Her baş ağrısı migren değildir; ancak migren sıklıkla hafife alınır. Nöroloji Uzmanı Dr. Hakan Bozkurt, baş ağrısının genellikle stres, uykusuzluk, açlık ve yoğun iş temposu gibi faktörlerden kaynaklanabildiğini belirtiyor. Migren ise nörolojik bir hastalık olarak baş ağrısından çok daha fazlasını kapsıyor. Migren atakları genellikle başın tek tarafında zonklayıcı bir ağrı şeklinde hissediliyor ve bulantı, kusma, ışık ile sese karşı hassasiyet gibi belirtilerle eşlik ediyor. Bu farkları bilmek, doğru tanı ve tedavi için kritik öneme sahip.
Migren Tedavisinde Kişiye Özel Yaklaşım Şart
Migren tedavisinde standart bir reçete bulunmuyor; çünkü her hasta farklı tepkiler gösteriyor. Dr. Bozkurt’a göre, bazı hastalar atak sırasında kullanılan ilaçlarla rahat ederken, bazıları için koruyucu tedavi gerekiyor. Tedavinin bir diğer önemli ayağı ise yaşam tarzı değişiklikleri: Stres yönetimi, düzenli uyku ve sağlıklı beslenme migren ataklarını azaltmada etkili oluyor. Hastalara özel hazırlanan tedavi planları, migrenin kontrol altına alınmasında büyük fark yaratıyor.
Migrenle Yaşam Mümkün Mü?
Erken tanı ve uygun tedavi ile migren ataklarını önemli ölçüde azaltmak mümkün. Dr. Hakan Bozkurt, hastalarının şikâyetlerini ciddiye alarak en uygun çözümü birlikte belirlediklerini söylüyor. Migren hastaları, doğru yöntemlerle günlük yaşamlarını sürdürürken atakların etkisini en aza indirebiliyor. Düzenli doktor kontrolü ve tedaviye sadakat, migreni yönetilebilir bir hastalık hâline getiriyor.




