Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türü olarak her yıl milyonlarca kişiyi etkiliyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Uluşahin, erken tanının ve ekip çalışmasına dayalı multidisipliner yaklaşımın, tedavi başarısında en önemli unsurların başında geldiğini vurguladı. Dünya genelinde her yıl yaklaşık 2,3 milyon, Türkiye’de ise 25-30 bin yeni vaka görüldüğünü belirten Uluşahin, erken evrede yakalanan hastalarda iyileşme oranlarının %90’ı aştığını kaydetti.

Tedavi bir ekip işidir
Dr. Uluşahin, meme kanseri tedavisinde sadece cerrahi ya da tek bir branşın yeterli olmadığını ifade ederek, şu açıklamayı yaptı:
“Cerrah, onkolog, radyasyon onkoloğu, plastik cerrah, radyolog, patolog, genetik danışmanlık ve psikososyal destek birimleri zincirin halkaları gibidir. Tümör konseylerinde alınan ortak kararlarla hastaya en uygun bireysel tedavi planı hazırlanır. Bu sayede hem gereksiz tedavilerden kaçınılır hem de başarı şansı artar.”

Ameliyat öncesi ilaç tedavisi yaygınlaşıyor
Son yıllarda neoadjuvan tedavi olarak bilinen ameliyat öncesi ilaç uygulamalarının yaygınlaştığını belirten Uluşahin, bu yöntemle tümörün küçültülerek meme koruyucu cerrahiye olanak sağlandığını söyledi. Özellikle üçlü negatif ve HER2 pozitif meme kanserlerinde etkili sonuçlar alındığını dile getiren Uluşahin, bazı hastalarda tümörün tamamen ortadan kalkabildiğini ve bu durumun yaşam süresine olumlu katkı sunduğunu ifade etti.

Cerrahi yöntemler kişiye özel belirleniyor
Meme kanserinde cerrahinin halen tedavinin merkezinde olduğuna dikkat çeken Uluşahin, mastektomi, meme koruyucu cerrahi ve onkoplastik cerrahi gibi seçeneklerin hastanın durumuna göre belirlendiğini söyledi. Onkoplastik cerrahinin hem kanserli dokunun çıkarılmasına hem de estetik açıdan memenin yeniden şekillendirilmesine imkân tanıdığını belirtti.

Ayrıca koltuk altı cerrahisinde de sentinel lenf nodu biyopsisi ve aksiller diseksiyon gibi farklı yöntemlerin uygulandığını kaydeden Uluşahin, amaçlarının hem hastalığı kontrol altına almak hem de yaşam kalitesini korumak olduğunu ifade etti.

Bu yıl 180 hasta için havalandı: Hava 61 görev başında
Bu yıl 180 hasta için havalandı: Hava 61 görev başında
İçeriği Görüntüle

Cerrahi sonrası süreç de kritik
Tedavinin cerrahiyle bitmediğini hatırlatan Uluşahin, radyoterapi, kemoterapi, hedefe yönelik ilaçlar ve hormon tedavisinin tümörün biyolojik özelliklerine göre uygulandığını söyledi. Düzenli takiplerin, olası nükslerin erken tespitinde büyük önem taşıdığını ekledi.

Psikososyal destek tedavinin ayrılmaz parçası
Dr. Uluşahin, tedavinin yalnızca tıbbi bir süreç olmadığını vurguladı:
“Psikolojik destek, beslenme danışmanlığı ve aile desteği hastaların motivasyonunu artırıyor. Bizim amacımız sadece hastalığı tedavi etmek değil; bu süreci en az sıkıntıyla atlatmalarını sağlamak. Multidisipliner ekip çalışması sayesinde hem yaşam süresi uzuyor hem de yaşam kalitesi artıyor.”

Muhabir: AYTEKİN AKAY