İstanbul’da öldürülen Oflu kuyumcu Fuat Şengül, pendiknethaber sitesinde PKK meselesi ile ilgili bir yazı kaleme almıştı. Önceki gün İstanbul Pendik’te öldürülen Oflu işadamı Fuat Şengül’ün Pendik Nethaber adlı sitede yazdığı son makalesi… Pendik Karadenizliler Dernek başkanlığı yaptığım dönemlerde, 5 Şubat 2006 tarihinde Santa Maria Katolik Kilisesi’nin Rahibi Andrea Santoro’nun ve 19 Ocak 2007 Hrant Dink cinayetleri işlenmişti. Faillerinin, Trabzon nüfusuna kayıtlı kişilerden olması, bir Trabzonlu olarak duyduğum üzüntüyü ve rahatsızlığı ulusal ve yerel basında, TV programlarına hatta her katıldığım toplantıda sıkça dile getirdim ve bu olayları şiddetle kınadım. Çünkü ben bir sivil toplum kuruluşunun başkanıydım ve gereğini de yapmam gerekirdi. Fazlasıyla yaptım da. Gelin görün ki, Güneydoğuda yıllardır evlatlarımız Şehit oluyor ama kılını kıpırtıdan bir Allah’ın kulu yok. Nerde bu Kürk kanaat önderleri? Hani niçin çıkıp birinden biri yeter artık demiyor? Hani Türk, Kürt kardeştik? Hani ayrımız gayrımız yoktu? Hani et tırnaktık? Yok, arkadaş bu olsa olsa platonik bir kardeşlikten başka bir şey değil. Hangi Kürt kökenli bir vatandaşımız benim sahip olduğum haklardan daha azına sahip? Bu ülkede Kürt kökenli Cumhurbaşkanımız olmadı mı? Yetmiş beş milyonun hakkı olan kamu malına zarar vermek niye? Bu hainliğe, bu alçaklığa niçin çıkıp birileri dur demiyor? Bu kadirşinas milletin gencecik fidanları, bir hiç uğruna hayatlarından olmalarına rağmen, Güneydoğudaki kaçak elektriğin, kaçak suyun ve hatta ödenmeyen vergilerin faturasını hala daha o evlat acısı çeken vatanperver insanlar ödemiyor mu? Ve dahası da; o Şehit ailelerin ödedikleri vergilerden maşını alan bazı vekil bozuntuları da, dağdaki eşkıya ile sarmaş dolaş kucaklaştığının akabinde, birileri çıkıp benim adıma bunu nasıl yaparsınız demiyorsa, işte bende bu kardeşliği sorgulama gereği duyarım. El insaf yahu… Beyleeerrr! Tek taraflı kardeşlik olmaz haaaaa! Veeeeeee! Bunca akan kana karşılık, bunca içimizi yakan acılara karşılık ve hatta kardeşlik duygularımızı köreltip bizi birbirimize düşman belleten olayların çığ gibi büyüdüğü bir dönemde; her kim ki, PKK hakkımızı arıyor diye o it sürüsüne sahip çıkıyorsa, bilsinler ki bir gün bu topraklarda birimizden birini, fazlalık gibi görmeye başlayacağız… Güneydoğu yöresini temsil eden sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri; sizleri duyarlı akil önderler olmaya çağırıyorum. Unutmayınız ki, sizlerin en önemli görevi, toplum barışını ve kardeşlik olgularını, temsil ettiğiniz topluluğa kazandırmak için o makamlara seçildiniz. Manevi ve ulvi değerlerimize top yekûn sahip çıkmadıkça, kaybetmeye mahkûmuz. Gelin platonik(tek taraflı) kardeş olmadığımızı hep birlikte haykıralım. Ve en önemlisi: Bu gemi batarsa hepimiz bu gemiyle birlikte telef oluruz haberiniz ola. Şehit haberlerinin duyulmadığı, kardeşkanının akmadığı bir Türkiye sabahında uyanmamız dileğimle, şen ve esen kalın. "
Muhabir: TE Bilisim