Atatürk'ün Bandırma Vapuru'ndan inerek attığı bu ilk adım, Türk ulusunun yıpranmış ve umutsuz olduğu bir dönemde yeniden ayağa kalkma kararlılığını simgeler. Ulusal Mücadele'nin temelleri bu adımla atılmış, Anadolu'nun dört bir yanında örgütlenen mücadele bir ulusal direnişe dönüşmüştür.
Atatürk'ün önderliğindeki bu mücadele, işgallere karşı direnişi ve ulusal bağımsızlığın kazanılmasını hedefler. Mustafa Kemal'in öncülüğünde toplanan yerel kongreler ve oluşturulan Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri, ulusal mücadelenin örgütlenmesini sağlamış ve işgallere karşı koymuşlardır.
Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da attığı bu önemli adım, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve ulusal egemenliğin hakim kılınmasını sağlayan bir dizi zaferin başlangıcı olmuştur. Onun liderliğindeki Türk milleti, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinde kararlılıkla ilerlemiştir.
Bugün, Atatürk'ün gençlere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti'nin kazanımlarını korumak ve geleceğe taşımak, Türk gençliğinin en kutsal görevidir. Atatürk'ün "Ey Türk gençliği!" hitabıyla başlayan mesajı, Türk milletinin bağımsızlık ve cumhuriyet sevdasını her zaman canlı tutmaya devam etmektedir.
