Mimarlar Odası Trabzon Şubesi tarafından Doğu Karadeniz Kent ve Mimarlık Tartışmaları Panelinde Mimarlar Trabzon’un geleceğini tartıştı. Oda Başkanı Serbülent Vural, paneli geleneksel hale getireceklerini dile getirdi.
Başkan Vural, “Mimarların görevi artık sadece bina yapmak değil. Değişen ciddi koşullara, kentleşme baskılarına ve toplumsal kırılganlıklara karşı insan ve çevre merkezli bir direnç kültürü inşa etmektir. Mimarlar olarak yaşam alanlarımızı bu bilinçle tasarlamak zorundayız” dedi. Vural, şöyle konuştu: “Burada gerçekleştirdiğimiz Doğu Karadeniz, Kent ve Mimarlık Tartışmaları başta bu farkındalığın bir ürünü. Amacımız Doğu Karadeniz'in geçmişten bu güne geçirdiği dönüşümü, kentleşme baskılarını, çevresel tehditleri ve planlama sorunlarını uluslararası ulusal ve yerel bir perspektifle tartışmak. Kentimizin sorunlarını sadece mimarların değil, plancıların, mühendislerin, çevrecilerin, yerel yönetimlerin kamu kurumlarının, gazetecilerin ve kentlerin birlikte konuşması gerektiğine inanıyoruz.”

YOL HARİTASI BELİRLEYECEĞİZ

Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, “Trabzon’un sorunlarına aklın ve bilimin yol göstericiliğinde ve ortak akılla çözümler üretmeliyiz. Bu toplantının sonunda oluşturulacak sonuç bildirgesinin her satırını okuyup yol haritamızı ona göre belirlemek istiyoruz” diye konuştu.

Gülcan Eroğlu Atölyesi'nden Renkli Sergi: Kuşakları ve Sanatseverleri Buluşturuyor
Gülcan Eroğlu Atölyesi'nden Renkli Sergi: Kuşakları ve Sanatseverleri Buluşturuyor
İçeriği Görüntüle

“TRABZON’U BİR AN ÖNCE DENİZLE BARIŞTIRMALIYIZ”

Bir deniz kenti olan Trabzon’un, eskiden olduğu gibi yeniden denizle barıştırılması gerektiğinin altını çizen Başkan Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Trabzon bir deniz kenti ama maalesef denizle bağı kopmuş bir kent. En büyük üzüntü duyduğum meselelerden bir tanesi de bu. Bu kenti bir an önce denizle barıştırmamız lazım. Ona göre tasarımlar yapmamız lazım. Müthiş bir doğamız var ama o doğanın içinde 3-5 katlı neye benzediği belirsiz estetikten uzak binalar yapmışız. Bunları enine boyuna tartışıp bu kente Karadeniz’e özgü mimari tasarımlar yapmamız gerektiği gerçeği ortada duruyor. Bu sadece mimar ve mühendislerin yapacağı bir iş değil en önemli değişimi yerel yönetimler yapar. Biz de burada üzerimize düşen sorumluluğu alıyoruz, elimizi taşın altına koyuyoruz ve hep birlikte bize emanet olan bu güzel doğayı, gelecek kuşaklara aynı güzellikte ve yaşanılabilirlikte nasıl teslim edeceğimizi düşünmek zorundayız.”

Muhabir: TUNCAY UÇKUN