Türkiye’nin son dönemde öne çıkan müzik gruplarından Manifest, 6 Eylül 2025’te Beşiktaş’ta verdikleri konser sonrası sosyal medyada ve kamuoyunda tartışma konusu oldu. Grubun sahne performansı ve dansları gerekçesiyle 'hayasızca hareketler' ve 'teşhircilik' suçlarından savcılık tarafından re’sen soruşturma başlatıldı.
Bu gelişme sosyal medyada kısa sürede gündem olurken, geçmişte benzer eleştirilerle karşılaşan ünlü şarkıcı Hadise de sessiz kalmadı ve dikkat çeken bir açıklama yaptı.
Manifest’e ‘Toplum Ahlakı’ Gerekçesiyle Soruşturma
İddialara göre, Manifest Grubu’nun konser sırasında toplumun ortak edep, ar ve haya duygularını zedelediği, çocuk ve gençleri olumsuz etkileyebilecek nitelikte davranışlar sergilediği belirtildi. Bu gerekçelerle grup hakkında Türk Ceza Kanunu kapsamında “hayasızca hareketler” ve “teşhircilik” suçlamasıyla adli süreç başlatıldı.
Henüz grup üyelerinden konuya ilişkin resmi bir açıklama gelmedi.
Hadise: “Sustukça Daha Kötüsü Olur”
Geçtiğimiz aylarda Harbiye Açıkhava’daki konserinde yaptığı dans nedeniyle benzer tepkiler alan ve sosyal medyada hedef gösterilen Hadise, Manifest Grubu’na yönelik eleştirilere karşı çıkarken şu ifadeleri kullandı:
“Ben Harbiye sahnemde aynı baskılara maruz kaldım ve o gün kimsenin sesi çıkmadı. Ama bakın, sustukça daha kötüsü olur. Kötülüğün sesi çok yüksek olsa da siz susmayın, sesinizi çıkarın.”
Hadise, kadın sanatçılara yönelik baskılara karşı her zaman dayanışma içinde olacağını belirterek açıklamasına şöyle devam etti:
“Genç kadınlar sahnede kendi özgür iradeleriyle var olmaya çalışıyor. Baskılarla, linçlerle karşılaşmaları özgürlüğün sınandığı, can çekiştiği anlar. Ama unutmayın: Kadının sahnesi, bedeni, sesi ve duruşu özgürdür. Hep öyle kalacak.”
Sosyal Medya İkiye Bölündü
Olayın yankıları sosyal medya kullanıcıları arasında da derin bir ayrışmaya neden oldu. Bir kesim, Manifest’in sahne performansını "sınırları zorlayıcı" ve "rahatsız edici" bulduğunu belirtirken; diğer kesim ise kadın sanatçıların özgürce sahnede var olma hakkını savundu. Özellikle Hadise’nin açıklaması, sanat camiasında da destek mesajlarıyla karşılandı.
Uzmanlardan Görüş: “Sanatın Sınırı mı Var?”
Bazı kültür-sanat eleştirmenleri, olayın bir “ahlak tartışması”ndan çok, kadınların sanat yoluyla ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Akademik çevreler ise, sahne sanatı kapsamında beden dili ve dansın sanatsal ifade biçimleri olduğunu vurguluyor.
Yürütülen soruşturmanın sonucunun ne olacağı merak konusu. Öte yandan, yaşanan bu gelişme; sahne, ifade ve sanat özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirmiş durumda. Sizce sanatçılar sahnede ne kadar özgür olmalı? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.
