen yalan olsun! Diye çok araştırdım ama değilmiş...

Anlayacağınız doğru bilgi, yani.  (Arkeoloji Tarihi Sayfasından aldığım bilgiler)

Haçlı Seferlerinde ve Ermenilere karşı verdiği mücadelelerle de tanınan, Anadolu’nun Türkleşmesinde büyük katkısı olan, hatta Trabzon Rum İmparatorluğuyla bile siyasi ilişkileri olan Selçuklu Beyi Melik Gaziyi birçoğunuz duymuşsunuzdur. (Bu aralar tv de bir dizisi var.)

Bilmeyenler Google’dan daha detaylı bilgi edinebilirler. Malum yerim dar.

Şimdi asıl konuya geçiyorum.

Selçuklu Beyi Melik Gazi 1134 yılında ölünce, sağlığında Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesine bağlı Melik Gazi Köyünde yaptırdığı türbeye  mumyalanarak konulur.

Derken köyde bir dedikodu yayılır.

“Mumyadan alınan parça, yiyecek ve içeceklere katılırsa, cinsel güç artar! Ayrıca mumyadan alınan parçalar kısır kadınların ve erkeklerin çocuk sahibi olmasını sağlıyor!”

Gel zaman, git zaman bu dedikodu öyle bir yayılıyor ki; 1935 yılına kadar rahmetli Melik Gazi’nin bir kolu kısmen, sonra sol kolu koparıla koparıla zaman içinde yok oluyor.

Dişlerini bile söküp, deri ve kemiklerinden küçük parçalar alıyorlar!

O derece berbat bir durum!

Mumya her gün yavaş yavaş küçülüyor.

Düşünebiliyor musunuz? Koskoca Selçuklu beyinin dişi, kolu yeniyor.

Ne desem bilemedim!!!!

Pek tabi bitmiyor rahmetlinin çilesi...

1978 yılında, Melik Gazi ve üç Selçuklu yöneticisinin mumyalarının bir bölümü, dilek dilemek için türbeye girerek mum yakan kişiler yüzünden yanıyor.

Bari yananları kurtaralım, diyerek bu defa mumyalara haşin bir şekilde su dökülünce mumyalar biraz daha eriyor.

Yetmiyor tabi, “E madem su döktük, güneşe çıkarıp havalandıralım, kurusunlar!” Denilerek Melik Gazi’nin mumyasına el halısı muamelesi yapılarak güneşte kurutmaya kalkılınca mumya iyice eriyor.

Bakıyorlar ki bu böyle olmayacak, 1996 yılında , “ hem İslamiyet’te mumyalamak da yok, bu ne adettir böyle? Bari toprağa gömelim Sultan’ı diyerek, gömüyorlar Melik Gazi’yi...” (Mumyalamayı dert edip, ölüyü yemeyi sorun yapmayan pırıl pırıl kafalar...)

Yine olmuyor!

Bu defa “ Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu “ mumyaları topraktan çıkarıyor...

Pek tabi Melik Gazi’den geriye kalanlalarıyla...

Şok olmuş bir vaziyette, “Vay be! “ Dedim bilgileri okurken... Ne enteresan, ne tuhaf, ne garip şeyler olmuş, pessss  diye dertli dertli söylendiğim sırada, televizyon ekranında bir görüntü...

MHP lideri Devlet Bahçeli her zaman ki gibi kükrüyor!

Bir yandan da “Cansa can vereceğiz, kansa kan dökeceğiz Türk’lüğün bekası için...”  ona ait sözler ekrandan alt yazı halinde geçiyor...

Şöyle bir ekrana baktım; ANDIMIZ için de öyle diyordun, ne yaptın? Hiç! Geçiniz efendim, geçiniz, diyerek, Melih Gazi’yi düşünmeye devam ettim.

Düşmeye gör...

Sen koskoca Melik Gazi ol, cihanı titret ama öldüğünde senden kalanları cinsel gücü arttırıyor diye çaya çorbaya katsınlar!

Ne dünya ama...