Hollywood’un efsanevi yıldızı Marilyn Monroe’nun yaşamının son döneminde ikamet ettiği Los Angeles’taki ev, yıkım tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Ancak tarihi ve kültürel değeri nedeniyle büyük tartışmalara konu olan ev için yerel mahkemeden beklenen karar çıktı. Yargıç, evin yıkımını geçici olarak durdurdu. Karar, yapıyı yıkıp bitişikteki mülkle birleştirmek isteyen yeni sahiplerin planlarını da askıya almış oldu.
8,35 milyon dolara satın alınmıştı
Brentwood mahallesinde yer alan ve Monroe'nun 1962 yılında ölümünden kısa süre önce taşındığı ev, geçtiğimiz yıl Brinah Milstein ve yapımcı Roy Bank çifti tarafından 8,35 milyon dolara satın alınmıştı. Çiftin planı, yan parseldeki evleriyle birlikte iki yapıyı birleştirerek büyük bir konut oluşturmak üzerineydi. Bu doğrultuda yıkım izni de alınmıştı. Ancak bu gelişme kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı.
Aktivistler harekete geçti, belediye geri adım attı
Evin yıkılmasına karşı çıkan koruma aktivistleri, Monroe’nun mirasının bir parçası olan bu yapının korunması gerektiğini savundu. Monroe'nun trajik ölümüyle daha da sembolleşen evin kültürel önemi, koruma talebinin temel dayanağı oldu. Bu baskılar sonucunda Los Angeles Belediyesi, yıkım iznini geri çekti ve tarihi koruma süreci başlatıldı.
Mahkemeden koruma lehine karar
Mahkeme, belediyenin kararını destekleyerek yıkım sürecini resmen durdurdu. Kararın gerekçesi henüz kamuoyuyla paylaşılmamış olsa da, emsal teşkil edebilecek nitelikte olduğu ifade ediliyor. Karar sayesinde Monroe’nun son durağı olan bu yapı, en azından bir süre daha ayakta kalacak. Yasal süreç tamamlanana kadar, evin akıbetiyle ilgili nihai kararın verilmesi bekleniyor.
Monroe’nun son adresi, bir kültürel simgeye dönüştü
Marilyn Monroe, Brentwood’taki bu evde sadece altı ay yaşamış olsa da, 1962 yılında burada hayatını kaybetmesi, yapıyı sinema tarihinin önemli sembollerinden biri hâline getirdi. Evin yıkılması hâlinde sadece fiziksel bir yapı değil, aynı zamanda Monroe'nun anısıyla özdeşleşmiş bir kültürel mirasın da ortadan kalkacağı yönündeki endişeler kamuoyunda geniş yer buldu.
Mahkemenin kararı sonrası gözler şimdi belediye ve evin yeni sahiplerinin atacağı adımlara çevrildi. Monroe hayranları ise tarihi yapının kalıcı şekilde korunmasını talep ediyor. Sizce bu ev yıkılmalı mı, yoksa kültürel miras olarak mı kalmalı? Yorumlarınızı bizimle paylaşabilirsiniz.
