Halk arasında “mide gribi” olarak bilinen viral gastroenterit, kış ve sonbahar aylarında daha sık görülüyor. Medical Park Ordu Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Fuat Ekiz, mide gribinin sanıldığı gibi grip virüsünden değil; sindirim sistemini hedef alan virüslerden kaynaklandığını açıkladı. Bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, ateş ve halsizlik en yaygın belirtiler arasında yer alıyor. Hastalık kolay bulaştığı için özellikle okul, kreş ve toplu yaşam alanlarında salgınlara yol açabiliyor. Uzmanlar, küçük çocuklar ve yaşlıların bu hastalığa karşı daha savunmasız olduğunu vurguluyor.
MİDE GRİBİ NASIL ORTAYA ÇIKIYOR?
Doç. Dr. Fuat Ekiz, mide gribine norovirüs ve rotavirüs gibi mikroorganizmaların neden olduğunu belirtti. Virüsler, kirli eller, hijyensiz gıdalar ve ortak kullanılan eşyalar aracılığıyla kolayca bulaşabiliyor. Kalabalık ortamlarda hijyen kurallarına uyulmadığında kısa sürede çok sayıda kişiye geçebiliyor. Özellikle kreş ve okullarda çocuklar arasında hızla yayılması, aile içinde de bulaş zincirini başlatabiliyor.
KİMLER İÇİN DAHA TEHLİKELİ?
Mide gribi her yaştan insanda görülebilse de bazı gruplar daha fazla risk altında. Çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler hastalığı daha ağır geçirebiliyor. Bu kişilerde sıvı kaybı çok hızlı gelişerek hayati risk yaratabiliyor. Uzmanlar, bu nedenle kusma ve ishalin uzun sürdüğü durumlarda mutlaka bir doktora başvurulması gerektiğini vurguluyor.
ANTİBİYOTİKLER FAYDA SAĞLAMIYOR
Mide gribi viral kökenli olduğu için antibiyotikler tedavide etkili değil. Hastalığın yönetiminde sıvı ve mineral kaybını önlemek temel yaklaşımı oluşturuyor. Doç. Dr. Ekiz, hastalara bol sıvı tüketmelerini, yağlı yiyeceklerden uzak durmalarını ve istirahat etmelerini tavsiye ediyor. El hijyenine özen göstermek, kişisel eşyaları paylaşmamak ve yiyecek temizliğine dikkat etmek ise hem tedavide hem de korunmada önemli rol oynuyor.
NE ZAMAN HASTANEYE BAŞVURULMALI?
Hastalık çoğu zaman basit önlemlerle kontrol altına alınabiliyor. Ancak şiddetli ishal, art arda kusma, yüksek ateş ve sıvı kaybı yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurması gerekiyor. Uzmanlara göre özellikle çocuklarda ve yaşlılarda sıvı kaybı hayati tehlike yaratabilecek düzeye ulaşabiliyor.
